Tarim Ve Orman Bakani Vahit Kirisci Açiklamasi 'Cumhurbaskanimizin Durusu Ile Tahil Krizi Sorunu Çözüldü'

Tarim Ve Orman Bakani Vahit Kirisci Açiklamasi 'Cumhurbaskanimizin Durusu Ile Tahil Krizi Sorunu Çözüldü'

Tarim ve Orman Bakani Vahit Kirisci, “Cumhurbaskanimizin ‘Biz ne Rusya ne Ukrayna, bunlar bizim için dost ve komsu ülkelerdir’ durusu ile bu mesele çözüldü” dedi. Kirisci, ayrica Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Venezuela’dan 1 metrekare dahi toprak almadiginin altini çizdi.

Tarim ve Orman Bakani Bursa Vahit Kirisci, TIGEM Karacabey’de Türkiye Güvenilir Ürün Platformu tarafindan ‘Tarim Varsa Hayat Vardir’ projesi çerçevesinde ‘Türkiye Tarim Stratejileri Toplantisi’na katildi.

Toplanti öncesi TIGEM’i gezen ve atlari besleyen Kirisci, daha sonra açiklamalar yaparak, basin mensuplarinin sorularini da yanitladi.

Tarim ve Orman Bakanliginin kadro bakimindan 5’inci büyük bakanlik oldugunu belirten Bakan Kirisci, “Bakanligimizin 150 bin çalisani var. Bu çalisanlar bakimindan 5. siradayiz. Aslinda gerek içeride gerek ülke disinda ihraç etmis oldugumu ürünlerle bizim ilgi alanimizda hizmet alanimizda olan bütün toplum kesimlerini tüm insanlari ilgilendiren genis bir görev sahamiz var. Bakanlik olarak 32 birimimiz var. Her biri birbirinden önemli alanlar. Gida için üretim yapan bitkisel ve hayvansal su ürünleri basta olmak üzere o alandaki kurumlarimiz var. Diger taraftan orman var. Ormanin disinda devlet su isleri var. Devlet su islerimiz bu ülkenin önemli sahsiyetlerinin görev aldigi Türkiye’nin belki de ekonomik olarak büyümesinde gelismesinde önemli katkilar saglayan gelismelerin mimari olan kurumdur. Orman teskilatimiz 183 yillik mazimiz var. Cumhuriyetten eski geçmisi olan farklilik arz eden bir genel müdürlük var” dedi

“Biz tarim ve gidanin stratejik olusunu keske pandemi öncesi ve Rusya-Ukrayna savasi gibi savaslarla fark etmiyor olsaydik. Biz meslek insanlari olarak bunun farkindaydik. Her vesile ile dile getirirdik. Teknoloji önemli. Tarim da teknolojiden yararlaniyor. Teknoloji bizleri doyurmuyor, varligi yetmiyor. Cebimizde para olsa bile bazen istediklerimizi gida gibi bazi ürünlere erismekte güçlük çektigimizi gördük. Gida vazgeçilmez bir sektördür” diyerek sözlerini sürdüren Kirisci, “Gida konusunda, dünyada bu yasananlarla beraber yeni bir durus sergilemeye basladi.

Ülkeler daha milliyetçi, kapali ekonomi ihracat yasaklari, gündeme geldi. Kendi ihtiyaçlar temin noktasinda daha saldirgan, kizgin politikalar izlemeye basladi.

Bunu da biz de ve dünyada durum olarak ifade etmekte yarar var. Diger taraftan Türkiye’nin tarimda belirli karakteristikleri oldugunu bilmemiz lazim. Nedir bu öncelik? Tarim camiasi olarak Türkiye su zengini bir ülke degildir. Biz su zengini degiliz. Elimizde su kisitlamasi var” diye konustu.

Bugün 23,4 milyon hektar tarim arazisinin oldugunu ve 8,5 milyon hektari ekonomik olarak sulandiginin altini çizen Bakan Kirisci, “Bu tarim arazi varligimizla yine kendi degerlendirmemizi yine arazi degerlendirme yapmak gerektigini vurgulamak isterim. Türkiye bir gibi ülkede bulunmus oldugu cografyanin sorumluluklar var. Nüfus artis hizi belli. Nüfusta artis var. Türkiye’nin sahip oldugu potansiyelden ihracat yoluyla disaridaki insanlar bunda istifade eder mi diye çabamiz var. Bir örnek vermek gerekirse, Türkiye’de 2002 yilinda biz iktidara geldigimizde 65 milyon nüfus vardi. Bugün 85 milyon. 20 milyon gibi önemli bir nüfus eklendi. 20 milyon nüfus ne anlam ifade ediyor? Avrupa baskenti Belçika’nin iki kati, Hollanda’nin 1.2 kati, Yunanistan 2 buçuk kati nüfus son 20 yilda nüfus üstüne nüfus ekledik. Bunu da dikkate alarak nüfusta da 20 yilda üçte bir artik. Her yil ortalama 1 milyon nüfus eklendi. 5 milyon mülteciler, göç edenler var. Bunlara da ev sahipligi yapiyoruz. Ülkemizde 2002 yilinda iktidar olunca 15 milyon misafir vardi. Bu pandemi öncesi 52 milyona kadar çikti sonra bir miktar gerileme oldu. Su anda tekrar o rakamlara dogru gidiyoruz” ifadelerini kullandi.

“Tarimda ihracat 30 milyar dolara dayandi”

Bakan Kirisci sözlerini söyle sürdürdü: “Son olarak tarimla ilgili bunu ifade etmem gerekir. Bu sektörü ürettiklerini tüketen de bir nüfus var. Bu da ihracat oluyor. 2002’de 3,5 milyar dolar tarimda ihracat varken bugün 27-28 hatta 30 milyar dolarlara dogru dayandi. Buradan nereye gelmek istiyoruz. Türkiye tarimsal dis ticarette ihracatçi konumdadir. Ithalatta elbette var. Net olarak ihracat konumdayiz. Artan nüfusa ragmen, gelen misafirlere ragmen, turistlere ragmen, ihracat rakamlari bunu söylüyor. Bizim sorumluluk bununla mi sinirli gelecege dönük olarak da mutlak suretle bazi çalismalari süratle yapmaya devam etmemiz lazim. Cumhurbaskanimiz 2002 yilinda önce Basbakan sonra Cumhurbaskani olarak bu sektöre verdigi destegi herkes biliyor. Genis bir nüfusun baslangiçta yer aldigi bu süreçte bugün de azimsanmayacak üretim ve istihdam noktasinda barindiriyoruz. Dolasiyla politikalarin eksik yerleri olabilir. Temel yönler ve gelinen noktayi hepimiz görmeliyiz. Bir söylem var; ‘Kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik.’ Böyle bir kavram yok. Kendine yetmek noktasinda neyi ele aliyorsunuz? Stratejik ürünler baska, meyve, sebzede baskadir. Global ekonomilerin hüküm sürdügü bir dünyada bu ülkede tarimsal yeterlilik bakimdan bir degerlendirme olabilir ama mutlak yeterlilik söz konusu degildir. O zaman Amerika kendine yetmeyen ülke olarak tanimlanabilir. Stratejik ürünlerde ne kadar yetiyoruz ve bunu nasil gelistirdigimiz önemlidir.”

“2053’te nüfusun 105 milyon olmasi öngörülüyor”

Arazi varligi dikkate almamiz gerektigini anlatan Kirisci, “Kesinlikle tarim alanlarinin korunmasi gelistirilmesi ve verimlilik için bu alanlarda daha büyük çaba sarf etmeliyiz. Nüfus artis hizinin 2053 yilinda ülke nüfusun 105 milyon olacagi öngörülüyor. Turizmde birebir olan turizm varligindan söz ediliyor. 105 milyon da turist geldigini düsünün 210 milyon. Bizim bu nüfusa bakiyor olmamiz ve üretim yapiyor olmamiz lazim. Biz bu üretimi tarlada bagda bahçede yapiyoruz. Ahirda, agilda, kümeste yapiyoruz. Buralari korumamiz lazim. Hayvancilik denildiginde meralar çok önemlidir. Vazgeçilmezdir. Meralar belki genislemez ama vasiflarin iyilesmesi ve gelismesi potansiyelin dikkate alinmasi önceligimiz olmalidir. Hayvancilik öyle gelisir 8.5 milyon sütten 23 milyon tona geldik. Bunu en iyi bilen sehirdeyiz” seklinde konustu.



“Tarim kanunu düne kadar yoktu”

“Özellikle biz ne yapmak istiyoruz. Fotograf ortaya koyduk. Sektörün önemini ortaya koyduk. 210 milyonluk nüfusu ihracat artisini söyledik. O yillara ait rakamlari telaffuz etmek istemem. Yogun çalisma gerekiyor. Son 20 yilda Türkiye’nin tariminin mevzuat açisinin bir eksik noksan kalmadi” diyen Kirisci, “Ben mühendis olarak Tarim Komisyonu Baskanligi dahil, önemli kanunlari mevzuata kazandirdik. Türkiye’de tarim tarim diyerek dillerine dolayanlarin tarim kanunu düne kadar yoktu. Bu bizim dönemde çikti. Tarim sigortasi dünyada bile nadir ülkelerde uygulanan Türkiye’nin 65 yillik özlemi olan bir uygulama TARSIM yürürlüge girdi. 2005’te kanun çikti, 2006 ilk poliçe kesildi. Üzerinden 16 yil geçti 20 milyon poliçe kesildi. 8 grupta. Bunu neden söylüyorum sizin kendi üreticilerin faaliyetleri sürdürmesi için onlarin ihtiyaci olan sistemi sunmaniz gerekiyor. Islahçi haklari kanunu çikti. Fidan fide üretilmesi TIGEM misyonudur. Bu hususta 2002 yilinda bizim kendimize yeterlilik yüzde 31’di simdi yüzde 94’lere çikti. Ithal ediyoruz ama ihracatta var. Hedef tamami yüzde 100’dür. Islahçi haklari kanunu ile bunlar oldu. Mevzuat ön açicidir. Mevzuat alani genisletir. Lisansli depoculuk bakliyat hububat gibi alanlarda son derece önemli çagdas bir tarimci entegrasyonu için olmazsa olmazidir. Burada tarim kanuna özel bir atifta bulunmak istiyorum. Bu tarim kanun aslinda çerçeve kanundur. Sözlesme üretim bildigimiz seker pancari seker sirketleri ile o sekeri üreten sözlesmedir. Biz bununla yetinmedik. Sözlesmeli üretimi gündemin en üst sirasina koyduk. Su anda çok sayida tarimsal destekler var. 65 civarinda tarimsal destek var. Ben bakan olarak bunlari saymakta güçlük çekerim. Sadelik getirilmesi amacimizdir. Bugün üretici birlikleri var konseyler var. Ürün ve ürün gruplari bazinda hukuki açidan tarim kanunu olusturuyor. Tarimda da her alanda oldugu gibi dijitallesme yayginlasmasi lazim. Orman yanginlarinda dijitallesmede yapay zeka ile ilgili çalisma ve uygulama var. Tarimda, hayvancilikta da bu dijitallesmeyi yayginlastiracagiz. Türkiye 780 bin metrekareden olusan bir ülke degildir. Bunun üzerine 462 bin metrekarede Mavi Vatani koyduk. Artik Mavi Vatan’da da toprak gibi kara alan gibi orasi da bizim” dedi.



“Sizin Venezuela’da ne isiniz var’ diyenlere Allah akil, fikir versin”

Türkiye’nin her türlü kara, deniz, hava alanlarimizi korumaya devam edeceklerini belirten Bakan Kirisci, “Bunlari korumak ve kollamak için savunma sanayi ürettik ve daha fazla üretecegiz. Korumaya devam edecegiz. Biraz daha ileriye gidiyoruz. Biz sizin gündemlerinizle kendi gündemimizi olusturma devrini geride biraktik. Hatta dünyanin gündemine de önemli çözümler ve önemli bir takim yaklasimlar sergileyen global oyuncuyuz diyoruz. 2023 Cumhuriyetimizin 100 yilini geri kaldigi ve yeni 100 yilin basladigi 100 yilin ilk yili olacak. Biz buna Türkiye 100 yili adini veriyoruz Cumhurbaskanimizin önderliginde bu ortaya koydugumuz vizyon bizim de tarim camiasini olarak altini doldurmamiz gerekiyor. Bunu savunma sanayi yapiyor, dis islerin de uluslararasi iliskilerinde yeterince yapiliyor, deyip bizim geri durmamizi kimse beklemesin. ‘Sizin Venezuela’da ne isiniz var’ diyenler var. Ben onlara Allah akil, fikir ihsan eylesin diyorum. Onlara diyorum ki, müteahhitlik alaninda dünyada Türkiye birinci sirada olmussa bu alandaki birikimini o ülkelerdeki yatirimlarini gerçeklestirerek, yatirimlari yöneterek basarmistir. ‘Bu ülkede daha yapilacak havaalani, barajlar, tüneller yollar var ne isiniz var Sudan, Afganistan, Pakistan, Azerbaycan’da, Kazakistan, Arjantin, Sili’de diyebilir miyiz?’ Peki; Benim Adanali soya üreticisi kardesim Venezuelali en iyi sartlarda 350 kilo dekardan verim alirken, eger o benim üreticim 550 soyadan verim elde ediyorsa bu birikim bizim üreticimizde varsa, biz de bakanlik olarak su kardesimize rehberlik hizmetinden niye rahatsizlik duyuyorsunuz? Ama ben biliyorum. Cehaletten olana bir sey demem. Ama ihanetten olana sesleniyorum. Siz bu ülkenin refah ülkesi, gelismis ülkeler arasinda yer almasini istemediginiz için siz bu söylemleri yüksek sesle dile getiriyorsunuz. Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin Venezuela’dan aldigi kendi hesabina aldigi 1 metrekare toprak yoktur. Kaldi ki o ülkenin mevzuatinda da toprak ancak kiralanabiliyor. Biz devlet olarak kiralayan degil, kendi üreticimizin bilgisi oralara tasiyan, buna rehberlik hizmeti veren Tarim ve Orman Bakani olacagiz. Bu gerçeklestigi zaman, bunlar üreticinin yüzüne nasil bakacaklar? Bu aziz millete ne diyecekler” ifadelerini kullandi.

“Dünya genelinde söz sahibi olmak mecburiyetimiz var”

“Dünya Ticaret Örgütü’nün rakamlarina göre, 41 ülke dünyada toprak kiralamis. 62 ülke de kiralama çerçevesinde baskalarina arazilerini kiralatmis. Bu ilk defa uygulanan bir sey degil. Devlet olarak bunu yapmak istedigimiz bir sey degil. Ama biz özel sektörün önünü açmak için bu adimlari atiyoruz. Bu vizyon yoksa bunlarda -ki olmadigini görüyorum diyecek bir sey yok. Çok da üzülürüm, eksikliginden dolayi bunu yazip çizene de. Ama ben isterim ki sorsunlar, biz de izah edelim” diyerek konusmasini sürdüren Kirisci, “Kendi kadim kültüründe sömürgeciligi beyaz tene ragmen asla yasamamis ve yasatmamis bir ülkenin, bireyleri olarak, bundan sonra bunu sergileyecegimizi, iddia ediyor olmak cehalet degilse ihanettir. Küresel oyuncu olmak, gida güvenligi konusunda dünya genelinde söz sahibi olmak mecburiyetimiz var. Savunma sanayindeki basariyi istiyorsak tarim da bu olmali. Bu politikanin tezahürüdür. Basta birçok kisiye hayal, fantezi olmus olarak gelebilir. 22 Temmuz’da dörtlü zirve gerçeklestirildi.

