Terör Mağduru Çocuk Polise Taş Atmaktan 4 Yıl 8 Ay 20 Gün Hapis Cezası Aldı

Terör Mağduru Çocuk Polise Taş Atmaktan 4 Yıl 8 Ay 20 Gün Hapis Cezası Aldı

Adana'da 1 yaşındayken bölücü terör örgütü PKK tarafından babaannesi ve halasını kaybeden 15 yaşındaki bir çocuk, ateş yakıp yol kapatan grupla terör örgütü PKK adına suç işlediği ve polise taş attığı gerekçesiyle 4 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı

Adana'da 1 yaşındayken bölücü terör örgütü PKK tarafından babaannesi ve halasını kaybeden 15 yaşındaki bir çocuk, ateş yakıp yol kapatan grupla terör örgütü PKK adına suç işlediği ve polise taş attığı gerekçesiyle 4 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Türkiye genelinde terörist başı Abdullah Öcalan ve DTP'nin kapatılması gerekçe gösterilerek 2009'un Aralık ayında korsan gösteriler yapıldı. Korsan gösterilerde ise genelde çocuklar ön plana itildi. Adana'da da çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden göç eden ailelerin oluşturduğu Denizli Mahallesi'nde de korsan gösteriler yapıldı. Denizli Mahallesi'nde Mithatpaşa Caddesi'nde 20 Aralık 2009'da kanala yakın yerde Denizli Polis Merkezi'nde görevli polisler korsan gösteri yapılarak ateş yakıldığı ve barikat kurularak yolun kapatıldığı bilgisine ulaştı. Bunun üzerine olay yerine gelen polis yaklaşık 20 kişilik bir çocuk grubunun barikat kurarak araç geçişlerine izin vermediği ve terör örgütü PKK lehine slogan attığını tespit etti. Çocuklar polisi görünce taş atıp ara sokaklara kaçtı. Polis daha sonra çocuklara müdahale ederek barikatı açtı. Ara sokaklara kaçan çocukları yakalamayan polis, o sırada düğünden geldiğini ileri süren ancak polis tarafından olayları gerçekleştirdiği ileri sürülen Abdullah Deniz (15) yakalandı. Deniz, yakalandıktan sora yaşı küçük olduğu için Adana Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Burada Deniz'in okulu bıraktığı tespit edildi. Bizzat Adana Emniyet Müdürü Mehmet Salip Kesmez, Deniz ile konuşarak okuması yönünde ikna edilerek yeniden okula başladı. Ancak holislere, olay sırasında oradan tesadüfen geçtiğini anlatan Deniz, daha sonra savcılık tarafından ifadesi alınarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından Deniz hakkında PKK Kongra-Gel terör örgütü adına suç işlemek, terör örgütü propagandası yapmak suçundan iddianame hazırlanarak dava açıldı. Adana Kriminal Polis Laboratuarlarındaki ekspertiz incelemesi sonucu, ellerinden alınan svab örneklerinde yanıcı ve parlayıcı madde izine rastlanmayan Deniz'in, daha önce her hangi bir suça da karışmadığı belirlendi. Deniz daha sonra Adana Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı. İl Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez'in de talimatıyla Deniz ve ailesiyle görüşen Çocuk Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, daha sonra eğitim ve topluma kazandırılması talimatı doğrultusunda aileye çeşitli yardımlarda bulundu. Çocuk polisinin her kendisini ziyaretinde suçsuz olduğunu ve olay gününü tekrar tekrar anlatan Deniz, yarım bıraktığı okuluna da polisler sayesinde geri döndü. Geçen yıl 7. sınıfta okulunu terk eden Deniz, Orhan Gazi İlköğretim Okuluna yeniden kaydettirildi. Okul giysileri ve kırtasiye malzemeleri karşılanan Deniz, yeniden derslerine sarılarak, sınavlarda başarılı sonuçlar almaya başladı.
Yaşadığı olayı unutmaya başlayan Deniz, okul ile evi arasında gidip gelirken, izinsiz gösterilerin yapıldığı sokaklar yerine, 3-4 sokak ilerisinden, yolunu uzatarak evine gitmeye tercih etti. Öğretmenleri tarafından da sevilen Deniz, Emniyet Müdürü Kesmez'in de arzuladığı gibi topluma yeniden kazandırılmaya çalıştığı sırada hakkındaki dava sonucuyla karşılaştı. Çocuk polisinin de sürekli ziyaret ettiği ve okuluna giderek eğitim durumunu takip ettiği Deniz, istinat edilen suçlardan toplamda 4 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Okula başlayıp başarılı bir öğrenci oldu. Deniz üstelik polis olup suçluları yakalamak istiyordu. Ancak ağır ceza mahkemesi iki gün önce Deniz için kararını açıklayarak polisin ifadesi, ekspertiz raporu, şüpheli ifadesi, gözaltı yazısı, olay yeri tutanağı, üst arama tutanağı ve doktor raporları delil gösterilerek 14 yaşındaki çocuğa tam 4 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verdi. Olay günü Deniz'in elinden alınan svap örneklerinin Adana Kriminal Polis Laboratuarında yapılan ekspertiz raporunda elinde yanıcı ve parlayıcı kalıntısına rastlanamamıştır raporu bulunmasına rağmen hapis cezası verildi. 1995 yılında henüz 1 yaşındayken Diyarbakır'da babannesi ve halasını terör örgütü PKK tarafından öldürülen 14 yaşandaki Abdullah Deniz bu kez PKK lehine slogan atmak ve polise taş atmaktan hapis cezasına çarptırıldı.

