Tbmm Başkanı Çiçek Açıklaması

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Şiddeti kınadığımız bir günde, bu yüce çatı altında böyle bir şiddetin, kavganın olması hepimizi üzen bir husus, her milletvekilini de üzülmüştür. 24. Dönem Parlamentosu iyi başlamadı, bu haliyle gidersek iyi de gitmiyor" dedi.

Çiçek, Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği Başkanı Deniz Güçer ve beraberindeki yönetim kurulu üyelerini kabul etti.
Bu ziyaretin Meclis'in çok hareketli olduğu bir güne denk geldiğini belirten Çiçek, maalesef Türkiye'nin son yıllarda kadına yönelik şiddet ve tecavüz olaylarının arttığı bir süreçten geçtiğini kaydetti.

Çiçek, şöyle konuştu:
"Sebebi ne olursa olsun sonuçtan baktığımızda, ister kadına yönelik... O ayrı bir nefret konusudur, kötülememiz, lanetlememiz gereken bir konudur. İşin içerisinde cebir ve şiddet varsa bu asla kabul edilemez. Cebir ve şiddet, ne kişi sorunlarını ne de toplumsal sorunları çözer. Şiddetin en organize haline biz terör örgütleri diyoruz. Onun için demokratik toplumlarda insanlar düşüncelerini, fikirleri uygurca konuşur, tartışır ve sonuca böyle bağlar. Ama maalesef şiddet toplumu olma noktasında bir görüntümüz var. Bu da gelecek için endişe veriyor. En son Özgecan'la ilgili yaşanan olay, hepimizin lanetlediği bir olay ama bu kötülükten şerden hayır çıkarmamız gerekiyor. İlk kez toplumun her kesimi düşüncesi, kanaati, siyasi görüşü ve dini inancı ne olursa olsun bu olayı lanetledi, bu olay karşısında ortak bir tavır ortaya koydu. Bu, gelecek için ümit vericidir. Bir çok konuyu konuşmak, anlaşmak ve birlikte olunca nelerin üstesinden gelebileceğimizi göstermek bakımından inşallah Türkiye bunu iyi değerlendirir, bu acıdan olumlu sonucu çıkarma imkanını bulmuş oluruz.
Toplum bu konuda birleşmişken maalesef gündemdeki bir tasarı vesilesiyle, Meclis'te de 70'den fazla her partiden milletvekili bu olayı kınadı, lanetledi, bu olay karşısındaki haklı tepkisini ortaya koydu. Bu çok önemliydi. Ben Meclis'e girdiğimden bu tarafa, bu kadar sayıda milletvekilinin bir oturumda bir olayı kınadığı, lanetlediği olay hemen hemen yok. Bu Meclisimiz adına o gün için sevindirici bir husustu, eğer arkadan çıkan kavga, dövüş olmasaydı. Şiddeti kınadığımız bir günde bu yüce çatı altında böyle bir şiddetin, kavganın olması, hepimizi üzen bir husus, inanıyorum ki her milletvekili de bundan üzülmüştür. Burası uygarca tartışmanın yapıldığı mekandır. Herkes fikrini söyleyecek, birbirini yaralamadan, kırmadan, incitmeden; hele hele sebebi ne olursa olsun kavgaya, yumruğa başvurmadan sorunların uygarca tartışıldığı bir mekan ama maalesef iki üç gündür gazete sayfalarına, televizyon haberlerine bakan vatandaşlarımızın siyaset için iyi şeyler düşündüğü kanaatinde değilim. 'Bunun sorumlusu o şahıstır, bu şahıstır, benimdir veya başkasıdır...' Bu, daha çok cezai konular bakımından önemli. Ama buralar itibar müesseseleridir, itibarlı insanların görev yaptığı bir kurumdur burası. Buna gölge düşmüştür, bundan dolayı üzüntümü bir defa daha ifade etmek istiyorum. Elbette bir çok kişiyle, 'bu olaylar son olsun, yaşanmasın' diye değişik vesilelerle görüştük, görüşüyoruz."

