Tasarının tümü üzerine söz alan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, tasarıya göre, kamu görevlilerinin çalışma koşulları, özlük ve ekonomik haklarının toplu sözleşme görüşmelerinde dile bile getirilemeyeceğini söyledi. Çam, ''Buna toplu sözleşme de denilemez. Grev hakkı tanınmayan sendika, özgürce toplu sözleşme yapamayacaktır. Sendika haklarında yasakçı ve sınırlayıcı bir tasarıdır bu'' diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, İstanbul'da yangında ölen işçilerin, öldükten hemen sonra internet üzerinden sigorta işlemlerinin yapıldığını belirterek, ''Firma, bir takım sorumluluktan kaçmak için bu işlemleri yaptı. Bu firma hakkında gerekli soruşturma yapılmalı'' dedi. Tasarıyı eleştiren Ayaydın, kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkı öngörüldüğünü, ancak grev hakkı tanınmayarak, toplu sözleşmenin işlevsiz kılındığını ifade etti. Grev hakkının bir lütuf değil hak olduğunu belirten Ayaydın, ''Ama AKP Hükümeti, 'Ben ne verirsem ona şükredin' diyor'' diye konuştu. MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, İstanbul'da işçilerin ölümü ile ilgili olayın ''kader'' olarak geçiştirilemeyeceğini kaydederek, ''Onların en büyük kadersizliği, bu konuda duyarsız kalan Hükümetin iş başında olmasıdır'' dedi.
Kalaycı, üçüncü aya girilmesine rağmen memurların halen hak ettikleri maaş zamlarını alamadıklarını söyledi. Bu konuda daha önce bir teklifte bulunduklarını ve Bakanlar Kurulu'nun bir avans niteliğinde memurlara zamlarını vermelerini teklif ettiklerini anlatan Kalaycı, ancak bunun da yapılmadığını söyledi. Mustafa Kalaycı, bu gecikmenin muhalefet ya da sendikalardan değil, Hükümetten kaynaklandığını dile getirdi.
Sendika temsilcileri tasarıyı eleştirdi
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, istedikleri toplu sözleşme ve güven hakkını içeren, örgütlenme özgürlüğünün önünü açan bir yasa tasarısı ile karşı karşıya olmadıklarını, toplu sözleşmenin kapsamının daraltıldığını ifade etti. Tasarının bu şekilde kanunlaşması halinde, özlük haklarının, demokratik hakların, çalışma ilişkilerine dair herhangi bir konunun toplu sözleşme sürecinde ele alınamayacağını anlatan Özgen, ''Toplu sözleşme kapsamı genişletilmelidir. Kamu çalışanlarının ekonomik, sosyal, demokratik, özlük çalışmalarını ilgilendiren hususlar toplu sözleşme kapsamında ele alınmalıdır. Bu, grev hakkının ortadan kaldırılmasına yönelik bir tasarı. Uluslararası normlara da aykırıdır. Tasarı örgütlenme özgürlüğünü de engelliyor'' dedi. Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, taraflar konusunda konfederasyonlara itiraz yetkisinin ısrarla verilmemesini anlamadıklarını söyledi. Koncuk, ''Burada şunu düşünmemiz lazım. En çok üyeye sahip sendika, yetkili sendika olamayabilir. 600 bin üyesi olan bir konfederasyonlunun bir tane yetkili sendikası olmayabilir. Tasarıda bu ihtimal de göz önünde bulundurulmalı. Kanun yapıcıların, her ihtimali hesap ederek kanun yapmasında fayda var'' diye konuştu.
Koncuk ayrıca, toplu sözleşmenin Ağustos değil Eylül ayına alınmasını istediklerini söyledi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamu görevlisi tanımının, işçi statüsü dışında çalışan bütün kamu görevlileri olarak tanımlanmasını talep ettiklerini kaydetti. Gündoğdu ayrıca, toplu sözleşme kapsamının, ''genel'' ve ''hizmet'' toplu sözleşmesi şeklinde belirlenmesini istediklerini ifade etti. Ahmet Gündoğdu, TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nde çalışan kamu görevlilerinin, Milli Savunma Bakanlığı ve TSK kadrolarında çalışan sivil memurların, emniyet teşkilatında diğer hizmet sınıflarına dahil personelin de sendikal örgütlenme hakkının kapsamının genişletilmesi gerektiğini söyledi.
''Memurun yıllardır beklediği düzenleme''
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, memurlar ve diğer kamu görevlilerin yıllardır beklediği toplu sözleşme hakkını getiren tasarıyı görüştüklerini söyledi. Tasarının alt komisyon görüşmelerinde önemli katkılar sağlandığını, değişiklikler yapıldığını belirten Çelik, bu çalışmaların demokratik bir ortamda gerçekleşmesinden mutluluk duyduklarını kaydetti. Çelik, ''24. Dönem Parlamentosu olarak çalışanlarımıza yönelik önemli düzenlemeleri içeren tasarılar görüşüyoruz. Tarihi düzenlemeleri yapıyoruz. İki hafta önce de emeklilerin beklediği intibak düzenlemesini yine sizlerle hayata geçirdik. Bu düzenlemeyle de farklı uygulamalardan kaynaklanan adaletsizliği giderdik'' dedi. Tasarının kamu görevlileri açısından önemli hükümler ve kazanımalar içerdiğini anlatan Çelik, 2 milyon 608 bin kamu görevlisi ve 1 milyon 900 bin memur emeklisinin bu tasarının yasalaşmasını beklediğini söyledi. Memur maaş zamlarının gecikmesine ilişkin eleştirileri yanıtlayan Çelik, ''1 milyon 900 bin emekli, 2 milyon 608 bin kamu çalışanı diyoruz. Bunların toplamları aslında tüm Bakanlar Kurulu'nu ilgilendiren konu. Bu, tartışmayı da gündeme getiriyor. Bakanlar Kurulu sürecini kenar koyarsak, komisyonlarda da bu tasarının belli bir sürece ihtiyacı vardı. Tarafların farklı görüşlerinin olduğu da dikkate alınmalı. Gecikmeli de olsa iyi niyetle, samimiyetle, tarafların görüşleri alınarak çalışıldı'' diye konuştu. Tasarı üzerindeki görüşmeler devam ediyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıyan, ''Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı''nın görüşmelerine, alt komisyon raporu üzerinden başlandı