Antalya Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (ANSİAD) 12. Girişimcilik Haftası etkinlikleri kapsamında Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu'nda "Tekno Girişimcilik ve Geleceği Yaratmak" konulu panel düzenlendi.
Prof. Dr. Özkan, panelde, Antalya'nın turizm kentinin yanı sıra sağlık alanında da etkili bir kent olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin ilk organ nakli hastanesinin Akdeniz Üniversitesi bünyesinde kurulduğunu kaydetti.
Dünyada ilk naklin 2 bin yıl önce bir köleden alınan bacağın asilzadeye nakledilmesiyle gerçekleştiğini bildiren Özkan, Türkiye'de ise ilk naklin 1995 yılında Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından yapıldığını söyledi.
Kendisinin organ nakli serüveni hakkında bilgi veren Ömer Özkan, "Bir gün vali muavini, iki kolu yanık sonrası kopmuş bir hastayı gönderdi. O güne kadar Türkiye'de 5-6 kol nakli yapılmış. 'Biz neden yapmayalım' dedik. Çalışmaya başladık, mevzuat karşımıza çıktı" dedi.
Özkan, organ naklinin yapılabileceği hastanelerin belirlendiğini ancak Akdeniz Üniversitesinin bu hastaneler arasında yer almadığını dile getirerek, Sağlık Bakanlığına nakil yapmak için başvuruda bulunduklarını, bunun için 7 yıl mücadele ettiklerini anlattı.
Kol nakli yapmayı planlamaları üzerine 24 saatte şartlı özel izin çıkarttırarak ilk kol naklini 2010 yılında yaptıklarını belirten Özkan, "Bize 'Başarılı olursanız mevzuata girersiniz' dediler. Ameliyat başarılı oldu ve üniversitemiz organ nakli yapabilecek hastaneler arasına girdi. Bundan, hedefiniz varsa pes etmemeyi öğrendim" diye konuştu.
Kök hücre konusuna da değinen Prof. Dr. Özkan, kök hücrenin organ nakillerinde hücrelerin yenilenmesine çare olduğuna işaret etti.
Kök hücrenin felçten migrene, kalp krizinden parkinsona, hatta hemoroide kadar her derde deva olduğunu vurgulayan Özkan, şunları söyledi:
"Kök hücre insan vücudunun ana hücresi. Organ ve dokuya dönüşebiliyor. Sonsuza kadar bölünebilme ve çoğalma yeteneğine sahip. Bilimsel olarak bir insanın aynısının üretilmesi mümkün. Klonlama artık yapılabilir duruma geldi ancak başta kilisenin karşı çıkması nedeniyle engelleniyor. Sadece laboratuvar çalışmalarına izin veriliyor. Araştırmaları sürdürmek adına bizim de bir Sağlık Bilimleri Enstitüsü ile kök hücre laboratuvarı kurmamız lazım.''
- "Türkiye'de üniversiteler araştırmacı model ile yönetilmiyor"
Akdeniz Üniversitesi Biyamedikal Optik Araştırma Ünitesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Canpolat da ABD'de lazer kullanarak kanserli hücrenin tedavisi üzerinde çalıştıklarını, cerrahların isteği doğrultusunda teşhis ve tedavide kolaylık sağlayabilecek medikal malzemeler ürettiklerini anlattı.
Canpolat, kadınlarda sıkça görülen meme kanseri ile mücadelede önemli yer tutan Meme Lazer Tomografisi yaptıklarını, fototerapi cihazı ile erken doğan bebeklere seyyar eve götürülebilir bir cihazı ürüne dönüştürmek üzere olduklarını söyledi.
Patent başvurusu konusunda Türkiye'nin benzer ülkelerin çok gerisinde bulunduğunu vurgulayan Canpolat, Türkiye'nin 7 bin başvurusuna karşılık Kore'nin 700 bin patent başvurusu olduğunu kaydetti.
İşadamlarının fikir ve proje üreten gençleri desteklemesi gerektiğine işaret eden Murat Canpolat, bu konuda üniversitelerin de yetersiz kaldığını ifade etti.
Canpolat, şöyle konuştu:
"Üniversitelerin misyonu toplumun hayat standardını yükseltecek ürün geliştirmek, istihdam yaratmak ve bulundukları bölgede ekonominin motoru olmaktır. Neden olmuyor? Üniversitelerde akademisyenlerin atamalarında kriterler yeterli değil. Türkiye'de üniversiteler araştırmacı üniversite modeli ile yönetilmiyor.''
Konuşmaların ardından ANSİAD Başkanı Ali Eroğlu, Prof. Dr. Özkan, Prof. Dr. Canpolat ile panelin oturum başkanı Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Boztosun'a plaket verdi.
'Tekno Girişimcilik ve Geleceği Yaratmak' Paneli
Türkiye'nin ilk yüz nakli operasyonu gerçekleştiren, ardından 4 yüz nakli ameliyatı daha yapan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonsrüktif Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, bilimsel olarak bir insanın aynısının üretilmesinin mümkün olduğunu söyledi.