- "Meclis'in hoş bir sada bırakarak kapanması arzumuzdur"

TBMM Başkanı Çiçek, 24. Dönem Parlamentosu'nun iyi başlamadığını, bu haliyle gidilirse de iyi gitmediğini vurgulayarak, "Meclis'in kapanmasına çok sayılı günler kaldı. Mart sonunda artık seçim takvimi de başladığına göre Parlamento gündemindeki bir kaç konuyu görüşüp kapatacaktır. Meclis'in hoş bir sada bırakarak kapanması arzumuzdur" dedi.

Türkiye'de en çok değişime uğrayan kurumların başında Parlamento geldiğini, her seçimde 3'te 2'sine yakınının değiştiğini belirten Çiçek, "Bu demektir ki bugün birbirleri ile yumruklaşan, sertleşen, birbirine hakaret eden arkadaşlarımızın önemli bir kısmı bu çatı altında olamayacak, bir çoğumuz olamayacak. Meclis'in son günlerini daha tatlı, hoş, nezaket kuralları içinde helalleşerek, kucaklaşarak kapatmak varken, bu türlü gerginliklerle anılan bir Parlamento olması, 'toplumsal sorunların çözüm yeri burasıdır' söylemimize ters düşen bir görüntü. Hiç olmazsa bu saatten sonra bu görüntüleri yaşamasak diye temenni ediyorum" diye konuştu.

Cemil Çiçek, bir soru üzerine, milletvekillerinin gerek kamuda gerekse özel sektörde sorumluluk taşıyan ve belli bir eğitimi olan insanlar olduğunu söyledi.

"Kavga yapmadan bu işleri tartışın bile demeye gerek" olmadığına işaret eden Çiçek, "TBMM'nin kurumsal bir itibarı var. Bu tür görüntüler, bu türlü sorun çözme yöntemleri, yaşanan kavgalar, hiç birimizin tasvip etmediği bir mecraya sokuyor işimizi" dedi.


- "Bildiğim her milletvekilini aradım ve önemli bir kısmı ile görüştüm"

"Yaralandığı söylenen milletvekilleri ile konuşup konuşmadığının" sorulması üzerine Çiçek, bildiği her milletvekilini aradığını ve önemli bir kısmı ile görüştüğünü, olmayanlara da not bıraktığını söyledi.

Çiçek, "Ben burada fail aramıyorum, 'bu işin faili şudur, suçlusu budur...' Ben yargılama yapmıyorum ama sonuçtan gittiğimizde elbette üzücü durumlardır. Onun için geçmiş olsun demek işin nezaketi gereğidir. Kaldı ki siyaset nezaketle yapılırsa bir anlam ifade eder, aksi takdirde siyaset eziyete dönüşür" sözlerini sarfetti.
TBMM Başkanı Çiçek, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Bu yasa gözden geçirilmeli" sözleri anımsatılarak, "Gözden geçirme şart mı?" sorusunun yöneltilmesi üzerine, şunları kaydetti:
"Bu işin tam da müzakeresinin yapıldığı bir yer. Meclis dışında olanların bu yönde tavsiyeleri, temennileri olabilir ama biz de tam işte bunun müzakeresini yapıyoruz. Eğer sükunet ortamı içerisinde iyi niyetle müzakere ortamı hasıl olur ve bu yapılabilirse, elbette getirilen tasarılarda eksiklik, yanlışlık varsa bunların düzeltileceği, konuşulacağı meşru platform burasıdır. Yoksa filanca otelde yapacağımız bir toplantıyla, panelle buradaki yanlışlığı düzeltemeyiz. Onlar oralarda konuşurlar, onlardan istifade ederiz ama düzeltilecek yer de burasıdır. Önerge müessesesi bunun için var. Maddelere geçilecek, maddeler görüşülecek, orada belki kastı aşan ifadeler olabilir, yanlış yazılımlar olabilir, eksik bırakılmışlar olabilir veya 'bu madde gereksizdir, mevcut yürürlükteki mevzuat bunu karşılıyor' denilebilir. Bunların hepsinin konuşulacağı, tartışılacağı yer burası. Biz tartışmak için Meclis'i topluyoruz ama bir süre iş kavgaya dönüşüyor. Kavgada da kimse kimseyi anlamaz, kimsenin ne dediğini bir başkası dinlemez."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile