Çorum Belediyesi ile Küresel Araştırma Düşünce Merkezi iş birliğinde düzenlenen 'Teorik ve Sosyolojik Kökleriyle 15 Temmuz' sempozyumu başladı.
15 Temmuz'daki darbe girişiminin teorik ve sosyolojik yönlerinin akademik çalışmalarla ele alınması amacıyla, kentteki bir otelde gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan Vali Necmeddin Kılıç, 15 Temmuz'un Türkiye açısından çok önemli bir tarih olduğunu, Türk milletinin darbe girişiminin karşısında durarak, devletine ve geleceğine sahip çıktığını söyledi.
Türkiye'de geçmiş yıllarda da darbeler yaşandığını, 1980'deki darbeyi 11 generalin gerçekleştirdiğini anlatan Kılıç, '15 Temmuz'da 120 general ve 4 bin subayla darbe planı yapmışlardı. Başaramama şansları yoktu onlara göre ama göklerden gelen karar, kaderin üstündeki kader müsaade etmiyordu.' dedi.
'Bu ülkenin dirliği, bu ülkenin birliği için mücadele eden insanlar ya düşürüldüler, ya önleri kesildi veya bertaraf edildiler. Menderes gibi, Özal gibi.' ifadelerini kullanan Kılıç, şunları kaydetti:
'Devşirmek gerekiyordu birilerini. Devşirdikleri adamlar bu coğrafyanın zenginliklerini batıya aktaracaklardı. Vergilerimizle verdiğimiz paraları yolsuzluklarla batıya aktaracaklardı. Devşirilmiş birileri onların dosyalarını temizleyecekti ve bizim paralarımızla zenginler üretilecekti ve biz sürekli yönetilecektik, iki yakamız bir araya gelmeyecekti, kafamızı da kaldıramayacaktık. Fakirlik içinde sıkıntı çekecektik, terör içinde sıkıntı çekecektik ama tarihin görmediği hainler devlet kademelerinde, devlet kademelerinin rütbelerini kullanarak bu milletin evlatlarını inim inim inleteceklerdi. Güneydoğu'da askerimizi gerekmediği halde şehit ettireceklerdi, gerekmediği halde halkımıza zulüm edeceklerdi. Yaptılar da bunu bir müddet ama her zaman planladıkları gibi olmuyor. Çünkü göklerden gelen bir karar var ve kudret yalnızca Allah'ındır. Rabb'im murad etti, bu milletin evlatları direndiler. Birileri geldi, artık kontrol edemez hale geldiler. Bir yiğit çıktı bu ülkeden, bir aslan parçası çıktı, onun yanında yavru aslanlar dimdik yürüdüler. Cumhurbaşkanımıza selam olsun.'
TBMM İdare Amiri Salim Uslu da 15 Temmuz'daki darbe girişiminin milletin geleceğine ve devletin bekasına kastettiğini söyledi. Türk milletinin 15 Temmuz'da özellikle devlete kastedenlere karşı bir direniş ortaya koyduğunu vurgulayan Uslu, '15 Temmuz'u Ankara'da yaşamış biri olarak o günleri unutursak, bizi o günleri yaşamaya mecbur bırakanları unutursak vicdanımız kurusun.' diye konuştu.
Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasına da değinen Uslu, 'Halk oylamasının da bir anlamda 15 Temmuz'da ve daha önce yaşadıklarımızdan çıkardığımız derslerden ibaret olduğunu da belirtmem lazım. Türkiye'nin, krizleri yaratan, kaoslara sebep olan bir anayasa yerine doğru bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu bilen bir halkımız 16 Nisan'da halk oylamasında 'evet' çıkarmıştır. Şimdi yeni bir sayfa açtık, yeni bir yol haritasıyla yolumuza devam edeceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ise darbe girişimini planlayanların Türk milletini hesaba katmadığına dikkati çekerek, 'Milletin evine çekilip 'sabaha kim başımıza geçecek' diye bekleyeceğini düşündüler. Çünkü eski Türkiye'de böyle olmuştu ama vatanın öz evlatları ölümüne meydanlara çıkarak onlara sokakları ve caddeleri dar ettiler.' dedi.
Konuşmaların ardından sempozyumun ilk oturumu gerçekleştirildi. Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan'ın başkanlığında çeşitli üniversitelerden akademisyenler, 'FETÖ'nün oluşum sürecinin tahlili' konulu oturumda görüşlerini paylaştı.
Yarın sona erecek sempozyumda, toplamda 6 oturum yapılacak ve bir sonuç bildirgesi yayınlanacak.
'Teorik Ve Sosyolojik Kökleriyle 15 Temmuz' Sempozyumu
TBMM İdare Amiri Uslu:'15 Temmuz'u Ankara'da yaşamış biri olarak o günleri unutursak, bizi o günleri yaşamaya mecbur bırakanları unutursak vicdanımız kurusun'.