Dörtlü zirvenin ürünü olan merkez açildi. Rusya- Ukrayna arasinda gerginlikten, Ukrayna’nin elinde bulunan dis ticarete konu olan ürünlerin bir koridordan disari çikartilmasi konusu artik mümkün hale geldi. Bu ürünlere ihtiyaca olan bütün ülkeler bundan istifade edecekler. Bu ticareti yapan kardeslerimiz de istifade edecekler. Tahil konusunda eksik ürünler yok mu, elbette var. Ihraç ettiklerimizde var. Bu bugdaysa kendi kendimize yeterliyiz. Biz ithal etigimiz ürünlerin esasini dahilide isleme adi altindaki uygulamalar olusturuyor. Sadece hububatla ilgili olarak söyleyecegim, 2021 yilinda bizim dahilide isleme yani disardan bugday getir, içerde un, bulgur, makarnaya dönüstür bunu ihraç et yaptiktan sonra kasamizda kalan para 795 milyon dolar. Bunun kime ne zarari var? Istihdam bizde, tüketim bizde, elektrik tüketimi. Yan ürün olan kepek bizde kaliyor ama islenmis ürünü yurt disina ihraç ediyoruz. Buna itiraz var mi yok. Ithal edilen bugdayin bizim iç piyasadaki ile alakasi elbette yok. Biz kendi kendimize yetiyoruz. Bu yilda bu bereket devam edecek. Cumhurbaskanimizin ‘Biz ne Rusya ne Ukrayna, bunlar bizim için dost ve komsu ülkelerdir’ durusu ile bu mesele çözüldü. Dünyanin kavgali oldugu dönemde NATO ülkesi olacaksiniz, siz Avrupa Birligi’nin üyelik müzakere sürecini yöneten bir ülke olacaksiniz, ama ne NATO, ne AB, ne de Rusya gibi düsünmeyecekseniz, diyeceksiniz ki ben orta yerde duracagim. ‘Ben komsularimin kavga etmesinin istemiyorum diyeceksiniz’. Global oyuncu oldugumuz, gösterdiginiz Türkiye’nin yeni 100 yilinda bir oyuncu olmanin geregidir. Bizim bakis açimiz budur. Türkiye zenginlikler üretmeye devam edecektir” diye konustu.



