TCMB Baskani Karahan Açiklamasi '2024 Sonu Enflasyon Tahminini 2 Puan Yukari Güncelleyerek Yüzde 38'E Çektik'

TCMB Baskani Karahan Açiklamasi '2024 Sonu Enflasyon Tahminini 2 Puan Yukari Güncelleyerek Yüzde 38'E Çektik'

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasi (TCMB) Baskani Fatih Karahan, “2024 sonu enflasyon tahminini 2 puan yukari güncelleyerek yüzde 38’e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sirasiyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasini hedefliyoruz” dedi.

TCMB Baskani Fatih Karahan, Merkez Bankasi Idare Merkezi’nde düzenlenen ‘2024 Ikinci Enflasyon Raporu’ bilgilendirme toplantisinda yurtta ve dünyadaki enflasyon ve ekonomik gelismelerden para politikasi stratejilerine kadar pek çok konuda açiklamalarda bulundu. Karahan, Merkez Bankasinin temel amacinin fiyat istikrarini saglamak ve sürdürmek oldugunu vurgulayarak, 2023 yili Haziran ayindan itibaren güçlü bir tasarruf yaptiklarini hatirlatti. Karahan, “Fiyatlama davranislarini ve enflasyon beklentilerini yakindan takip ediyoruz. Enflasyon, hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar siki para politikasi durusumuzu korumakta kararliyiz” diye konustu.

2024 yilinin ilk çeyreginde yurt içi talepteki dirençli seyrin sürdügünü dile getiren Karahan, perakende satis ve ticaret satis hacim endeksleri ile kartla yapilan harcamalarin ilk çeyrekte tüketimde ivmelenmeye isaret ettigini belirtti.

Karahan, nisanda kartla yapilan harcamalarin reel bazda zayifladigini, imalat sanayi firmalarinin gelecege yönelik yurt içi siparis beklentilerinin de çeyreklik bazda gerilemeye devam ettigini söyledi.

Parasal sikilastirmanin iç talebe etkilerini çesitli göstergeler üzerinden yakindan takip ettiklerini vurgulayan Karahan, iç talebe kiyasla yurt içi üretimin daha ilimli bir seyir izledigini sözlerine ekledi.

“PMI verileri, nisan ayi itibariyla ikinci çeyrekte üretimde ilimli bir zayiflama ima etmektedir”

Mart ayi itibariyla açiklanmaya baslanan Hizmet Üretim Endeksi’nin ise ilk çeyrekte nispeten yatay seyrettigini söyleyen Karahan, “Ilk çeyrekte artis gösteren PMI verileri, nisan ayi itibariyla ikinci çeyrekte üretimde ilimli bir zayiflama ima etmektedir. Kapasite kullanim orani ise yilin ilk çeyregindeki ilimli düsüsün ardindan, nisan ayi itibariyla tarihsel ortalamalarinin sinirli miktar üzerindeki seyrini sürdürmüstür. Iç talep ve üretime iliskin görünüm, toplam talep kosullarinin enflasyonist bir düzeyde seyrettigine isaret etmektedir” diye konustu.



“Cari dengedeki iyilesmenin devam edecegini öngörüyoruz”

Karahan, yakin dönemde talebin zayiflamasi ve beklentilerin iyilesmesiyle birlikte cari dengede düzelme gerçeklestigini de söyleyerek, “2024 yili ikinci yarisinda parasal aktarimin gecikmeli etkisiyle iç talepte zayiflama olacagini ve bu sayede grafikte gördügünüz cari dengedeki iyilesmenin devam edecegini öngörüyoruz” diye konustu.



“Son üç ayda enflasyonun öngörülerimizden de yüksek bir seyir izledigini görüyoruz”

Enflasyona iliskin yakin dönemdeki gelismeler ve enflasyon üzerinde etkili olan unsurlar hakkinda degerlendirmelerde bulunan Karahan, “Son üç ayda enflasyonun öngörülerimizden de yüksek bir seyir izledigini görüyoruz. Nitekim tüketici enflasyonu nisan ayini yüzde 69,8 ile bir önceki Enflasyon Raporu’nda sundugumuz tahmin araliginin 0,9 puan üzerinde tamamlamistir” bilgisini aktardi.

“Yil sonu beklentileri Enflasyon Raporu tahminlerimizin üzerinde seyretmistir”

Eylül ayindan itibaren azalan enflasyonun ana egiliminin geçmis enflasyona endeksleme egiliminin yani sira, ücret güncellemelerinin de etkisiyle ocak ayinda artisa döndügünü hatirlatan Karahan, buna neden olan ekonomik görünümü özetleyerek, “Küresel emtia fiyatlari rapor döneminde enerji grubu öncülügünde yükselmistir. Son üç aylik dönemde gida fiyatlarinda güçlü artislar gerçeklesmis, özellikle kirmizi et fiyatlari bu gelismede öne çikmistir. 12 ve 24 ay sonrasi enflasyon beklentileri gerilerken, yilsonu beklentileri Enflasyon Raporu tahminlerimizin üzerinde seyretmistir. Öngörülerimizin aksine yilin ilk çeyreginde toplam talep kosullari güçlü seyretmis, kredi kullaniminda artis gerçeklesmistir. Reel ücretlerdeki artis yurt içi talep kosullarini destekleyen bir unsur olmustur. Geçmis enflasyona endeksleme davranisi, hizmet enflasyonunda ataletin korunmasini beraberinde getirmis, kira alt grubu bu baglamda öne çikmistir” seklinde konustu.

Karahan, enflasyon görünümündeki bozulmayi dikkate alarak, politika faizinde güçlü bir artis ve parasal kosullarda ek sikilasma yaptiklarini söyledi.



“Konut fiyatlarinda artis egilimi yavasliyor”

Konut piyasasindaki gelismeleri öncü gösterge olarak yakindan takip ettiklerini belirten Karahan, “Türkiye’de hizmet enflasyonundaki yüksek seyrin önemli bir bileseni de kiralardir. Bu dogrultuda, konut piyasasindaki gelismeleri öncü gösterge olarak yakindan takip ediyoruz. Enflasyondan korunma saiki ile artan talep ve depremin yol açtigi arz-talep dengesizlikleri konut fiyatlarinda yüksek oranli artislara sebep olmustu. Söz konusu gelismelerin etkileri, kiralara gecikmeli ve belirgin bir sekilde yansimaktadir. Parasal sikilastirma sonrasinda ise, konut fiyatlarindaki artis hizi önemli ölçüde yavaslamistir. Konut fiyatlarinin artis egilimi tüketici enflasyonundaki egilimin altinda seyretmektedir. TCMB bünyesinde yapilan çalismalar, diger unsurlarin yani sira konut fiyatlari degisiminin, kira enflasyonunu ayni yönde etkiledigine isaret etmektedir. Dolayisiyla, konut fiyatlarindaki yavaslamanin, ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artisini sinirlayabilecegini degerlendiriyoruz” açiklamasinda bulundu.

“Beklentiler, yil sonu enflasyon tahminimize üç ay gecikmeyle gelinecegine isaret etmektedir”

Parasal sikilastirmanin kisa vadede mal enflasyonu üzerindeki etkisinin daha belirgin oldugunu söyleyen Karahan, su ifadelere yer verdi:

“Türk lirasindaki istikrarli seyir, finansal kosullardaki sikilasma ve iç talebin zayiflamasi, önümüzdeki dönemde dayanikli tüketim mallari basta olmak üzere mal grubunda fiyat artislarinin yavaslamasina neden olacaktir. Enflasyon beklentilerinin tahmin araligina yakinsamasi, dezenflasyon açisindan kritik önemdedir. Enflasyonda yasanan yukari yönlü sürprizlerin de etkisiyle beklenti egrisinin subat ve mart aylarinda yukariya kaydigi gözlenmistir. Mart ayindaki parasal sikilastirma sonrasinda ise bu egilim sona ermistir. Birinci çeyrekte anket katilimcilari 3,8 puanlik yukari yönlü enflasyon sürprizi yasamis, ancak yil sonu enflasyon beklentilerini 2,1 puan ile daha sinirli bir oranda güncellemistir. Mevcut durumda beklentiler bir önceki Enflasyon Raporu’ndaki yil sonu enflasyon tahminimize üç ay gecikmeyle gelinecegine isaret etmektedir.”

Mart ayindaki faiz artisi ve makroihtiyati düzenlemeler sonrasinda ticari kredi faizinin yaklasik 14 puan, tüketici kredisi faizinin 18 puan ve mevduat faizinin 15 puan arttigini söyleyen Karahan, kredi faizlerinin geldigi seviyenin kredi büyümesinin yavaslamasina ve iç talebin dengelenmesine katki verecegini kaydetti.



“Para politikasi durusumuz, TL mevduata geçis egilimine katki vermeye devam edecektir”

