TBMM Baskani Sentop, KKTC Meclis Baskani Töre Ile Bir Araya Geldi

TBMM Baskani Sentop, ilk yurt disi ziyaretini Türkiye’ye yapan KKTC Cumhuriyet Meclisi Baskani Zorlu Töre ile makaminda bir araya geldi. Sentop ve Töre, bas basa görüsmenin ardindan heyetler arasi görüsmeye katildi.

Sentop, “Kibris Türk halkinin kazanmis oldugu müktesep haklari, egemen esitligi ve esit uluslararasi statüsü tescil edilmeden yeni bir müzakere sürecinin baslamasi mümkün degildir. Aksi halde bir 50 yil daha hiçbir sonuç alinmadan müzakere yapilir. Ancak ne Türkiye’nin, ne KKTC’nin kaybedecek böyle bir ilave zamani yoktur” derken, KKTC Cumhuriyet Meclisi Baskani Zorlu Töre de 50 yildir masada dirsek çürüttüklerini vurguladi. Türkiye’nin garantörlügünün devam etmesi gerektigine dikkat çeken Töre, “Türkiye bizim bedenimizdeki can, Türk ordusu damarimizdaki kandir. Asla Türkiye’den vazgeçmeyiz” dedi.

Heyetler arasi görüsmede Töre’yi tebrik eden Sentop, 2021 Nisan ayinda Cenevre’de BM Genel Sekreteri’nin düzenledigi gayriresmi toplantida KKTC Cumhurbaskani Ersin Tatar’in ortaya koydugu adadaki gerçeklikleri temel alan vizyona Türkiye’nin desteginin tam oldugunu vurgulayarak, “Uluslararasi topluma her vesileyle adada iki ayri halk, iki ayri devlet bulundugunu, çözümün ancak bu gerçekleri esas alan bir yaklasimla mümkün oldugunu anlatiyoruz her ortamda. Kibris Türk halkinin kazanmis oldugu müktesep haklari, bunlarin basinda egemen esitligi ve esit uluslararasi statüsü tescil edilmeden yeni bir müzakere sürecinin baslamasi mümkün degildir. Aksi halde bir 50 yil daha hiçbir sonuç alinmadan müzakere yapilir. Ancak ne Türkiye’nin, ne KKTC’nin kaybedecek böyle bir ilave zamani yoktur” dedi.

Sentop, Dogu Akdeniz’deki hidrokarbon arama çalismalarina da deginerek, Rum kesiminin tek tarafli hidrokarbon arama çalismalarinin bir tehdit olusturdugunu ifade etti.

Sentop, “Bunlara izin vermeyecegimizi biz Türkiye olarak her vesileyle ifade ettik. Hem kendi kita sahanligimizda, hem KKTC’nin ruhsat sahalarinda gerçeklestirilen hidrokarbon faaliyetleriyle hak ve çikarlarimizi koruma irademizi herhangi bir süpheye, tereddüde mahal birakmayacak sekilde hem masada diplomasi alaninda hem de sahada açik bir sekilde ortaya koyduk. Bazi ülkelerin faaliyetlerimize dair tarafgir yaklasimi, bu baglamda alinan bazi yaptirim kararlari güçlü durusumuzu ve kararliligimizi bugüne kadar etkilemedi. Bundan sonra da etkilemeyecektir” diye konustu.

Ukrayna-Rusya arasindaki gelismelerin bölgeyi ve dünyayi daha da etkileyecegine isaret eden Sentop, Ukrayna krizinin hem göç hem de uluslararasi kurumlarin sayginligi bakimindan degerlendirme yapmayi gerektiren bir durum olusturduguna vurgu yaparak, “Bu kurumlarin objektif anlamda tarafsizligini gerçeklestirecek yeni bir dünya düzeni üzerinde tartismanin, bu kriz sonrasi ciddi sekilde gündeme gelecegini düsünüyorum. Bir çok ülkenin büyük tedirginligi var. Bunlari giderecek, güvenliklerini garanti edecek yeni bir paradigmaya ihtiyaci var bölgemizin ve dünyanin. Bunun Dogu Akdeniz baglaminda da yeniden degerlendirilecegini ifade etmek isterim” seklinde konustu.



"Türk askeri adada bizim güvenligimizdir, özgürlügümüzdür”

KKTC Cumhuriyet Meclisi Baskani Zorlu Töre de, anavatan Türkiye’yi yanlarinda hissettikleri zaman güçlü olduklarini vurgulayarak, “Allah bizi bir daha ayirmasin. Türk askeri adada bizim güvenligimizdir, özgürlügümüzdür” diye konustu.

Kibris’ta fiili olarak iki devlet oldugunun altini çizen Töre, toprak ve nüfus faktörlerinin önemine isaret ederek, federasyon yönteminin fonksiyonel olarak mümkün olamayacagina dikkat çekti. Töre, “50 senedir dirsek çürüttük masalarda” dedi.

Bölgede Türkiye’nin liderliginin önemine isaret eden Töre, sorunlarin da ancak Türkiye’nin liderliginde çözüme kavusturulabilecegine vurgu yaparak, “Türkiye bizim bedenimizdeki can, Türk ordusu damarimizdaki kandir. Asla Türkiye’den vazgeçmeyiz” dedi.

Iki Meclis baskani heyetler arasi görüsmenin ardindan Genel Kurul Salonu’na gezerek, TBMM’de 15 Temmuz’da bombalanan alana karanfil birakti.