Fasülyenin cilt ve göz sağlığı açısından da faydalı bir besin olduğunu kaydeden Dr. Özgönül, “Fasülye, özellikle A vitamini yönünden zengindir. Cilt ve göz sağlığı için yararlıdır. İçerdiği anti oksidanlar sayesinde vücutta bulunan serbest radikallerin zararlı etkilerini yok eder, yaşlanmayı geciktirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.” dedi.
Dr. Fevzi Özgönül, biriken yağlardan kurtulmak ve sağlıklı bir vücut elde etmek için sofralardan eksik edilmemesi gereken 10 muhteşem yeşil besini hakkında şöyle konuştu:
“Enginar: Karaciğer dostu olarak bilinen enginar, yapılan araştırmalar sonucunda içerdiği vitamin ve mineral yoğunluğu ve anti toksin özelliği ile birçok hastalıkta destek tedavi olarak da özellikle yapraklarından gıda desteği olarak faydalanılmaktadır. Enginar aynı zamanda mide ve sindirim sistemi dezenfektanı olarak da bilinmektedir. Bunun dışında kalp hastalıklarında, romatizma ve gut da, safra kesesi ve karaciğer rahatsızlıklarında faydalıdır. Enginar yemeği yaparken sadece taban bölümü değil, yapraklarının da pişirilip dip kısmının sıyrılarak yenmesi tavsiye edilir.
Bezelye: Protein, lif ve nişasta açısından zengin bir sebzedir. A, C ve B vitaminlerinin yanı sıra demir, potasyum ve fosfor gibi mineralleri de içinde barındıran besleyici bir sebzedir. Bezelye bir çok yemek çeşidinde kullanılabilir, ayrıca soğuk yemeklerde ve çorbalarda da kullanılabilir.
Bakla: Protein ve vitaminler açısından son derece zengin bir sebze olan baklanın taneleri tazeyken yeşil, kuruyunca açık kahverengidir. Kuru bakla, taze baklaya göre daha besleyicidir. Kuru baklanın 100 gramında yaklaşık olarak 25 gr. Protein, 60 gr. Karbonhidrat vardır. Ayrıca bakla B1, B2, B6 ve K vitaminlerinin yanı sıra potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da oldukça zengindir.
Ispanak: Demir deposu olarak bilinen ıspanak ayrıca A, B, C ve E vitaminlerinden, magnezyum, fosfor ve iyot mineralleri ve protein açısından da çok zengin bir sebzedir. Bu nedenle vücudun direncini arttırır, özellikle bahar aylarında nükseden hastalıklara karşı vücudu korur. Kemik ve dişleri de güçlendirir. Diş çürümelerine karşı koruyucudur.Ispanağı salata olarak, kıymalı veya zeytinyağlı yemek olarak hata atıştırmalıklar içerisinde bile kullanabiliriz.
Tüm bu faydalarının yanında ıspanak gut hastalarına, eklem iltihabı olanlara, böbrek taşı şikayeti olanlara tavsiye edilmez.
Biberiye: Nane ile aynı aileden olan ve hemen hemen her mevsimde bulunabilen biberiye, A, B ve C vitaminleri bakımından oldukça zengindir, ayrıca yüksek oranda demir içerdiği için demir eksikliğine bağlı kansızlık rahatsızlığında da kullanılabilir. Biberiye sos ve salatalara hoş bir tat vermek için kullanılır ayrıca balık ve et yemeklerinde de tat ve aroması için kullanılmaktadır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, mide ülserinde, hazımsızlık ve sindirim sisteminin yavaş çalıştığı kabızlık gibi durumlarda, migren tipi baş ağrılarında faydalı olabilir. Hatta biberiye yağı kas ve eklem ağrılarını hafifletmekte kullanılabilir. Her zaman olduğu gibi aşırı kullanımı önerilmez.
Taze fasulye: Vitamin, mineral ve antioksidan bakımından oldukça zengin bir sebze olduğu için özellikle mevsiminde haftada 2 defa, özellikle öğlen öğünlerinde etli veya zeytin yağlı olarak tüketilmesi önerilmektedir.Kalorisi düşük, yağ bakımından fakir bir sebze olsa da bol lifli yapısı sebebi ile diğer gıdaların sindirimine yardımcı olduğu ve sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağladığı için ayrıca kötü kolesterolün bağırsaktan emilimini engellediği için yararlı bir yiyecektir.
Özellikle A vitamini yönünden zengindir, cilt ve göz sağlığı için yararlıdır. İçerdiği Lutein, zea-xantin ve Beta karoten gibi anti oksidanlar sayesinde vücutta bulunan serbest radikallerin zararlı etkilerini yok eder, yaşlanmayı geciktirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Kuşkonmaz: Zeytinyağlı yemek, salata veya çorba olarak tüketilmektedir. Özellikle Akdeniz ülkelerinin şifalı bitkilerindendir.
A, B, C vitaminleri dışında kalsiyum, magnezyum ve demir bakımından da zengindir. Soğuk algınlığı, hazımsızlık, şişkinlik ve ödem atılmasına yardım eder. Ayrıca karaciğer ve safra kesesi için de yararlıdır. Lif açısından zengindir, içeridiği kalsiyum sebebi ile kemikleri güçlendirir. Bağırsak florasında probiyotik bakterilerin çoğalmasını destekler, böylece sindirimi güçlendirir.
Kuşkonmaz bitkisi yüksek oranda pürin içerdiği için böbrek yetmezliği olan hastalar ve gut hastalığı olanların bu şifalı bitkiyi tüketmemesi önerilir.
Semizotu:Vitamin ve mineral bakımından oldukça zengindir.Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir. Kanama hastalıklarında ve peklikte çok yararlıdır.Yaşlı, hasta ve diyet yapan kişiler için çok uygun bir sebzedir.İdrar söktürür,kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizler,sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirir,böbrekteki kum ve taşı döker.Şeker hastalarının susuzluğunu azaltan bu besin,yeşil salata olarak yenilirse daha faydalıdır.
Brokoli: A, C, E vitaminlerini ve diğer vitaminler bakımından, ayrıca demir, bakır, potasyum ve kalsiyum mineralleri açısından oldukça zengindir. Salata olarak, haşlanmış olarak, zeytinyağlı yemek olarak ve çorba olarak sıkça tüketilir. Mükemmel bir antioksidandır.
Taze sarımsak: Mevsimsel salgın hastalıklarda koruyucu olarak, tansiyon ve kolesterol düşürücü , kan sulandırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici olarak faydaları saymakla bitiremeyiz.”
Taze Fasülye Yaşlanmayı Geciktiriyor !
Dr. Fevzi Özgönül, A vitamini yönünden zengin içeriğe sahip olan taze fasulyenin yaşlanmayı geciktirdiğini belirtti.