Ticari kredilerin ise subat ayina kadar istikrarli seyrettigini fakat mart ayinda öngörülerin üstünde bir kredi talebi görülmesiyle birlikte kisa sürede ticari kredi büyümesinin güçlendigini söyleyen Karahan, “Beklentilerin de etkisiyle olusan bu talebi dengelemek amaciyla, faiz artisinin yani sira, ihtiyaç kredisinde oldugu gibi kredi büyüme sinirini asagi çektik ve zorunlu karsilik tesisi uygulamasini baslattik. Bu adimlar sonrasinda TL ticari kredi büyümesi gerilerken, son dönemde yabanci para kredilerin arttigini gözlemliyoruz. Subat ve mart aylarindaki yabanci para mevduata yönelik güçlü talep, mart ayinda alinan kararlarla, hizli bir sekilde ortadan kalkmistir. Nisan ayinda TL mevduat 539 milyar TL artarken, parite etkisinden arindirilmis yabanci para mevduat ve kur korumali mevduat, sirasiyla 6,2 milyar dolar ve 19 milyar TL azalmistir. Böylece, son 8 ayda Türk lirasi mevduat payi yaklasik yüzde 32’den yüzde 44’e yükselirken, Kur Korumali Mevduatin payi yüzde 26’dan yüzde 14’e gerilemistir. Para politikasi durusumuz ve uygulamakta oldugumuz makroihtiyati çerçeve, TL mevduata geçis egilimine katki vermeye devam edecektir” dedi.



“2024 yil sonu enflasyon tahminini 2 puan yukari güncelleyerek yüzde 38’e çektik”

TCMB’nin orta vadeli tahminlerini de açiklayan Karahan, dis talebe iliskin varsayimlarini 2024 yili için sinirli bir miktar yukari yönlü güncellediklerini ve 2025 yili için ise sabit tuttuklarini belirterek, “Konusmamin basinda bahsettigim petrol ve emtia fiyatlarindaki görünüm çerçevesinde, 2024 ve 2025 yillarina iliskin ham petrol ve ithalat fiyatlari varsayimimizi yukari yönlü güncelledik. Son dönemde gida fiyatlarindaki görünümü göz önünde bulundurarak, gida fiyatlari varsayimimizi 2024 yili için yaklasik 1 puan artirdik. Orta vadeli tahminler olusturulurken, enflasyon görünümünde belirgin bir iyilesme saglanana kadar, para politikasindaki siki durusun sürdürülecegi ve ekonomi politikalarindaki esgüdümün korunacagi bir görünüm esas alinmistir. Bu çerçevede, 2024 yil sonu enflasyon tahminini 2 puan yukari güncelleyerek yüzde 38’e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sirasiyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasini hedefliyoruz. Tahmin araliklarinin alt ve üst noktalari da 2024 yili için yüzde 34 ve 42, 2025 yili için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir” seklinde konustu.



“Mevsimsellikten arindirilmis ortalama aylik enflasyonun yilin üçüncü çeyreginde yüzde 2,5 civarina, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altina gerileyecegini öngörüyoruz”

Para politikasindaki kararli duruslarinin yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasinda reel degerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasitasiyla aylik enflasyonun ana egilimini düsürecegine dikkati çeken Karahan, “Böylelikle yilin geri kalaninda enflasyonun istikrarli olarak gerileyecegi dezenflasyon dönemine girecegiz. Bu dönemde, olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana egilimindeki düsüsün devami etkili olacaktir. Mevsimsellikten arindirilmis ortalama aylik enflasyonun yilin üçüncü çeyreginde yüzde 2,5 civarina, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altina gerileyecegini öngörüyoruz. Siki parasal durusun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katiligin zayiflamasiyla enflasyonun ana egiliminde gerileme 2025 yilinda da devam edecektir” ifadelerini kullandi.

“Belirgin ve kalici bir düsüs saglanana kadar siki para politikasi durusumuzu sürdürecegiz”

Para politikasindaki siki duruslarini fiyat istikrari saglanana kadar kararlilikla sürdüreceklerini vurgulayan Karahan, bu süreçte iki ana kosul gözeteceklerini belirterek, su ifadeleri kullandi:

“Birincisi, aylik enflasyonun ana egiliminin belirgin ve kalici bir düsüs göstermesidir. Bu kapsamda ana egilim, iç talep, ithalat ve finansal kosullara iliskin göstergeleri yakindan izliyoruz. Ikincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin araligina yakinsamasidir. Bu çerçevede genis kapsamli enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz. Mart ayinda attigimiz adimlarin etkisiyle finansal kosullar önemli ölçüde sikilasmistir. Bu durumun etkisini krediler üzerinde görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde bunun talebi zayiflatacagini, fiyatlama davranislarina olumlu yansiyacagini ve dezenflasyon sürecini güçlendirecegini öngörüyoruz. Bu süreçte maliye politikalarinin katkisi ve yönetilen-yönlendirilen fiyatlarin esgüdüm halinde belirlenecek olmasi, dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Aylik enflasyonun ana egiliminde, belirgin ve kalici bir düsüs saglanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin araligina yakinsayana kadar siki para politikasi durusumuzu sürdürecegiz. Enflasyonda belirgin ve kalici bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikasi durusumuzu sikilastiracagiz.”

Bilgilendirme toplantisi, TCMB Baskani Fatih Karahan’in basin mensuplarinin sorularini yanitladigi soru-cevap bölümü ile devam etti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile