Tel Aviv Büyükelçisi Torunlar, 15 Temmuz Darbe Girisimini Israilli Okuyuculara Anlatti

Türkiye’nin Tel-Aviv Büyükelçisi Sakir Özkan Torunlar, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayisiyla 7 yil önce yasanan hain kalkismayi, Israil’in önde gelen gazetelerinden The Times of Israel’de kaleme aldigi "Akdeniz’de Demokrasi: Türkiye ve Israil" baslikli yazisiyla okuyuculara anlatti.



Bugün yayimlanan makalede Büyükelçi Torunlar, 7 yil önce, 15 Temmuz 2016’da, ulusal basinin Türk halkina, Istanbul’un Avrupa ve Asya yakalarini baglayan Bogaziçi Köprüsü’nün trafige kapatildigini duyurdugunu belirterek, “Napolyon Bonapart’in dünya tek devlet olsaydi baskent olacagini söyledigi, 17 milyon nüfuslu ve on binlerce turiste ev sahipligi yapan Istanbul, yine keyifli bir hafta sonuna hazirlaniyordu. Cuma aksami oldugu için çok kisi haber takip etmiyordu.” dedi.



Torunlar, bir saat sonra televizyon kanallarinin Türk Hava Kuvvetlerine ait F-16’larin baskent Ankara üzerinde alçak uçus yaptigini bildirdigini kaydederek sunlari kaydetti:

“Halk ne olup bittigiyle ilgili sorular sormaya basladi.

Gece yarisina dogru, Türk Silahli Kuvvetleri bünyesindeki bir grup darbecinin, 1990’lardan beri sözde ABD’de sürgünde yasayan akil hocalarindan aldiklari talimatla demokratik yollarla seçilmis hükümeti devirmek istedikleri anlasildi. Türk tanklari büyük sehirlere girdi ve Türk Hava Kuvvetleri ülkenin meclis binasini, polis merkezlerini ve Cumhurbaskanligi Külliyesi’ni bombaladi. Bir grup isyanci, Türkiye’nin demokratik yollarla seçilmis Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’i ailesiyle hafta sonunu geçirdigi tatil beldesinden kaçirmaya kalkisti.”

O aksam Türk demokrasisinin üzerinde kara bulutlarin gezindigine dikkati çeken Torunlar, buna karsilik sivillerin tereddüt etmeden sokaklara çiktigini, ordu ve polis teskilatindaki yüz binlerce kisinin de Türk Silahli Kuvvetlerinin komuta ve kontrolünü yeniden saglamasi için harekete geçtigini aktardi.

Torunlar, ertesi sabah, darbe girisiminin muazzam bilançosu ortaya çiktigina isaret ederek sunlari dedi:

“Her yastan sivil, kadin ve erkek 251 kisi Fetullahçi Terör Örgütüne (FETÖ) bagli sözde isyancilar tarafindan öldürüldü, 2 bin 500’den fazla kisi de yaralandi. Sözde isyancilar, 1980’lerden itibaren Türk ordusuna sizarak tegmenlikten generallige kadar rütbeler almisti ancak emirleri, ABD tarafindan korunan, lise terk sözde bir din adamindan aliyordu.”

Kalkismadan hemen sonra Türk yönetiminin gerçek dostlarindan birbiri ardina dayanisma mesajlari aldigini animsatan Torunlar, su ifadeleri kullandi:

“Bati’da kendilerini demokrasi sevdalisi olarak tanimlayan, demokrasinin ne oldugu ve ne olmasi gerektigini söyleyenler, herkese bunu anlatmaktan çekinmeyenler, günlerce sustu, ta ki Türkiye’de gerçekten demokrasi olup olmadigi konusundaki süpheleri geçinceye kadar. Demokrasinin büyük küresel sampiyonlarina tesekküre gerek yok, Türkiye bundan eskisinden daha güçlü çikti.”

Torunlar, Türk demokrasisinin gerçek anlamda hiçbir zaman bocalamadiginin kanitinin geçen mayista yapilan seçimlere katilim orani oldugunun altini çizerek, sunlari kaydetti:

“Yalnizca Türk seçmenin katilim yüzdesi olarak degil, diger demokratik ülkelerdeki katilim oraniyla kiyaslandiginda rakam muazzamdi. Hem Türkiye’den hem de yurt disindan (Israil’dekiler dahil) seçmenler, demokratik haklarini kullanarak yeni meclisi ve cumhurbaskanini belirledi. Millet, 14 Mayis’ta meclisin 600 yeni üyesini, 28 Mayis’ta yapilan ikinci tur oylamada da Recep Tayyip Erdogan’i gelecek 5 yil için yeniden cumhurbaskani seçti.”

Akdeniz ülkeleri Türkiye ve Israil’in canli demokrasilere sahip olduguna vurgu yapan Torunlar, her iki ülkeden ailelerin birbirini yüzyillardir tanidigini, tüm sartlarda ve zamanlarda test edilmis baglara sahip komsu ülkeler olduklarini belirtti.



Torunlar, her iki ülkenin hükümetinin de turizm ve ticaretin ötesine geçen daha fazla is birligini arzu ettigini belirterek, sunlari ifade etti.

“Israilliler ,Türkiye’ye sadece turizm ya da is için degil zor zamanlarda ihtiyaci olanlara yardim etmek için akin ediyor. Türkiye, 6 Subat’ta, yüzyilin felaketi olarak adlandirilan iki ardisik depremle sarsildiginda Israil, 70 kisilik arama kurtarma ekibiyle yardima gelen ilk ülkelerdendi. Israilli ekipler, enkaz altindaki 19 kisiyi kurtardi. Bir gün sonra Israil, Kahramanmaras’ta 350 saglik görevlisiyle birinci sinif bir sahra hastanesi kurdu. Iki ülke arasindaki iliskilerin gelecek aylarda ve yillarda gelisecegine inaniyorum. Iliskileri yeniden rayina oturtan Israil ve Türkiye cumhurbaskanlarinin güçlü ve kisisel inisiyatifleri sayesinde her iki ülke de yeni dönemin avantajlarindan yararlanmak istiyor.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile