TCMB Başkanı Murat Uysal Soruları Yanıtladı Açıklaması (4)

TCMB Başkanı Murat Uysal Soruları Yanıtladı Açıklaması (4)

'Son dönemde enflasyon bizim beklentilerimizin altında gerçekleşiyor. Son bir yıldır tahmin kredibilitemiz arttı. Bunu iyi anlatmamız lazım' 'Türkiye'deki finansal sistem ve bankacılık sisteminin her türlü olası risklere karşı hazırlıklı ve dayanıklı olduğunu belirtmek isterim' 'Bankacılık sisteminin hem döviz hem de TL likiditesi iyi seviyelerde. Hem sermaye yeterlilik oranları hem de rasyoları likidite pozisyonu açısından kredi büyümesini destekleme imkanının elverişli olduğunu gösteriyor' '2020'de dış dengeyi bozmadan nasıl büyüyeceğiz? İç talep ve kredi koşullarında öngördüğümüz ılımlı toparlanma ve aynı zamanda reel kur da ithalat talebini sınırlamaya devam edecek. Dolayısıyla makul düzeylerde bir açık ve bunun da borç yaratmayan kalemlerde finanse edilecek düzeyde bir cari açık öngörüyoruz'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, enflasyonun son dönemde beklentilerin altında gerçekleştiğine işaret ederek, "Son bir yıldır tahmin kredibilitemiz arttı. Bunu iyi anlatmamız lazım." dedi.

Uysal, TCMB İstanbul Şubesi'nde "Enflasyon Raporu 2019-IV Bilgilendirme Toplantısı"nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırımlarının ekonomiye etkilerine yönelik görüşlerinin sorulması üzerine Uysal, "Türkiye'deki finansal sistem ve bankacılık sisteminin her türlü olası risklere karşı hazırlıklı ve dayanıklı olduğunu belirtmek isterim." değerlendirmesini yaptı.

Uysal, zorunlu karşılıklar hakkında yapılan düzenlemeye yönelik ise uygulamanın makul büyüme öngörüleriyle şu an için uyumlu olduğunu söyledi.

Bunun yüzde 5 büyüme hedefini de destekleyecek bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Uysal, "Bankacılık sisteminin hem döviz hem de TL likiditesi iyi seviyelerde. Hem sermaye yeterlilik oranları hem de rasyoları likidite pozisyonu açısından kredi büyümesini destekleme imkanının elverişli olduğunu gösteriyor. Burada bankalarımız bilanço içi pozisyonda döviz cinsi varlık yükümlülük dengesini ağırlıklı olarak swap işlemleri ile dengeliyor. Bu tarafta herhangi bir sıkıntı görmüyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Tek haneli faiz zamanı gelince olur"

TCMB Başkanı Uysal, verilere odaklı hareket ettiklerini belirterek, "Tek haneli faiz zamanı gelince olur. Tek haneli faiz seviyesine gelmemiz gerektiğine dair veriler oluşursa zaten tek haneli faizler de oluşur. Şu an için bununla ilgili somut bir şey söyleyemem." dedi.

Yüksek cari açık vermeden büyümenin nasıl sağlanabileceğine ilişkin de görüşlerini paylaşan Uysal, şunları kaydetti:

"Cari dengedeki iyileşmede önümüzdeki dönemde ılımlı bir seyir bekliyoruz. Burada reel kur ayarlaması kritik. Döngüsel faktörlerin haricinde de aslında cari dengede kalıcı bir iyileşme öngörüyoruz. Yapısal politika adımları da bunu destekleyecek. Aynı zamanda ithal girdi bileşenini azaltmaya yönelik birtakım tedbirler alınıyor. Başlıca ithalatçı sektörlerde proje bazlı teşvikler öne çıkıyor. Yüksek teknolojili sektörlerde katma değerin artırılması hedefleniyor. Bütün bunlar kurun verdiği desteğin yanı sıra yapısal tarafta cari dengenin iyileşmesini destekleyen unsurlar.

