Spor kulüplerinin sorunları ile sporda şiddet sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu 4 büyük takımın taraftar grubunu dinledi. Trabzonspor taraftarı Mehmet Fındıkçı, "Şiddetse Meclis'te de şiddet var. Türk milletinin yapısında şiddet var" dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Nazım Ekren başkanlığında toplanan spor kulüplerinin sorunları ile sporda şiddet sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nda ilk olarak Beşiktaş'ın Çarşı Grubu Temsilcisi Ayhan Güner söz aldı. Konuyla ilgili iki yıl önce çıkarılan yasanın uygulanmadığı belirten Güner, ''Uygulansaydı bugün burada toplanmazdık. Yeni çıkacak yasanın da ne kadar uygulanacağından emin değilim. Ayrıca spor mahkemelerinin
kurulmasından bahsediliyor. Bu ülkeye spor mahkemeleri lüks gelir. Bu ülkede maçları izleyen gençler şımarırlar, bunlar tatlı şımarıklıklardır. Bu gençleri maçlardaki bu şımarıklıklarından dolayı mahkemeye çıkarmak yanlış olur'' diye konuştu.
Beşiktaş'ın sporun 13 branşında faaliyet gösterdiğini ve kendisinin de bu 13 branşın tamamından dolayı 13 kez karakola götürüldüğünü anlatan Güner, ''Her seferinde de idari cezalar aldım. Verilen cezalardan dolayı kombine biletim olmasına rağmen maçlara giremedim. Maaşlarımızın 500-600 lira civarında olduğunu düşünün. Verilen cezalar ise bin 500 lirayı buluyor. Taraftar arkadaşlarımız bu cezaları nasıl ödesinler. Bu ülkede sadece taraftarlar değil, emniyeti, başkanı, yöneticisi herkes fanatik'' diye
konuştu.
Fenerbahçe taraftarı adına konuşan İlyas Bulcay ise, ''Dünyanın her yerinde taraftarlar spor kulüpleri için en önemli unsurlardır. Şiddeti yaratan tek unsur da onlardır görüşü hakimdir. Eğer şiddeti önlemek istiyorsanız genel uzlaşma kültürünün ortaya konması gerekir. Şunu da unutmamak gerekir, taraftar gruplarının sağlıklı yaklaşımı sonrası bir takım olayların önüne geçilmiştir. Sporda şiddetin ortadan kalkması için taraftar grupları gibi özel unsurların incelenmesi gerekir. Ülkemizde bu alanda gerçek
anlamda inceleme yapılmamıştır. Birileri bizi muhatap alsın. Bizim ülkemizin sorunları da dahil olmak üzere pek çok sorunda çözüm için çaba harcıyoruz'' şeklinde konuştu.
Taraftarların sorunlarıyla da ilgilenen bir mercinin olmamasında şikayet eden Bulcay konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizler statlara birer sığır gibi itile, kakıla sokuluyoruz tek kapıdan. Yanımızda eşlerimiz, çocuklarımız olduğu halde bizlere yapılan bu muamele sizce normal mi? Oysa girişlerimiz 2-3 kapıdan yapılsa bu sorunları yaşamayacağız. Bizi bir suçlu gibi gören emniyet görevlileri de bize şiddet uyguluyor. Bir taraftar gibi davranan, insanları kışkırtan emniyet görevlileri var. Oysa onların özel eğitimli bir ekip olması lazım. Futbol federasyonunda da taraftarlara gerekli önem verilmiyor. Federasyonda
yazarların, hakemlerin, antrenörlerin, futbolcuların temsilcileri var. Oysa olmayan tek unsur taraftarların temsilcileridir.''
Bulcay, taraftar gruplarının sorunlarını ilgili mercilere taşımak ve tribün terörünü önlemek için taraftarlar birliği kurmaya hazır olduklarını, kendilerine bu fırsatın verilmesini istedi.
Galatasaray adına katılan Ultra Aslanlar Genel Koordinatörü Oğuz Altay ise, 3 büyük kulübün 15 yıl önce yaptığı bir anlaşmayla bu sorunu çözdüklerini belirterek, ''15 yıldır da biz bu anlaşmaya sadık kaldık. Bakın Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları arasında hiçbir ciddi olay yaşanmaz. Ben Türkiye'de son yıllarda İnönü'de yaşanan olayların dışında ciddi bir tribün terörü olduğuna inanmıyorum. Polisin yanlı davranma ve insani muamele göstermemesi yüzünden bazı olaylar yaşanabilir. Örneğin
statlara girişte polisin yaptığı aramalarda çok kötü muamelelere maruz kalıyoruz'' dedi.
Herkesin potansiyel suçlu olarak taraftarları gördüğünü belirten Altay, şunları söyledi:
"Oysa cezalar eşit olarak uygulansa, yani başkan ve yöneticilere de uygulansa, onlar daha dikkatli demeç verirler. Bu taşın altına hep birlikte elimizi koymamız lazım. Mesela bakın sayın Hıncal Uluç'un son dönemde Ultra Aslanlar hakkında yazdığı küfür niteliği taşıyan tahrik edici yazıları karşısında tribüne gelen 10 binlerce genç taraftar arkadaşımızın kontrol edilmesi kolay değil. Bu vesileyle çıkacak yeni yasada cezanın eşit olarak uygulanması lazım. Eğer bu konuda olumlu bir şeyler yapılmasını
istiyorlarsa tribün liderleriyle kulüp yöneticilerinin işbirliği içinde olması lazım.''
Trabzonsporlu Gençler Grubu adına konuşan Mehmet Fındıkçı statlara girişlerde alkol kontrolünün yapılmasını isteyerek, bunun birçok olumsuzluğun önüne geçeceğini söyledi. Fındıkçı, "'Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş Başbakanlarına yumurta atmıyoruz. İnsanları rahat bırakırlarsa bu tribün terörü olmaz. Askerlerimize kurşun atmıyoruz ki bizi hapse koysunlar. Hayvanları hapse koyarlar. Polisler bizi götürüp bir dağın başında bırakıyorlar. Ne yiyecek bir şey, ne içecek bir şey, ne de ulaşım aracı var.
Biz bu ülkenin insanıysak, ülkemizin her köşesine rahat rahat gitmeliyiz. 10-15 kişinin yaptığı olaylar yüzbinlere maledilmemeli. Şiddetse Mecliste de şiddet var. Türk milletinin yapısında şiddet var. Sinan Engin, 'Bu arkadaşları gönderelim dağa, terör örgütleriyle çatışsınlar' diyor. Biz onlarla çok çatıştık. Buyursun biraz da kendisi çatışsın. Ben yeni çıkacak sporda şiddet yasasına da karşıyım. Çünkü gençlerimizin spor müsabakaları nedeniyle hapislere atılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü cezaevlerinde
yeterince insan var.''
Tbmm Spor Kulüplerinin Sorunları Ve Spor'da Şiddet İle İlgili Araştırma Komisyonu
Spor kulüplerinin sorunları ile sporda şiddet sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu 4 büyük takımın taraftar grubunu dinledi