Doç. Dr. Ilay Gözükara, infertilite (kisirlik) sorununun baslica genetik, çevresel ve bilinmeyen faktörler olarak hem kadini hem de erkegi etkileyen birçok nedeni bulundugunu söyledi.
Infertilitenin, yüzde 37’sinin kadina ait, yüzde 8’inin erkege ait nedenlerden, yüzde 35’inin ise hem kadin hem de erkege ait nedenlerden kaynaklandigini ifade eden Doç. Dr. Gözükara, “Yaklasik yüzde 20’lik bir grupta ise ‘Açiklanamayan Infertilite’ olarak tanimlanan nedensiz, yani sebebi bilinmeyen kisirlik durumu mevcuttur” dedi.
Uzman kontrolü gerekiyor
Kadinlarda görülen infertilitede en sik rastlanan nedenlerin basinda düzensiz regl periyodlari, tüplerde tikaniklik, üreme organlarinda enfeksiyon, çikolata kisti, yumurtlama bozukluklari, polikistik over sendromu, erken menopoz ve geçmiste kanser tedavisi görmüs olmanin geldigini anlatan Doç. Dr. Gözükara, “Ayrica 40 yas üzeri kadinlar ve düzenli cinsel iliskiye ragmen 35 yas alti kadinlar 1 yil içerisinde, 35 yas üstü kadinlar ise 6 ay içerisinde gebe kalamadilarsa mutlaka bir jinekoloji uzmani tarafindan degerlendirilmelidirler” diye konustu.
Doç. Dr. Gözükara, erkelerin ise daha önceden bilinen sperm sorunlari, testis-prostat ya da cinsel problemleri, kanser tedavisi geçmisi, yumurtaliklarin küçük veya sismis olmasi veya ailede infertilite öyküsü varsa bir üroloji uzmanina basvurmalari gerektigini kaydetti.
Temel testler isteniyor
Doç. Dr. Gözükara, “Infertil çiftlerden kadinlarda jinekolojik muayenenin, adetin 2. veya 3. günü yapilarak yumurtaliklar ile rahmin degerlendirilmesi gerekir. Ayrica es zamanli olarak kandan hormon testleri ile yumurta rezervine de bakilir. Adet bitiminde ise HSG (rahim filmi) çekilerek, rahmin iç duvar yapisi, sekli, tüplerin durumu, tüplerde sislik olup olmadigi incelenir. Erkekte ise 3-4 günlük cinsel perhiz sonrasinda verilen semen analizi (spermiyogram) degerlendirilir. Bu testte sperm sayisi, hareketliligi, sekli ve yapisi incelenir. Bunlarin disinda bir grup hastada ise daha ileri testler de istenebilir” dedi.
Doç. Dr. Gözükara, elde edilecek sonuçlara göre günümüzün en sik tercih edilen yardimci üreme tekniklerinin basinda gelen tüp bebek tedavisinin gündeme gelebilecegini belirtti.
Tedavide geç kalmamak gerekiyor
Çocuk sahibi olmakta sorun yasayan çiftlerin zaman kaybetmeden uzman hekime basvurarak altta yatan nedenin arastirilmasi ve tedaviye baslanmasinin, anne-baba olma hayalinin gerçeklesmesini saglamada önemli bir etken oldugunu anlatan Doç. Dr. Gözükara, tüp bebek tedavisinde hedeflenen asil amacin ilk denemede gebeligi yakalamak olsa da bazen bunun hemen gerçeklesmedigini kaydetti.
Doç. Dr. Gözükara, “35 yas altindaki kadinlarda ilk tüp bebek tedavisi ile hamile kalma sansi yüzde 54,8 (dondurulmus embriyo transferleri de dahil) iken bu sans 41-42 yasindaki kadinlarda yüzde 14,9’dan azdir. Ancak yeni tüp bebek denemeleri ile gebelik sansi göreceli artarak devam ettiginden 3. tüp bebek denemesi sonrasinda, özellikle genç çiftlerin yaklasik yüzde 80’i gebe kalmaktadir” dedi.
Tedavide Geç Kalmak Anne-Baba Olma Sansini Azaltiyor
Medline Adana Hastanesi Kadin Hastaliklari, Dogum ve Infertilite Uzmani Doç. Dr. Ilay Gözükara, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin yüzde 80-90’inda bir yilin sonunda normal yollardan gebelik olusmasina ragmen yüzde 10-15’lik grupta ise ek tedavilere ihtiyaç duyuldugunu söyledi.
