'Tepeli Pelikan'lara Yapay Platformlu Kuluçka Desteği

Manyas Gölü kıyısındaki Kuş Cenneti Milli Parkı, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan tepeli pelikanlara üreme dönemlerinde ev sahipliği yapıyor Göl üzerinde oluşturulan korunaklı yapay platformlarda kuluçkaya yatan tepeli pelikanlar, havadan ve karadan görüntülendi Milli parkta görevli biyolog Kader Güleç: 'Milli parkta şu anda 58 platform var. Üreme başarısını sağladığımızı düşünüyoruz ve daha da arttırmayı hedefliyoruz'

UĞUR ULU - Balıkesir'in Bandırma ilçesi sınırlarında bulunan Manyas Gölü kıyısındaki Kuş Cenneti Milli Parkı, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan tepeli pelikanlara üreme dönemlerinde ev sahipliği yapıyor.

Kuluçka dönemlerini göl üzerinde oluşturulan korunaklı yapay platformlarda geçiren tepeli pelikanlar, AA muhabirleri tarafından havadan ve karadan görüntülendi.

Avrupa Konseyince korunması gerekli uluslararası değere sahip sulak alanlardan olduğu için 1976 yılında "A Sınıfı Avrupa Diploması" verilen milli parkta, son sayımlarda 300'ü aşkın tepeli pelikan tespit edildi.

Bölgedeki pelikanlardan 100'den fazlası ise göl üzerinde kurulan ve sazlarla kaplanan yapay platformlarda kuluçkaya yatıp yavrularını büyütüyor. Tepeli pelikanlar, kuluçka dönemlerini burada tamamladıktan sonra bir sonraki üreme döneminde geri dönmek üzere başka bölgelere göç ediyor.

- "Platformlar üzerinde üreme sağlıyorlar"

Kuş Cenneti Milli Parkı'nda görevli biyolog Kader Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok iri ve kanat açıklığı yaklaşık 3 metre olmasına rağmen ağaçlara yuva yapmaya çalışan tepeli pelikanların daha önce milli parkta çalışan personelin dikkatini çektiğini belirtti.

Güleç, bunun üzerine böyle bir çözüm üretildiğini ifade ederek "Aslında ağaca yuva yapması çok mümkün değil ama çaresizlikten belki de yuvasını ağaçlara yapmaya çalışan bir tür. Personel düşünüyor. 'Bir platform kursak belli ölçülerde suya yakın, onların üreme yapmasını sağlayabilir miyiz?' diye. Bu fikirle yola çıkarak başta birkaç tane olmak üzere platformlar yapıyorlar ve bu platformlar üzerinde üreme sağlıyorlar." dedi.

Tepeli pelikanların kuluçka dönemlerinin aralık-ocak aylarında başladığını ve temmuz gibi sona erdiğini anlatan Güleç, "Bu döneme kuluçka oluşturma, eş bulma, yumurtlama, yavru bakımı dahil. Yavruyu büyüttükten sonra bizden ayrılarak göç ediyorlar. Bir sonraki üreme döneminde ki bu kışa denk geliyor yine üremek için buraya geliyorlar." diye konuştu.

Güleç, milli parktaki platform sayılarına da değinerek şunları söyledi:

"Milli parkta şu anda 58 platform var. Üreme başarısını sağladığımızı düşünüyoruz ve daha da arttırmayı hedefliyoruz. Tabii hepsinde kuluçkaya yatmıyorlar. Daha önce hangilerinde kuluçkaya yatıyorlarsa yine onları kullanıyorlar. Zamanla diğerinde de kuluçkaya yatacaklarını düşünüyoruz çünkü gün geçtikçe kuluçkaya yatan birey sayısı artıyor. Biz her kuluçka dönemi öncesi platformların bakımlarını yapıyoruz. Eklenmesi gereken varsa ekliyoruz. Kuluçkaya rahat yatabilmeleri için platformların üzerini sazla örtüyoruz. Onlara sadece yumurtlayıp, kuluçka yapmak kalıyor."

- "Doğal bir parktaki ilk uygulama"

Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan tepeli pelikanların sürekli sayımlarının yapıldığı vurgulayan Güleç, şöyle devam etti:

"Mutlak koruma bölgesi dediğimiz, ilk milli park ilan edilen 64 hektarlık alanda 5 tane kameramız var. Bu kameralarla canlı olarak gelen ziyaretçilere kuşları, kuluçkalarını, yavrularını, nasıl bir alanda yaşadıklarını gösteriyoruz, bu alana neden girilmemesi gerektiğini anlatıyoruz. Aynı zamanda kuşları da takip ediyoruz. Platform uygulamamızın başarıya ulaştığını düşünüyoruz. Bu Türkiye için bir örnek teşkil ediyor çünkü doğal bir parktaki ilk uygulama. Bizden sonra Avrupa ülkelerinde de uygulanmaya başlandığını biliyoruz. Türkiye'de de başka kuş cennetlerinde halihazırda uygulanıyor."

Güleç, milli parkta kayıt altına alınmış 266 kuş türü olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:

"Bu türler burada görülmüş kayıt altına alınmış. Bunların bir kısmı burada ürüyor. Bir kısmı göç sırasında uğruyor. Bir kısmı sürekli burada yaşıyor. Bir kısmı da rastlantısal türler. Ortalama 40 günde bir kuş sayımları yapıyoruz. Göl çevresinde 12 sabit noktamız var. Bu noktalardan optik aletlerle noktasal sayımlar gerçekleştiriliyor. Onun dışında alan koruması gerçekleştiriyoruz. Zaten mutlak koruma bölgesi olduğu için kara avcılığına kapalı bir alan. Yabancıların ilgisi büyük. Özellikle İngiltere'den, Kuzey Avrupa ülkelerinden çok sayıda turist geliyor. Bilinçli turistler bunlar. Optik aletleriyle, fotoğraf makineleriyle, dürbünleriyle, teleskoplarıyla gelen, özel olarak tur düzenleyen turistlerimiz var."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile