TBMM Başkanı Kahraman, akrabaları tarafından Etimesgut’ta yaptırılan Hacı Fatma Niğmet Kahraman Camii’nin açılışını yaptı. Cami açılışında yaptığı konuşmada Kahraman, “Türkiyemizde cami sayısı 87 bine ulaşıyor. Çok güzel bir hadise. Dinden uzaklaşan ülkeler, tekrar dine döndüler ve sıçrama yaptılar. Dinsiz toplum olmaz. Dinsiz toplumda olan insan dipsiz bir kuyuya düşer. Düşer, düşer ve düşer aşağıya inemez duramaz, din onun için elzemdir. Bu komünist bloğun çöküşünde kendini gösterdi, ispat etti. Bir dinle kelimetullahı ilahi ile ufak bir aşiretten bir büyük cihan devleti olduk. Üç kıtaya yayıldık, yedi denize hükmettik. Gittiğimiz yerlerde ilk yaptığımız camiydi. Cami Cenab-ı Hakk’ın, Allah’ın evi, ibadet yeri, aynı zamanda fikir yeridir. Büyük işlevi, görevi vardır. Sayısı çoğalmalıdır. Tabi içindeki cemaatte çoğalmalıdır. Camiler öksüz bırakılmamalıdır. Çok şükür Türkiye’de giderek gelişen bir cemaat çoğalması var. Artış var. Dine karşı fevkalade bir artış var. Dünya Türkiye’den önderlik bekliyor. Ben bir toplantıya gittim Avustralya’da G-20 ülkelerinden 5 ülke, Meksika, Endonezya, Kore, Türkiye, Avustralya ve Meclis Başkanları toplantısı Avustralya Hobart’ta yapıldı. Hobart buradan 15 bin kilometre uzakta. Güney Kutbu’na en yakın nokta. Hobart’ta cami var. İslam merkezi var. Çok memnun kaldım ve duvarda da bir resim var asılmış, Recep Tayyip Erdoğan. Bahtiyar oldum. Cumhurbaşkanımızın şahsında topyekun Türkiye’den büyük beklentiler var. Bu beklentilere kulak vereceğiz. Cihan devletimizi banisi olduğumuzu bileceğiz” diye konuştu.
“15 Temmuz’da hedef sadece bir kadro değişikliği değildi, Türkiye’nin devrilmesiydi, yok edilmesiydi”
Kahraman, konuşmasına şöyle devam etti:
“En son ve en ekmel diniz. Öyle bir başka din, dinler arası diyalog. Dindarlar arası olur tabii, beşer birbiriyle temas edecektir. Ama ekmel bir dine sahibiz. Bu saçmalığı yapanlar şimdi dışarıda ve bu saçmalığı ileri süren şimdi bir kaçak ve bir badireyle bizi karşı karşıya getirdi, bu kukla kullanıldı. Şehitlerimiz var. 15 Temmuz’da hedef sadece bir kadro değişikliği değildi, Türkiye’nin devrilmesiydi, yok edilmesiydi. Ezanların susmasıydı ve bizden önderlik bekleyen bütün dünyanın öksüz, yetim bırakılmasıydı. O gece Meclisi ben kendim, kendi irademle açtım elhamdülillah ve sabahladık bombaların altında. Allah şehitlerimize tekrar rahmet etsin diyorum. Ezanlar susmayacak, İslam muvaffak olacak. Bütün karşı koymalara rağmen.”
“Sakın Mevlit Kandili demeyin”
30 Kasım Mevlit Gecesi olduğunu söyleyen Kahraman, “Bir ikazı yapmaktan geri kalmayacağım. Sakın Mevlit Kandili demeyin. Mübarek gecedir. Kandil değildir. Kandil içinde ışık yanan bir aydınlatma aletidir. Eskiden camilerde minarelerdeki ışıklar hep yanınca millet ‘bu gece kandil’ dedi.
Yani ışıklı bir gece. Geceniz mübarek olsun. Mübarek olan gecedir. Işık veren bir alet değil. Sayın Diyanet hazır buradasınız, görevliler burada, ne olur böyle diyelim. Mevlit Gecesi, Regaip Gecesi, Miraç Gecesi. Kadir Gecesi diyoruz, Kadir Kandili demiyoruz da niye diğerlerine kandil diyoruz. Yerleşmiş bir kere, bu yerleşmeyi kaldıralım. Şimdiden gecemiz mübarek olsun diyorum” ifadelerini kullandı.
“Camiler bulundukları yerlerin tapuları ve bir damgadır”
Camilerin bulundukları yerlerin tapuları ve bir damgaları olduğunu kaydeden Kahraman, şöyle konuştu:
“Camiler aynı zamanda bir fikir yeridir. Cem olma birleşme yeridir. Bizim medeniyetimizde camiler şehirlerin oturma mekanlarının merkezinde olur. Bu caminin yapımcısını, hibe edeni, hediye edeni benim akrabam Talip Kahraman ailesi. Talip Kahraman rahmetli, onun oğlu Talip Kahraman, hanımı benim yengem olur Fatma Hanım. Talip Bey’in de kardeşi, ablası Niğmet Hanım. Allah bütün hayırseverlerden razı olsun. Hayırseverler bulundukları yerde gayret ederler. Dikkat ediniz bir yerleşim merkezinde hemen bir cami minaresi çıkar. Gittikleri yerde insanlarımız ibadet edecekleri yeri inşa etmeyi başlarlar ve başlama yarı bitirmedir. Her yer onunla şenlenir, beraberleşir, bütünleşir. Cami demek inanç iman demek. Minare demek ezan demek. Ezanlar susmayacak inşallah. Camilerimiz dolup taşacak. Şehitlerimizin olduğu bir yerdeyiz, Etimesgut’tayız. Şehitlerimize rahmetler diliyorum. 15 Temmuz şehitlerimiz ve bütün şehitlerimize rahmetler diliyorum. Hayırseverlerin sayısının çoğalmasını niyaz ediyorum. İnşallah birçok hayırseverimiz olacaktır. Verene Allah verir.”
“12 bin civarında camimizin engelli kardeşlerimizin erişimine uygun hale getirilmesi bizler için önemlidir”
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Yaşar Yiğit ise bugün Türkiye’de 85 bini aşkın cami olduğunu belirterek, “Bu camilerin sadece belirli ibadetlerin ritüellerin yapıldığı merkez ve mekan olmaktan öte 7’den 70’e insanımızın ahlakını, adabını, erkanını, imanını öğreneceği birer merkez olması noktasında büyük gayretler vardır. Son dönemlerde camilerimizde çocuklarımız yer alsın istiyoruz. Kadınlarımız, kızlarımız yer alsın istiyoruz. Engelli kardeşlerimiz yer alsın istiyoruz. Bu amaçla Başkanlığımızın başlatmış olduğu kampanyalardan, 85 bini aşkın camimizden 12 bin civarında camimizin engelli kardeşlerimizin erişimine uygun hale getirilmesi bizler için önemlidir ancak yeterli değildir” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından yapılan dua sonrasında Hacı Fatma Niğmet Kahraman Camii’nin açılış kurdelesi kesildi. TBMM Başkanı Kahraman, cuma namazının ardından açılışa katılanlarla birlikte öğle yemeği yedi. Cuma namazı sonrasında camiden çıkan vatandaşlara Kur’an-ı Kerim dağıtıldı.
TBMM Başkanı Kahraman, Hacı Fatma Niğmet Kahraman Camii'nin Açılışını Yaptı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, “Türkiyemizde cami sayısı 87 bine ulaşıyor. Çok güzel bir hadise. Dinsiz toplum olmaz. Dinsiz toplumda olan insan dipsiz bir kuyuya düşer. Düşer, düşer ve düşer aşağıya inemez duramaz, din onun için elzemdir. Bu komünist bloğun çöküşünde kendini gösterdi, ispat etti" dedi.