"BEN TERÖRÜ HEM ANNEMİ HEM ABLAMI KURBAN VERDİM"
Baba Mehmet Nedim Deniz (52), emniyet tarafından okula kazandırılan 15 yaşındaki çocuğuna verilen 4 yıl 6 ay hapis cezasına bir anlam veremediğini belirterek, "Oğlum kesinlikle polise ne taş atmıştır ne de PKK lehine propaganda yapmıştır. Benim oğlum düğünden dönerken ateş yanılan ve barikat kurulan yerden geçerken polis tarafından gözaltına alındı. Terör örgütüyle hiçbir alakası yok. Bu nedenle bu karar çok şaşırdım" dedi.
Ailesinin ve kendisinin bir terör mağduru olduğunu anlatan Deniz, "Benim annem ve ablam 1995 yılında Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı köyünde terör örgütü PKK'lılar tarafından öldürüldü. Ben terör mağduruyum. Terör nedeniyle yerimizi yurdumuzu terk edip buraya göç ettik. Ben annemi teröre kurban verdim şimdi benim oğlum terörist suçlamasıyla karşı karşıya. Üstelik hapis cezası verildi. Oğlum kesinlikle böyle birşey yapmadı" diye konuştu.
Son günlerde küçük yaşta çocukların polise taş atmak suçundan dolayı ağır ceza mahkemelerinde yargılanıp 10-15 yıl hapis cezası almasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat üzerine düştüğü yasa değişikliğini desteklediklerini anlatan baba Deniz, "Başbakanım tek güvencemiz sensin. Bu yasa biran önce çıksın. Ailelerin mağduriyetliği gitsin. Çocuklar cezaevlerinde çürüyecek. Çocukların ağır ceza mahkemelerinde yargılanmasının önüne geçecek yasa çıkarsa mağdur olan aileler çok mutlu olacak. Çocuğumun hapse girmesini istemiyorum. Onun için bu kararı Yargıtay'a temyize götüreceğim" dedi. Deniz, mahkemede polisin oğlunun taş atmadığını söylemesine rağmen ceza verilmesine bir anlam veremediğini kaydetti.

"BEN OKUYUP POLİS OLMAK İSTİYORUM"
Olay gününü anlatan Abdullah Deniz ise arkadaşlarıyla düğüne gittiğini, daha sonra eve dönmek için yola çıktığını bazı kişilerin ateş yakarak yola barikat kurduğunu gördüğünü söyleyerek, "Ben barikat kurulu yerden geçerken bir TIR geldi ben de TIR'ın geçmesi için taşları kenara çektim. Bu sırada TIR geçti. Ben biraz ileri gittim çocuklar polise taş atıyor poliste onları kovalıyordu. Çocuklar ara sokaklara kaçtı. Ancak ben polise karşı bir harekette bulunmadığım için kaçmadım polis geldi beni kolumdan tutarak karakola götürdü" diye konuştu.
Polise kesinlikle taş atmadığını, PKK lehine sloganda atmadığını anlatan Deniz, "Karakola gittiğinde okuldan ayrılmış birisiydim. Ama daha sonra polisler beni okula yazdırdı tekrar okula başladım. Benim tek amacım şimdi okuyup polis olmak ve suçluları yakalamak. Ben hapis yatmak istemiyorum. Daha 15 yaşındayım. Okumak istiyorum. Hep polis dizileri izliyorum, çocukluğumdan beri polis olmayı hayal ediyorum. İmrendiğim kişilere karşı nasıl taş atıp, gösteri yaparım. Büyünce polis olmak istiyorum. Bunun için okuluma devam ediyorum. Ben bu cezayı hak etmedim" dedi.
Anne Hasibe Deniz, baba Deniz ve 5 kardeş şimdi ya Başbakan'dan ya meclisten ya da Yargıtay'dan gelecek olumlu haberi bekliyor. Aksi taktirde teröre kurban veren bir aile olarak Abdullah Deniz'in terörist ilan edilerek cezaevine gitmesi onları perişan edecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile