TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu bütçeleri görüşüldü. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, küresel ekonomilerde risk ve belirsizliğin yaygın hale geldiğini belirterek, “Emtia fiyatlarındaki düşüş, zayıf küresel talep, düşük seyreden verimlilik ve istihdam artışı, finansal piyasalardaki oynaklıklar, durgun ticari dinamizm ve zayıf yatırımlar, uluslararası terörizm ve küresel sorun haline gelen mülteci hareketliliği, jeopolitik ve bölgesel riskler bu düşük performansın en önemli nedenleridir. 2015 yılında küresel ekonomi yüzde 3.2 oranında büyümüştür. Uluslararası Para Fonu (IMF) 2017 yılına ilişkin büyüme rakamlarını revize etmiş ve aşağı yönlü revize etmiştir. Bu çerçevede Dünya Bankası küresel büyüme oranını yüzde 2.9’dan yüzde 2.4’e, 2017 için yüzde 3.1’den yüzde 2.8’e, 2018 için yüzde 3.1’den yüzde 3’e düşürmüştür” ifadelerini kullandı.
Türkiye ekonomisinin 27 çeyrektir kesintisiz büyüdüğüne dikkat çeken Canikli, “Türkiye Orta Vadeli Program hedeflerine uyumlu şekilde yüzde 4 oranında büyümüştür. Fakat 2016, 2017, 2018 büyüme rakamlarını revize etmek durumunda kaldık. Küresel ekonomideki gelişmelere paralel olarak Türkiye’de de büyüme noktasında zayıflamanın ortaya çıkması doğaldır. 2016 büyüme rakamımızı yüzde 3,.2 olarak revize ettik. 2017’de yüzde 4, 2018’de ise yüzde 5 büyümeyi hedefliyoruz. Bu rakamlar Türkiye’nin hızı ile küresel büyüme arasındaki makasın, önümüzdeki dört yıl içerisinde Türkiye lehine açılması öngörülmektedir. İstihdam noktasında 2005 yılında 41.5 olan istihdam oranı on puan artarak 2015 yılında yüzde 50.2 seviyesine yükselmiştir” dedi.
Küresel belirsizliklere ve olumsuz piyasa koşullarına rağmen son bir yıllık dönemde bankacılık sektörünün yüzde 6.9 büyüme kaydettiğini söyleyen Canikli, "Kamu borçlanma gereğinin azalmasıyla birlikte menkul değerler portföyünün sektörün toplam aktifleri içindeki payı, önemli ölçüde azalarak 2002 yıl sonunda yüzde 40.5 olan seviyeden Ağustos 2016 itibariyle yüzde 13.2 düzeyine gerilemiştir. Böylece aracılık fonksiyonunu daha etkin olarak yerine beriden sektörün kredileri anılan son 14 yılda 1.6 trilyon TL’ye ulaşmış ve kredilerin aktif toplamı içindeki yüzde 23’ten yüzde 63.4 seviyesine yükselmiştir" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise, iç borçlanma maliyetlerinin yüzde 60’lardan yüzde 10’lara kadar çekildiğini belirterek, "Son kriz dönemi sonrasına bakarsanız 2010-2015 dönemi reel faiz yüzde 1’in altında gerçekleşmiş. 2016 Avrupa Birliği tanımlı borç stokunun gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 32.9 olarak gerçekleşecektir. Program sonunda yüzde 30’un altına düşmesini bekliyoruz. Bu oran OECD, Avro Bölgesi, daha da önemlisi gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığı zaman oldukça iyi bir orandır. Gelişmekte olan ülkelerin kamu borç stoku oranı 2015 yılı yüzde 45, 2016 yılı için yüzde 47-48’’lere çıkmış olacaktır” dedi.
Şimşek, Hazine Müsteşarlığının kamu-özel ve kamu sektörü projelerine destek verdiğini aktararak, “Bugüne kadar Avrasya Tüneli için 960 milyon dolar, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu için 5 milyar dolar, Kuzey Marmara 3. Köprü kesimi için yaklaşık 2.7 milyar dolar olmak üzere Hazine Müsteşarlığı tarafından 8.7 milyar dolar fon üstlenim anlaşması yapmıştır. Hazine garantili stoku ikinci çeyrek (Nisan-Mayıs-Haziran) 12 milyar dolar seviyesindedir. Hazine alacak stoku 17 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.
TBMM Plan Ve Bütçe Komisyonu Görüşmeleri
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Gelişmekte olan ülkelerin kamu borç stoku oranı 2015 yılı yüzde 45, 2016 yılı için yüzde 47-48’lere çıkmış olacaktır” dedi.