Kirsalin cazibesi arttirilacak

Tarim ve Orman Bakani Vahit Kirisci konusmasinin ardindan sorulari cevapladi. Tarim sektöründe ara eleman sorusuna Kirisçi su yaniti verdi. “Millet olarak tek çözüm üniversite mezun olmaktan geçtigini görenlerin dogru olmadigini ve ara elemana ihtiyaç oldugunu sonradan fark ettik. Meslek liselerinin basina gelenlerin ne oldugu burada ifade etmek istemiyoruz. Milli Egitim Bakanligi ile bir protokol imzaladik. Tarimda ilgili ara eleman ihtiyaci için çalisma baslattik. Ilkini Samsun’da yakin zamanda bunu gerçeklestirecegiz. Ara eleman konusu son derece önemlidir. Çok ilginç fotograf var. Özellikle hayvan bakiciligi konusunda. ‘Ben her gün iniyorum ahira Afganli çocuk isletmeyi terk etti mi diye elim yüregimde’ diyen çiftçiler var. Afganlar bugün burada bunu yapiyor olabilir. Ama onlarda süreçte daha konforlu ve tatmin edici bir yasam isteyebilirler. Yer degistirebilirler. Dünyada tarimsal isletmelerin önemli bir kismi aile isletmeleridir. Ülkenin adi Amerika, o ülkede yüzde 65 tarimsal isletmeler aile isletmeleridir. Anne baba evlat. Istihdam ettikleri kisilerle ilgili bu ifadeyi kullanirlar. Bizde maalesef kirsalda ‘Bizim kiz kesinlikle tarimsal evlenmek istemiyor gözü sehirde’ diyorlar. Çalisma ve Sosyal Politikalar Bakanligi da özellikle kadinin sosyal güvenceye kavusturulmasi ve kirsalin cazibe merkezi olmasi noktasinda da bir çalismamiz var. Kadin su açidan önemlidir. Kadin ailenin merkezinde duruyor. Kadini kirsalda tutarsak ailenin diger birimleri de kirsalda olacaktir. Milli Egitim Bakanligi kapali olan köy okullari ile ilgili çalismalar yapiyor” dedi.



“Ekim alanlarinda yüzde 10 azalma, verimde yüzde 20 artis oldu”

Sudan ve hububatla ilgili sorulan bir soruyu da yanitlayan Bakan Kirisci, “Bugday üretimi ile ilgili bugday ekim alani 20 yilda yüzde 10 azalirken üretim miktari yüzde 20 artti. Hububat artisi yüzde 44’tür. Sulamadan kaynakli kismi var. Tohum çesitliliklerinin etkileri var. Alanda bir azalma olmus olsa da verim de artti. Sudan meselesi konusunda yaptigimiz bir harcama yok. Kurulan bir sirket var. Bu sirketin tasfiyesi ile süreç devam ediyor. Yönetim kurulu üyelerinin aldigi huzur hakki da yoktur. Sudan’la ilgili mesele nedir? O da sudur? Bizim burada özel sektörü öne çikartacak o gittigi ülkede yasadiklari sorunlari minimize edecek bakanlik olarak çabalarimiz olmamiz lazim. Venezuela ile ilgili çaba da budur. Biz bakanlik olarak orada ekecek biçecek degiliz. Böyle misyonumuz yok. Bizim yaklasimimiz, Cumhurbaskanimizin talimati ile Venezuela ile ilgili çalisma oldu. Iki ülke arasinda önemli bir hukuk var. Hiçbir ülke lideri kalkip da kendi cografyasi üzerinde ‘burasi Türk topragidir’ diye yazip muhatabina vermez. Bunu yapan Venezuela lideri Madura var, Venezuela tarim bakani var. Su an çabamiz sinirli arazimiz var. Bu arazi varligi üzerinde verimli suyu da dikkate alarak en yüksek verimli üretim nasil yapariz bunun çabasi içindedir. Biz su an baska ülkelerle masalar kuruyoruz. Bize bu alanda sorular soruyorlar. Bu ülkenin global oyuncu oldugunu tarim alaninda göstermemiz gerekiyor” dedi.

Bakanliga bagli isletmelerde enerji verimliligi ile ilgili sorulan soruyu da yanitlayan Kirisci, “Isletmelerde önemi gider kalemi enerjidir. Bizim verimlilik noktasinda bu kadar para yatirdik ne aldik? TIGEM’ler kâri öncelik tutan yerler degildir. Biz tohum, fide, fidan damizlik konusunda üretim yapmasi gereken misyonu bu olan isletmeler grubumuz var. Günes enerjisi sistemi, rüzgar enerjisi sistemi gibi konularda bizim bankamizdan kullanilan süspansiyonlu krediler var. Özellikle bu GES’ler için sulama enerji maliyetlerinin asagi çekilmesi için. TIGEM’de de enerji konusunda çalismalar son asamasina geldi” diye konustu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile