Teknoloji Bağımlılığına Karşı Doğada Eğitim

ÖZGÜN TİRAN - Kırklareli Müze Müdürlüğünce yürütülen "Umutlu Yarınlar Yaz Okulu Projesi" kapsamında dezavantajlı 40 ilkokul öğrencisine, teknolojik bağımlılıktan korumak amacıyla doğada eğitim verildi.

Yıldız Dağları eteklerindeki merkeze bağlı Dereköy'de bulunan Doğa Eğitim Merkezi'nde çocukları teknoloji bağımlılığından korumak amacıyla geleneksel çocuk oyunları, masallar, kukla, ebru, resim, heykel, drama ve müzik gibi atölye etkinlikleri düzenlendi.

Doğada atık malzemelerin sanata dönüştürülmesini öğrenen öğrencilerin, bu sayede el becerileri ve zeka gelişimlerine katkı sağlandı.

Kent yaşamından uzak kamp ortamında gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler, zaman zaman birbirlerine masallar anlatarak, yakılan ateş etrafında gitar, keman, darbuka gibi enstrümanlar çalarak eğlendi.

Kırklareli Vali Yardımcısı Tahir Demir, AA muhabirine, doğa ile iç içe verilen eğitimler sayesinde çocukların teknoloji bağımlılığından korunduğunu söyledi.

Projenin gelecek yıl daha fazla çocuğa ulaşabilmek amacıyla genişletileceğini aktaran Demir, "Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı bugün ne kadar eğitebilirsek, hayatın pratiklerini öğretebilirsek, bu öğrenciler geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceklerdir. Biz gençlerimizi sürekli eğitmek, öğretmek, yetiştirmek, sağlıklı çevrede yaşatmak zorundayız. Proje kapsamında öğrenciler 2 hafta boyunca burada hayatın pratiklerini öğrendiler, bu güzel havayı teneffüs ettiler. Ömürlerinde güzel deneyimler yaşadılar." diye konuştu.

Demir, etkinliğe Kırklareli Üniversitesinden gönüllü eğitmenlerin de destek verdiğini ifade etti.

- "Öğrenciler hem doğayı hem kültürlerini öğreniyor"

Müze Müdürü Şehmuz Tekin de proje sayesinde öğrencilerin hem doğayı hem kültürlerini öğrendiğini dile getirdi.

Dezavantajlı çocukların etkinlikler sayesinde zihinlerini güçlendirdiğini vurgulayan Tekin, "Ümit ediyorum ki kültür varlıklarımızı ve geleneksek oyunlarımızı tekrar gündeme taşıyacağız." dedi.

Proje eğitmeni Fisun Sünnetçioğlu da geleneksel çocuk oyunları ve masalları gündeme getirmek için gayret gösterdiklerini ifade etti.

Eğitimlerin çok güzel ve yararlı geçtiğini anlatan Sünnetçioğlu, şöyle devam etti:

"Çocukken eskiden nelerle oynuyorduk, onları anlatabilmek, paylaşmak istedik. Heykel, resim ve atık materyaller üzerinden çalışmalar ürettik. Doğayı korumak istiyoruz. Evde bulabileceğiniz en basit materyal, herhangi bir atık malzeme ile oyuncak üretebileceğimizi, sanatsal bir üretim ortaya çıkarabileceğimizi göstermek istedik. Çocuklar grup çalışmasında birbirlerini dinleyip ortak bir şey üretmeye çalışıyorlar. Burada yemek yerken kendi yemeklerini hızlı bir şekilde heyecanla masaya taşıyorlar. İlk geldiklerinde önlerine beklerlerken şimdi kendileri servis yapıyor, arkadaşlarının eksiklerini tamamlıyorlar."

Öğrencilerden Ezgi Pöge ise kampta çok güzel çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Özellikle tanışma etkinliğinin çok keyifli geçtiğini belirten Pöge, "Kukla ve öykü etkinliği yaptık. Burada çok mutluyum. İlk gelirken korkuyordum acaba yeni arkadaşlar edinebilir miyim diye? Sınıf arkadaşlarım da benimle geldi. Burada çok güzel şeyler öğrendik." dedi.