Kapaklı Anadolu Lisesi konferans salonunda düzenlenen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı.
Kapaklı İlçe Milli Eğitim Müdürü Tahsin Nalbant bir konuşma yaparak, Osmanlı’nın ilahi kelimatullah davasında olduğunu ve Osmanlı’nın var oluş sebepleri olduğunu kaydetti.
Geçmişine düşman olan milletlerin tarih sahnesinden yok olduğunu kaydeden Nalbant, geçmişleri ile gurur duyduklarını söyledi.
"Türkiye Cumhuriyeti ne ise Osmanlı da odur"
Programın konuğu Tarihçi-Yazar Nermin Taylan, "Osmanlı neyimiz olur?" sorusuna vereceğimiz bir sürü cevabın olduğunu söyledi.
Taylan, "Osmanlı mesela Topkapı Sarayı ahırını, konferans salonu yapıp oralarda bilgilerin havada uçuştuğu, o zamanların ahırlarının şimdilerde konferans salonu yapılacak kadar narin yapacak değerli bir topluluktur Osmanlı. Kökünü inkar edenler, yok olmaya mahkumdurlar. Uygulardan Göktürkler’e, Selçuklu’nun uç boyu Kayı aşireti içerlerinden Ertuğrul Gazileri, Osman Gazileri çıkardı. Bakıldı ki Selçuklu’nun Moğollara tabi olduğu anda bir Osmanlı meydana çıktı ve asırları açtı, 3 kıtaya otağ kurdu, milletlere davul sesi dinletti. Ertuğrul Gazi, bir gün Osman Gaziyi alır karşısına der ki, ‘Şeyh Edebali obamızın büyüğüdür. Beni kır onu kırma ve onun ışığından şaşma’ demiştir. Ve o Osman Gazi’nin 500 çadır Kayı aşireti ve yok hükmünde olan, ciddiyete alınmayan Kayı aşireti kıtaları aşmış ve 1923’e kadar durmuştur. Osmanlı içinde Fatih Sultan Mehmet Hanları, Kanuni Sultan Süleymanları, Yavuz Sultan Selimleri yetiştirmiştir. Üzerine güneş batmayan ülke olarak bilinen Büyük Britanya, Osmanlı Devletin bahsederken Kanuni demiştir, Kanuni Sultan Süleyman’a biz ise Süleyman demişiz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde kendi anayasalarından üstün bir anayasa olarak Fatih’in ahitnamelerini dünyanın hoşgörü anahtarı olarak vermişler. Bunları onlar söylüyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti ne ise, Osmanlı Devleti de aynısıdır, Selçuklu’da aynısıdır" dedi.
"Bir devlet kurulunca eskisi kötülenirmiş"
Taylan, "Osmanlı Devleti ne ise, Türkiye Cumhuriyeti’de odur. Tarihte yeni bir devlet kurulduğunda eski devletleri mutlaka kötüler" diyerek, "Bu gelenek böyle olduğu için Osmanlı Devleti de fazlaca kötülendi. Belki dönemin siyasetçilerinden mecbur kalınmıştır. Bu millet her zaman kötünün farkında olmuş ve esir olmamıştır. Milletimiz her zaman hakka sahip çıkmıştır. Bir Osmanlı vardı göçtü gitti. Bizler Osmanlının mirasçıları olarak geldik dünyaya. Yeni devlet kurulduğunda eski devlet mutlak kötülenir. Siyasetçilerimizin aklı o şekilde belki. Lakin çok uzun sürdü. Gereksiz kötülendi. Bir yandan baktığımızda muhteşem imparatorluk, bir yandan baktığımızda nefsine düşkün insanlar olarak anlatıldı" dedi.
"Fatih Destan yazmıştır"
Tarihçi Nermin Taylan, Başbakanlık arşivinde de görevli olduğunu ve bu arşivlerden aldığı kaynaklar kapsamında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u nasıl fethettiğine dair bilgiler de verdi. Taylan, "Fatih Sultan Mehmet, İskender anabasisini 8 yaşında okuyup anlayacak kadar muhteşem bir imparator. Peygamber efendimizin müjdelediği o muzaffer komutandır Fatih. 12 yaşında tahta çıkar, 14 yaşında tahtan indirilip Manisa’ya gönderilmiştir. İstanbul’un surlarını yerinde inceledi. Neydi ki bu surları yıkmak için lazım olan demiş ve bunlara çalışmıştır matematik dehası. Fatih Manisa’da surları yıkmak için 2 adet büyük şahi topu balistiği yapmış ve ayrıca 12 adet küçük şahi topu çizmiştir. Tahta yeniden çıktığında imparator Fatih, emir verir derhal topların yapılması için ve Fatih hazırladığı bu toplarla o yıkılmayan İstanbul surlarını yıkıp İstanbul’u fethetmiştir. Peki Fatih’in çizdiği şahi topları nerede? Bugün İngiltere’de orta çağın en büyük icadı olarak sergilenmektedir o şahi topları. Fatih, Peygamber hadisine nail olmuş mübarek bir komutandır" dedi.
"Kanuni Sultan Süleyman’ı yanlış anlattılar"
Taylan, Kanuni Sultan Süleyman hakkında da bilgiler verdi. Kanuni’nin harem ve odası arasında gidip gelen biri olarak empoze edildiğini ifade eden Taylan, "Bizlere Kanuni Sultan Süleyman’ı da zampara biri olarak hep anlattılar. Televizyonlarda profesörler çıkıp, Kanuni’nin harem ağası olarak anlattılar. 1953 yılında Busberg’in mektupları var. 1556 yılında Avusturya elçisi Busberg adında bir elçi. Kendi ülkesine 9 adet Osmanlı hakkında mektup göndermiştir. Bu mektuplar internette var. Ceddimizi nasıl anlatmışlar bir görelim. Elçi, Osmanlı’nın 3 hasleti olduğunu ve bu hasletleri halt etmeden Osmanlı’yı yenemeyeceklerini yazmış. Busberg, bu insanlar mutlaka zafere alışmışlar. Bunlar Müslüman. Bunlar gazaya giderken gözleri korkmuyor. Bundan dolayı Osmanlıyı dinlerinden uzaklaştıralım dediler. Osmanlı hanedanlarına Allah gibi bağımlılar ve hükümdarlarının sözünden çıkmıyorlar. Bunların gözünden hanedanları düşürelim diyorlar. 3’üncüde bunlar zafere alışmış. Bunların arasına nifak sokalım öyle yenelim diye mektuplar yazmıştır. İtalya’da Kanuninin devlet yönetimi ile ilgili bir sürü kitabı çıktı. Avrupa Kanuni’yi örnek alırken bizler Kanuniyi nasıl gösteriyoruz yoruma çok açık" şeklinde konuştu.
Taylan, devlet hazinesine en fazla mal kazandıran Yavuz Sultan Selim’in kattıklarının üzerine kimsenin çıkamadığını kaydetti.
Koca usta Mimar Sinan’a da değinen Nermin Taylan, Mimar Sinan’ın İstanbul’da 583 eseri bulunduğunu ifade etti.
Padişahlar hakkında tüm bilinmeyenleri tek tek anlatan Nermin Taylan’ın konuşması bittikten sonra kendisine plaket ve çiçek takdimi edildi. Taylan daha sonra kitaplarını imzalayarak öğrenciler ve katılımcılarla fotoğraf çektirdi.
Taylan Açıklaması 'Kökünü İnkar Edenler, Yok Olmaya Mahkumdurlar'
Başbakanlık Osmanlı Arşivinde görevli Tarihçi-Yazar Nermin Taylan, Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesi Anadolu Lisesinde düzenlenen ‘Osmanlı Neyimiz Olur?’ konulu söyleşiye katıldı. Taylan, Fatih Sultan Mehmet Han’dan Yavuz Selim Han ve Kanuni Sultan Süleyman’a kadar birçok padişahın hayatına değinerek "Kökünü inkar edenler, yok olmaya mahkumdurlar" dedi.