Dogan, tarim sektörüne katki sunan çiftçilerin, bir yandan fazla ekilen ürünlerin pazar degerinin düsmesiyle zarar ederken, diger yandan artan sicakliklar ve asiri hava sartlari nedeniyle ürün kayiplari yasadiklarini hatirlatarak, “Bu durum, çiftçilerin gelirlerinde büyük düsüslere yol açiyor ve tarim sektörünün sürdürülebilirligi açisindan ciddi tehditlerle karsi karsiya kaliniyor” diye konustu.
Tarim sektörünün son yillarda yasanan plansiz üretim ve iklim degisikliginin olumsuz etkileriyle karsi karsiya oldugunu kaydeden Dogan, sözlerine söyle devam etti:
"Türkiye’de tarim sektöründe uzun yillardir süregelen plansiz üretim, çiftçilerin en büyük sorunlarindan biri haline gelmistir. Özellikle belirli ürünlerde, piyasa talebinin üzerinde bir üretim gerçeklestirildiginde, ürün fazlasi meydana gelmekte ve bu durum pazar fiyatlarinin ciddi sekilde düsmesine neden olmaktadir. Örnegin, bu yil fazladan ekilen bazi ürünler, çiftçilerin bekledigi geliri elde edememesiyle sonuçlanmistir. Ürün fazlasi nedeniyle pazar doygunlugu olusmus, fiyatlar düsmüs ve çiftçiler emeginin karsiligini alamamistir. Plansiz üretim yalnizca ekonomik kayiplara neden olmakla kalmiyor, ayni zamanda dogal kaynaklarin verimsiz kullanilmasina da yol açiyor. Özellikle su ve toprak gibi kaynaklarin gereksiz yere tüketilmesi, tarimsal üretimin uzun vadede sürdürülebilirligini tehdit ediyor. Bu da, ülkenin tarimsal potansiyelini zayiflatiyor ve gida güvenligini riske atiyor.”
Dogan, bölgede çiftçilerin, iklim degisikliginin getirdigi zorluklarla da basa çikmak zorunda kaldigini ifade ederek, “Özellikle son yillarda artan sicakliklar ve asiri hava olaylari, tarimsal üretimi olumsuz yönde etkiliyor. Bu yil, Çukurova’da sicakliklarin mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle ekinler yandi ve çiftçiler büyük ürün kayiplari yasadi. Asiri sicaklar, bitkilerin büyüme sürecini olumsuz etkileyerek verimliligi düsürdü ve hasat döneminde beklenen ürün miktari elde edilemedi. Ayrica, iklim degisikligi yalnizca sicaklik artisiyla sinirli kalmiyor; ayni zamanda yagis rejimlerinde de düzensizliklere yol açiyor. Beklenmedik kurakliklar veya ani saganak yagislar, tarimsal faaliyetleri sekteye ugratiyor ve çiftçilerin planlarini altüst ediyor. Bu durum, tarimda belirsizligi artirarak çiftçilerin risklerini yönetmelerini zorlastiriyor" dedi.
"Misira ve bugdaya verilen destek pamukta yetersiz kaldi"
Dogan, misira ve bugdaya verilen destegin pamukta yetersiz kaldigini belirterek, "Pamuk üreticileri zor durumda kaldi. Pamuk üreticileri, artan maliyetler ve düsük piyasa fiyatlari karsisinda yeterli gelir elde edemediler. Desteklerin dengesiz dagilimi, bazi bölgelerde pamuk üretiminin azalmasina ve çiftçilerin alternatif ürünlere yönelmesine neden oldu. Pamuk, Türkiye ekonomisi için stratejik öneme sahip bir ürün olmasina ragmen, çiftçilerin bu üründen elde ettigi gelirler son yillarda azalma egiliminde. Desteklerin yetersizligi, pamuk üreticilerini zor durumda birakmakta ve bu durum, pamuk üretimindeki sürekliligi tehlikeye atmaktadir. Çiftçilerin pamuk üretiminden uzaklasmasi, hem yerli sanayiye ham madde teminini zorlastiracak hem de ülkenin pamuk ithalatina bagimliligini artiracaktir" ifadelerini kullandi.
“Tarimsal üretimde planlamaya dayali bir model benimsenmeli”
Dogan, tarim sektöründe yasanan zorluklarin çiftçilerin gelecege dair kaygilarini artirdigini ifade ederek, "Plansiz üretim, iklim degisikligi ve yetersiz destekler gibi sorunlarin çözüme kavusturulmasi, tarim sektörünün sürdürülebilirligi için hayati önem tasimaktadir. Tarimda plansiz üretim ve iklim degisikligi gibi sorunlarin üstesinden gelmek için, öncelikle, tarimsal üretimde planlamaya dayali bir model benimsenmeli ve çiftçilerin piyasa taleplerine uygun üretim yapmalari tesvik edilmelidir. Bunun yani sira, iklim degisikliginin etkilerini hafifletmek için tarimsal faaliyetlerde iklim dostu uygulamalarin yayginlastirilmasi büyük önem tasimaktadir. Devlet desteklerinin çiftçi zarar etmeyecek sekilde dagitilmasi, çiftçilerin ekonomik istikrarini saglamada kilit rol oynayacaktir. Pamuk gibi stratejik ürünlerde desteklerin artirilmasi, çiftçilerin bu alanda faaliyet göstermeye devam etmelerini tesvik edecektir. Bu sayede, hem tarim sektörünün sürdürülebilirligi saglanacak hem de ülke ekonomisi güçlendirilecektir" seklinde konustu.
Tarimda Plansiz Üretim Ve Iklim Krizi Çiftçileri Zorluyor
Yüregir Ziraat Odasi Baskani Mehmet Akin Dogan, tarimda plansiz üretim ve iklim degisikligi gibi sorunlarin üstesinden gelmek için tarimsal üretimde planlamaya dayali bir model benimsenmesini ve çiftçilerin piyasa taleplerine uygun üretim yapmalarinin tesvik edilmesi gerektigini söyledi.