Kemalettin Aydın, Rize Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda, ildeki sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Komisyon olarak 16 milletvekili ile mayıs ayının son haftasından itibaren 30'a yakın toplantı yaptıklarını hatırlatan Aydın, 50'ye yakın bilim insanı ve sivil toplum örgütü temsilcisini dinlediklerini belirtti.
Nevşehir bölgesinde toprakta bulunan bir maddeden kaynaklanan kanser vakalarını ve 24 yıldır gündemde olan Çernobil'in Doğu Karadeniz'de kanser vakalarında artışına neden olup olmadığını araştırdıklarını anlatan Aydın, ''Doğu Karadeniz'de Rize'nin dışında Gümüşhane ve Trabzon'da da incelemelerde bulunacağız. Şu ana kadar dinlediğimiz bilim insanları, Türkiye'de kanser vakalarının dünyadaki yüzdesine benzer olduğunu, ama kanser çeşitliliğinin farklılığını ortaya koydu. Türkiye'de bölgesel bir farklılık da yok. Bölgelerdeki kanser türlerinin görülmesinde de bir farklılık yok.'' dedi.
Dünyada kanser vakalarına özellikle erken evrede tanı konulduğunu, buna bağlı tam hayatta kalma oranının yüzde 90'larda olduğunu vurgulayan Aydın, Türkiye ve benzeri ülkelerde ise kanser vakalarına son dönemde tanı konulabildiğini, buna bağlı olarak yaşamın yüzde 50 oranında sürdürülebildiğini hatırlattı. Aydın, bunun da farkındalığın artırılmasının önemini ortaya koyduğunu kaydetti.
Türkiye'de kanser hastalığının tedavisine yılda ortalama 2 milyar Euro harcandığını kaydeden Aydın, kanser artış hızının dünyada olduğu gibi Türkiye'de de benzer seyretmesi durumunda vakaların tedavisine harcanan paranın 2030'larda 10 milyar Euro'ya ulaşmasının beklendiğini ifade etti. Aydın ''Çevresel faktörler ve sigara kanserin en büyük nedenleri. Farkındalık artırılarak kanser, yüzde 40'lara varan oranda önlenebilir.'' diye konuştu.
Çernobil'den etkilenmenin en fazla Rize'nin doğusunda olmasından dolayı Ardeşen, Çayeli, Fındıklı ve Pazar ilçelerinde vatandaşlarla görüştüklerini anlatan Aydın, bölge insanının Çernobil ile ilgili fikirsel çatışma içinde olmadığını, kanserle Çernobil'i bir arada çok kullanmadığını gördüklerini söyledi.
ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce ise Çernobil kazasının olduğu 1986 yılında üretilen 58 bin ton civarındaki çayın ÇAYKUR depolarında muhafaza altına alınmasına karar verildiğini hatırlattı. Yüce, ''Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, bu çayların yakılarak veya gömülerek imha edilebileceğini bildirdi. Bunun üzerine kurumun gözetiminde bu çaylar, Rize, Artvin, Trabzon, Giresun, Ankara ve İstanbul'da toplam 37 bölgede çaylar toprağa gömüldü. Gömü alanlarında periyodik olarak kontroller yapıldı. Son kontrol 2008 yılında yapıldı. Bu kontrolde artık ölçüme gerek olmadığı belirlendi.'' şeklinde konuştu.
Toplantıya Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu ile ildeki sivil toplum kuruluşunun temsilcileri de katıldı.