Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu üyeleri, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma umuduyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti.
Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, komisyon üyelerinden AK Parti Milletvekilleri Erol Kavuncu, İbrahim Yurdunuseven, Osman Nuri Gülaçar, Oya Eronat ve CHP Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ile Diyarbakır Cezaevini ziyaret ettikten sonra çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır anneleriyle görüştü.
Oturma eylemi yapan ailelerle sohbet eden Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Yayman, "Sizin acınız bizim acımız, milletimizin acısıdır." diyerek AK Parti ve CHP milletvekilleri olarak anneleri ziyaret etmek istediklerini belirtti.
- "Kan gruplarımız farklı olsa da ortak paydamız Türkiye’dir"
"Annelerin gözyaşı herşeyi dindirir. Anneler isterse her şeyi başarırlar." ifadesini kullanan Yayman, tüm Türkiye'nin evlatları için oturma eylemi yapan annelerin acılarını paylaştığını vurguladı.
Yayman, şöyle konuştu:
"Evlat meselesi siyasetin üstündedir. Gündelik politikaların üstündedir. Bugün komisyon olarak Diyarbakır cezaevini ziyaret ettik. Komisyon olarak buradan Elazığ cezaevine gideceğiz. Biz hep şunu söyledik, 'İnsan hakları partiler üstü bir meseledir. İnsan hakkı insanlık hakkıdır.' Ananemizde güzel bir söz var diyor ki, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ biz sizin mücadelenizin sonuna kadar yanındayız. Bizim isimlerimiz farklı olsa da kalbimiz Türkiyemiz için, kalbimiz vatanımız için, kalbimiz milletimiz için atar. Hepimizin gözyaşının rengi aynıdır. Kan gruplarımız farklı olsa da ortak paydamız Türkiye'dir. Böyle olunca bu anaların çığlığını bütün dünya duydu zaten. Biz de bu çığlığa kulak vermek için buraya geldik. Burada siyaset yapmak, siyaset konuşmak için değil annelerin evlatlarına kavuşması için buradayız."
Annelerin ağlamasını istemediklerinin altını çizen Yayman, Türkiye'nin doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyindeki bütün milletin Diyarbakır anneleri için dua ettiğini belirtti.
Yayman, İnsan Hakları Komisyonu olarak ilk defa bu konuyla ilgili Diyarbakır’a geldiklerini anımsatarak, "Biz konuyu takip edeceğiz. Sizinle de irtibat halinde olacağız. Biz herhangi bir vatandaşımızın terör örgütü tarafından dağa götürülmesini, orada tutulmasını asla kabul etmiyoruz. Terörün son bulması lazım. Bu konuda Türkiye’nin ortak bir kanaati var. İktidarıyla, muhalefetiyle. İnşallah bu konuda elimizden geleni yapacağız. Buraya kadar geldik. Sizi de ziyaret etmek istedik. Bugün mübarek kandil gecesi. İnşallah dua edelim. Acınızın ve sıkıntınızın yanındayız." diye konuştu.
- "Anaların acıları ortaktır"
CHP Ankara Milletvekili Hakverdi de annelerin acılarını paylaştıklarını ifade ederek, parti ayırımı yapmaksızın Diyarbakır'da olduklarını söyledi.
"Anaların acıları ortaktır. Acılar yarıştırılmaz. Biz evlatlarını arayan cumartesi annelerini de ve sizlerin evlatlarını da ortak acıları olduğu için sahip çıkıyoruz. Biz analarımıza sahip çıkıyoruz." diyen Hakverdi, herkesin evlatlarına kavuşmasını ve bir daha böyle acıların yaşanmamasını diledi.
- "Bir çocuğu işe alıyorlar, bir çocuğu dağa gönderiyorlar"
Kaçılan yeğeni için oturma eylemine katılan Muhittin Avunan ise ziyarete gelen komisyon üyelerine, yeğeninin HDP ve PKK tarafından kaçırıldığını dile getirerek, "HDP’liler kazandıkları belediyelerde bir çocuğu işe alıyorlar, bir çocuğu dağa gönderiyorlar. Bunu herkese söylüyorum. Sadece yeğenimin gelmesi benim için yetmez, PKK'nın bitmesini istiyorum. Kandil burasıdır. Bunların amacı Türkiye’yi, Suriye gibi yapmaktır. Biz niye buradayız. Bunlar terör örgütüdür." ifadelerini kullandı.
- "Ben Kürdistan'ı istemiyorum, oğlumu istiyorum"
16 yaşındaki oğlu kaçırılan baba Celil Begdaş, oğlu için oturma eylemine katıldığını belirterek, "Benim 15 yaşındaki çocuğum ne olacak. Keşke cezaevinde olsaydı, görüşüne gidip görürdüm. Mezarı olsaydı perşembe günü gidip Yasinini okurdum. Benim oğlum nerede şimdi? Götürüp Amerika askeri yaptılar. Benim oğlumu niye götürdüler? Bunun açıklamasını bana yapın. Ben oğlumu istiyorum. Ben para, pul iş istemiyorum. Ben Kürdistan'ı istemiyorum, oğlumu istiyorum. Oğlumu getirsinler. Ne Kürdistanı?" şeklinde konuştu.
Oğlu kaçırılan Baba Rauf Biçer de HDP ve PKK'ya tepki göstererek, şunları kaydetti:
"Burası bir siyasi parti değil. Size yemin ediyorum. Kur’an’a el basayım. Burası Kandil'in ana merkezidir, kayıt merkezidir. Çocuklar bunların emri olmadan dağa çıkmıyor. Benim çocuğum buraya defalarca girip çıkmış. Dedim ki onlara, siz siyasi bir partisiniz, oğlum 16 yaşında sizlere verecek oyu yok. Siz niye onu binanıza alıyorsunuz? Bana ne diyorlar biliyor musunuz? Burası demokratik bir parti, herkes girip çıkabilir. Bir şey varsa git şikayet et diyorlar. Ben kime şikayet edeyim. Şikayet etsem bile siyasi partinin dokunulmazlığı var. Bunların emri olmadan hiçbir çocuk dağa çıkmıyor ve burada yatırılıyor."
- "CHP de artık bize destek versin"
67 gündür çocukları için oturma eylemi yaptıklarını hatırlatan baba Süleyman Aydın da HDP İl Başkanlığından bir açıklama beklediklerini ancak yetkililerinin bir açıklama yapmaktan kaçındıklarını söyledi.
"Hepimiz çocuklarımızı istiyoruz." diyen Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
"Neden kaçıyorlar bizden, nereye kadar kaçacaklar? Biz 67 gündür buradayız. Bize hiçbir açıklama yapmıyorlar. Hepimizi tehdit ediyorlar. Yolumuzu kesiyorlar, burada durmayın diyorlar. Biz burada hepimiz evlatlarımızı istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. CHP de artık bize destek versin."
Oturma eylemi yapan aileler, ziyaret için komisyon üyelerine teşekkür ederek, komisyon üyelerinden çocuklarına kavuşmak için destek talebinde bulundu.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonundan Diyarbakır Annelerine Destek
Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman: 'Annelerin gözyaşı, annelerin duası, annelerin çığlığı terörü yenecek. Hiç endişeniz olmasın. Anneler ağlamasın istiyoruz. Sizin gibi bir milletimiz olduğu için, milletimiz her zaman dünyaya karşı ayakta durur. Sizin acınız bizim acımızdır'