Yönetmen ve yapımcı Osman Sınav, 'Televizyondaki canlılık sinema sektörünü beslemiyor. Onu da besler hale getirmek lazım. Sektörün insanları, gelirini yüzde 90 televizyondan elde ediyor. Televizyondaki bu canlılığın, endüstriyel gelişmenin sinemayı da beslemesi ve canlandırması gerekiyor.' dedi.
Film-San Vakfı tarafından farklı üniversitelerden 80 öğrenciyi Beyoğlu Gençlik Merkezi'nde bir araya getiren 'Genç Sanatçıların Kültür Sanat Alanındaki İstihdam Politikalarına Bakış Açısı Zirvesi'nde, 'Yönetmenler Gözüyle Film Sektörü Sorunları ve Çözüm Önerileri' başlıklı bir oturum yapıldı.
Etkinlikte konuşan Sınav, Türkiye'de dizi ve sinema sektörüne dair geliştirici politikaların üretilemediğini söyledi.
Sinemaya, hayal kurarak başlanabileceğini belirten Sınav, 'Ben bugüne kadar karşılaştığım Kültür Bakanlarına, Mahir Bey'e ve Nabi Bey'e de 'Lütfen sadece telif haklarını çalıştırın. Telif hakları kanunumuz çalışır hale gelsin.' dedim. Meclisten çıkarılmış böyle bir kanunumuz var ama çalışmıyor. Yani hiçbir televizyon kanalı karşısında telif hakkı sahibi değiliz. O zaman bu hakka sahip değilsek, neyi geliştireceğiz.' ifadelerini kullandı.
Osman Sınav, sektörün gittikçe zayıfladığı yorumunu yaparak, şöyle devam etti:
'Bu pazarın var olduğunu zannediyoruz ama maalesef artık böyle bir pazar yok. Son 3-4 yıldır yapılan hiçbir şey, doğru dürüst satılmıyor ya da daha önceden yapılanlar satılıyor. Mesela ben 'Acı Hayat' dizisini en son Peru'ya sattım. Nereden nereye değil mi? Fakat ondan sonra Osman Sınav romantik komedi yapmaya çalışınca o satılmıyor. Çünkü dünyanın her yerinde sabun köpüğü gibi bir şey. Bütün bunların da kaynağı telif haklarının çalışmıyor olması. Çalışıyor olsa biz kendi kendimizi dizayn ederiz. Sanatçı zaten kendisini dizayn edebilen insandır ama maalesef kendimizi ve sektörümüzü dizayn edemiyoruz.'
- 'İlk reyting anlaşmasını yapan benim'
Sinema sektöründe bir ilerlemeye ihtiyaç olduğunun altını çizen yönetmen, 'Televizyondaki canlılık sinema sektörünü beslemiyor. Onu da besler hale getirmek lazım. Sektörün insanları, gelirini yüzde 90 televizyondan elde ediyor. Televizyondaki bu canlılığın, endüstriyel gelişmenin sinemayı da beslemesi ve canlandırması gerekiyor.' diye konuştu.
'Deli Yürek', 'Süper Baba', 'Ekmek Teknesi' ve 'Kurtlar Vadisi' dizileri ile tanınan Sınav, dizi sektöründe bulunan reyting anlaşmalarına ilişkin de 'İlk reyting anlaşmasını yapan benim. Yapımcı ve yönetmen olarak bir iş yapacaksanız risk almanız gerekiyor. Başta bir bütçeyle anlaştınız fakat daha sonra çok yüksek reyting aldı ve çok yüksek reklam geliri var. Eğer anlaşma olmazsa o zaman sadece kanal kazanıyor. Eğer ben bu başarıyı elde edebiliyorsam, kanal kazandıkça ben de kazanmalıyım.' ifadelerini kullandı.
Moderatörlüğünü oyuncu Meral Konrat'ın üstlendiği etkinlikte Sınav, program sonunda öğrencilerin sorularını cevapladı.
'Televizyondaki Canlılığın Sinemayı Da Beslemesi Gerekiyor'
Yönetmen ve yapımcı Sınav: 'Televizyondaki canlılık, sinema sektörünü beslemiyor. Onu da besler hale getirmek lazım. Sektörün insanları, gelirini yüzde 90 televizyondan elde ediyor. Televizyondaki bu canlılığın, endüstriyel gelişmenin sinemayı da beslemesi ve canlandırması gerekiyor' 'Sanatçı zaten kendisini dizayn edebilen insandır ama maalesef kendimizi ve sektörümüzü dizayn edemiyoruz'