TBMM Başkanı Yılmaz Açıklaması

Yılmaz, Sivas'taki temasları kapsamında Şarkışla ilçesindeki öğretmenevinde muhtarlarla bir araya geldi. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçimlerinin ardından, kimsenin kırmızı çizgilerinden vazgeçmediğini ve hükümet kurulamadığını anımsattı.

Anayasa'daki kuralların işlediğini ve sandığın yeniden milletin önüne geldiğini belirten Yılmaz,  şöyle konuştu:

"Bu aziz milletimiz bir karar verecektir. Bu kararı verirken elinizi vicdanınıza koyacaksınız ve şuna karar vereceksiniz. Türkiye'nin nasıl bir hükümete ihtiyacı var. Güçlü bir hükümete mi, zayıf bir hükümete ihtiyacı var? Hemen mi kurulacak bir hükümete ihtiyacı var, yoksa görüşmeler sonunda bir mutabakata varılarak ortaya çıkacak bir hükümete mi ihtiyaç var? Bu memleketin sahibi sizsiniz. Bu seçimler bir milletvekili seçimleri değil, bu seçim Türkiye'nin seçimidir. Seçim Türkiye'nin kaderi olacak ancak Türkiye'nin kaderi de aynı zamanda bizim kaderimiz olacak. Yani bu seçim, seçimlerin anası desek, seçimlerin toplamı olacak desek doğrudur, en önemli seçim desek doğrudur. Bu önem nereden geliyor? Türkiye'nin içindeki durumdan ziyade çevremizdeki ateş çemberine bakın. Şöyle bir baktığımızda sanki 1. Dünya Savaşı bitmemiş, devam ediyormuş gibi. 7 düvel bir şekilde güneyden, kuzeyden, doğudan ve batıdan bir şekilde başka bir planlar yapıyormuş gibi geliyor. İşte bunların bütün bu planını boşa çıkaracak, bu aziz milletin feraseti, basireti ve 1 Kasım'da gidip de sandıkta kullanacağı oyudur."

Sandığa giderken kırgınlıkları, küskünlükleri bir kenara bırakmak gerektiğini vurgulayan İsmet Yılmaz, "Çünkü ülkem varsa ben yokum diyebilmek lazım. Söz konusu vatansa gerisi teferruat diyebilmek lazım. İşte bu seçimde söz konusu memleketimse gerisi teferruat diyebilmemiz lazım" diye konuştu.

Yılmaz, birlik ve beraberlik  zamanı olduğunu ifade ederek,  şunları söyledi:

"Bugün artık kırgınlıkların, küskünlüklerin zamanı değil. Suriye'yi, Irak'ı ve buradaki 7 düveli de göz önüne aldığımızda mutlaka benim kardeşlerimin çok sağduyulu basiretle ve ferasetle hareket edeceğine inanıyorum. Benim aziz hemşehrilerim bu 7 düveli, Vatikan'dakileri, Roma'dakileri sevindirecek bir harekette bulunmazlar diye düşünüyorum. Çünkü bu ülke, bu vatan, bu evlatlar bizim, bu gelecek bizim."