TBMM Filistin Alt Komisyonu Toplandi

Disisleri Bakanligi Stratejik Arastirmalar Merkezi Baskani Dr. Ufuk Ulutas, "Israil'i iyi bilmedigimiz gerçegini kabul etmemiz gerekir. Israil'i, Ortadogu'daki herhangi bir devlet gibi okumak dogru degil. Çünkü Israil salt bir Ortadogu devleti degil." dedi.

TBMM Insan Haklarini Inceleme Komisyonu bünyesinde kurulan "Israil'in Isgal Altinda Tuttugu Dogu Kudüs, Bati Seria ve Abluka Altindaki Gazze'de Yasayanlar ile Bir Bütün Halinde Filistinlilere Uyguladigi Ayrimcilik Politikalari, Insan Haklari ve Uluslararasi Insancil Hukuk Ihlallerinin Incelenmesi Alt Komisyonu" AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavusoglu baskanliginda toplandi.

Disisleri Bakanligi Stratejik Arastirmalar Merkezi Baskani Dr. Ulutas, "Israil Iç Siyaseti"ne iliskin komisyon üyelerine sunum yapti.

Toplantinin basinda kisa bir açiklama yapan Komisyon Baskani Çavusoglu, Israil'deki siyasi bloklara deginerek, Israil'in kendi içerisinde siyasi, inanç ve düsünce olarak homojen bir yapiya sahip olmadigini vurguladi.

Disisleri Bakanligi Stratejik Arastirmalar Merkezi Baskani Dr. Ufuk Ulutas ise Israil'de yasanan olaylarin ve hak ihlallerinin tarihsel kökeninin bulunduguna dikkati çekerek, "Israil'in siyasi tarih psikolojisini anlamadan, devletin üzerine oturdugu köse taslarini ve Israil devletinin kurulmasindan önce yasananlari bilmeden, daha sonra yasananlari anlamlandirmak mümkün degil." diye konustu.

Israil'de birçok dini grubun olduguna isaret eden Ulutas, bu gruplardan bazilarinin baska gruplara kiz bile vermedigini ve devletle olan iliskilerinin birbirine benzemedigini belirtti.

Israil'in bir devletten ziyade örgüt gibi hareket ettigini vurgulayan Ulutas, "Israil'i iyi bilmedigimiz gerçegini kabul etmemiz gerekir. Israil'i, Ortadogu'daki herhangi bir devlet gibi okumak dogru degil. Çünkü Israil salt bir Ortadogu devleti degil. Diger bölge devletlerini analiz ettigimiz gibi Israil'i analiz etmememiz gerekir." ifadesini kullandi.

Yahudilerin tarih içerisinde tarim alanindaki basarilari veya savasçi gibi özellikleriyle öne çikmadiginin altini çizen Ulutas, Israil devletinin, kuruldugunda daha önce eksik gördükleri bu alanlara önem vermeye basladigini ve gelinen noktada ordulasma ile tarimda belli bir noktaya geldigini söyledi.

Israil'in 1967 savaslarina kadar her an Arap ülkelerinin saldirisiyla yikilma korkusu yasadigini ifade eden Ulutas, bu durumun 1967 savaslarindaki kesin zaferleriyle degistigini ve kendilerine olan güvenlerinin arttigini dile getirdi.

Ulutas, ABD'nin de Israil'in bu savaslardaki basarisindan sonra Israil'i Ortadogu'daki en önemli müttefiki olarak görmeye basladigini kaydetti.

Ufuk Ulutas, Israil'in daha çok sag görüse yakin partilerce yönetildigini ve bu partilerin daha çok dine yakin olan partiler oldugunu vurguladi.

Israil'de dini gruplarin askere gitmedigini belirten Ulutas, "Bunun yasal altyapisi da var. Bu kesimler, birtakim medreselerde okuyorlar ve aileleriyle birlikte askere gitmiyor. Devletten yardim alarak geçiniyorlar. Hepsinin çok çocugu var ve 40 metrekarelik evlerde, kötü sartlarda yasiyorlar. Ülkede bunlarin devlete yük oldugunu düsünüp elestiren siyasi partileri de var." degerlendirmesinde bulundu.

Ulutas, Israil'in su anda normal sartlarda bir araya gelmeyecek 8 partinin dahil oldugu bir koalisyonla yönetildigini ve bunlarin ortak noktasinin ise Binyamin Netanyahu karsitligi oldugunu aktardi.

Ufuk Ulutas, Israil devletinin kurulus dönemindeki psikolojisinin, daha saldirgan olmasinda etkili oldugunu ancak yeni jenerasyonun etkisiyle bir dönüsüm içerisine girmesinin de söz konusu oldugunu ifade etti.

Israil- Filistin meselesine deginen Ulutas, uzun vadede iki devletli çözümü mümkün görmedigini, Israil'in "iki devletli çözüm" kavraminin ve önerisinin içini bosalttigini belirtti.

Israil'in çok farkli toplumsal aktörlerden olustuguna dikkati çeken Ulutas, Israil'de herkesin Müslümanlardan veya Filistinlilerden nefret ettigi gibi bir düsüncenin de dogru olmadigini, Filistin'de Hindu veya baska bir grup olsa dahi bugünkü durumun degismeyecegini anlatti.

Israil'in, Arap olmayan devletlerle iliskileri gelistirmek gibi bir politikasinin oldugunu söyleyen Ulutas, bu yönüyle Türkiye'nin onlar için özel bir ülke oldugunu, Iran'in da bu kapsamda görülebilecegini dile getirdi.