2020'de dış dengeyi bozmadan nasıl büyüyeceğiz? İç talep ve kredi koşullarında öngördüğümüz ılımlı toparlanma ve aynı zamanda reel kur da ithalat talebini sınırlamaya devam edecek. Buradaki ılımlı toparlanma eğiliminin ithalatı sınırlayıcı bir etki yapacağını düşünüyoruz. Rekabet gücü kazanımları ve turizmdeki olumlu görünüm de yine destekleyici olacak. Bununla birlikte küresel büyümeye bağlı emtia ve petrol fiyatlarının gelişimi de cari işlemler dengesini önümüzdeki yıl olumlu etkilemeye devam edecek. Dolayısıyla makul düzeylerde bir açık ve bunun da borç yaratmayan kalemlerde finanse edilecek düzeyde bir cari açık öngörüyoruz."

- "Bankacılık sektörümüzün yapısal olarak swap ihtiyacı var"

Murat Uysal, küresel merkez bankası adımlarının kendi politikalarını belli ölçüde etkilediğini dile getirerek, bu gelişmelerin yakından takip edildiğini söyledi.

Fed'in son para politikası toplantısında faiz indirimlerine ara veriyormuş gibi bir sinyal verdiğine işaret eden Uysal, ancak piyasa fiyatlamalarında gelecek dönemde bu indirimlerin devam edeceği ihtimalinin görüldüğünü belirtti.

Uysal, enflasyondaki düşüş ve risk primleri ile finansman koşullardaki iyileşmenin güveni artıran unsurlar olduğunu vurgulayarak, bunların gelecek dönemde yatırım talebini olumlu etkileyeceğini, böylece üretim ve istihdam tarafına pozitif yansıyacağını dile getirdi.

Gelen bir soru üzerine rezervler açısından kamu bankalarının zaman zaman aktif olabildiğini yineleyen Uysal, "Hazinenin zaman zaman yurt dışı borç ödemeleri veya tam tersi iç ve dış piyasadan yaptığı borçlanmalar özel olarak etkileyen unsurlardır. İki yönlü işlemler olabiliyor, hem artırıcı hem de eksiltici yönde işlemler olabilir. Burası dinamik bir alan." diye konuştu.

Uysal, fonlama işlemlerin neden swap tarafına kaydığına yönelik soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Bankacılık sektörümüzün yapısal olarak bir swap ihtiyacı var. Bu ihtiyacın büyük bir kısmını yurt dışından yapıyorlar ama tamamen oraya bağımlı olmadan, para politikasıyla da uyumlu olmak kaydıyla bunu belli bir miktar dahilinde ve opsiyon olarak bankacılık sektörüne sağlıyoruz. Bu sadece bizim yaptığımız bir şey de değil. Merkez bankalarının uyguladığı ve konvansiyonel bir araç. Bizim için önemli olan para politikasıyla uyumlu olması, fiyat ve vadenin enflasyon hedeflerine uyumlu şekilde belirlenmesi."

- "Tek seferlik gelirlerin etkisi önümüzdeki yıl azalacak"

TCMB Başkanı Murat Uysal, Yeni Ekonomik Program'da (YEP) maliye politikası uygulamalarının fiyat istikrarı ile çelişmeyeceği ve politika eşgüdümünün güçlü olacağı bir yaklaşım gördüklerini söyledi.

İktisadi faaliyetin yavaşladığı dönemde, yapısal bütçe dengesini kalıcı olarak bozmadan, var olan mali alanın kullanılmasını "döngü karşıtı bir maliye politikası" şeklinde değerlendirdiklerini anlatan Uysal, son dönemde yaşananın bundan ibaret olduğunu kaydetti.

Uysal, politika eşgüdümünü 3 başlıkta değerlendirdiklerinden bahsederek, bu başlıkları "yönetilen fiyat, vergi ve ücret ayarlamaları", "döngüsel politikalar" ve "yapısal politikalar" şeklinde sıraladı.

Para ve maliye politikalarının bu üç başlık kapsamında enflasyondaki düşüşü önceliklendiren bir eşgüdüm içinde hareket etmesinin, ekonominin sağlıklı bir patikaya ilerlemesini sağlayacağını vurgulayan Uysal, "Tek seferlik gelirlerin etkisi önümüzdeki yıl içerisinde muhtemelen azalacak. Burada koordinasyonun güçlü bir şekilde sürmesi en önemli unsur." dedi.

Uysal, "Enflasyon yüzde 12 seviyelerinden yüzde 9'lara doğru giderken arada bir çıkış olacak. O sürede bizim yabancı yatırımlara yıl sonunda enflasyonun ineceğini anlatmamız gerek. Hangi argümanlarla enflasyonun ineceğine yabancı yatırımcıyı Türkiye'ye çekmek için ikna ederiz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Son dönemde enflasyon bizim beklentilerimizin altında gerçekleşiyor. Son bir yıldır tahmin kredibilitemiz arttı. Bunu iyi anlatmamız lazım. Ana eğilimdeki göstergeler iyiye doğru gidiyor. Burada birçok faktör etkili. Tahmin kredibiletisinin artması, öngörülebilirliği de artırıyor. Gelecek yıl için enflasyon beklentimiz yüzde 8,2 düzeyinde. Bunun mevcut çerçevede ulaşılabilir olduğunu düşünüyoruz. Biz ara tahminlerimize ulaştığımız sürece buradaki beklentiler daha da olumluya dönecek diye düşünüyoruz. TL'deki istikrara ve ithalat fiyatlarının seyri burada önemli. Fiyatlama davranışları da iyiye doğru gidiyor."

Murat Uysal, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi'nin de çalışmalarına devam ettiğini, burada hem yapısal hem de konjonktürel gelişmelere karşı önlemler alındığını belirterek, "Geçen yıl yaşanan döviz kuru gelişmeleri ve yoğun yağışlar nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşanmıştı ama biz bu yıl işlenmemiş gıda ve yaş meyve-sebzede gayet olumlu bir seyir izliyoruz. Burada komitenin de yakın takibinin etkisi var." şeklinde konuştu.

- Değerleme hesabı

Murat Uysal, makul reel faizle ilgili çıkarımda bulunurken gerçekleşen enflasyonun mu yoksa beklenen enflasyonun mu göz önünde bulundurulması gerektiği yönündeki bir soruya ise şöyle cevap verdi:

"Reel faiz hesaplamalarına bakarken bir kere gerçekleşmeye bakıyoruz. Geleceğe yönelik enflasyon beklentisine bakıyoruz. Piyasa göstergelerinin işaret ettiği enflasyon göstergelerine bakıyoruz. Dolayısıyla bunların sadece birine baktığımızı söylemek yanlış olur. Burada bizim için önemli olan ana eğilim. Ana eğilimdeki iyileşmeye göre para politikası duruşumuzu şekillendiriyoruz. Dolayısıyla sadece mevcut gerçekleşmiş enflasyon dememiz lazım. Biz kendi tahminlerimizi de piyasa tahinlerimizdi de dikkate alıyoruz. Bütün hepsini bir arada değerlendirdiğimizde şu an için enflasyonun ana eğiliminde olumlu bir gidişat var ve bunun üzerine eklenen bir reel faiz, reel getiri de bizim para politikası duruşumuzu belirliyor, tabii ki diğer birçok faktörleri de dikkate alarak."

Murat Uysal, değerleme hesabına ilişkin ise, "Değerleme hesabının mevcut yapısının dışında herhangi bir çalışma bulunmuyor. Bu alanda mevcut bir çalışma yok." dedi.

Merkez Bankasının iletişim politikasına da değinen Uysal, kendilerine yöneltilen sorulara gayet açık ve net cevaplar verildiğini, şeffaf bilgilendirme yapıldığını ve açık iletişim kurulmasına özen gösterdiklerini sözlerine ekledi.

- Notlar

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal ve Başkan Yardımcıları toplantının ardından ekonomist ve gazetecilerle bir süre sohbet etti.

Burada sohbet esnasında Enflasyon Raporu sunumunun ilk defa İstanbul Şubesi'nde gerçekleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Uysal, "İlk defa İstanbul Şubemizde gerçekleştirdik. İstanbul'da olduğumuz zaman toplantılara burada devam edebiliriz. Kendi yerimizde imkan vardı. Burayı değerlendirmeyi tercih ettik." dedi.

(Bitti)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile