Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsünde Anneler Günü’nde Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın fotoğrafının indirilmesi ve terör örgütüne ait stantların açılmasına dayanamayarak tepki gösterip, “Üniversitemizde terör örgütünü istemiyoruz” şeklinde slogan atan Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisine, kişilerin şeref ve haysiyetini zedeleyen eylemde bulunduğu gerekçesiyle kınama cezası verilmesi, buna karşılık terör örgütüne mensup öğrencilere göz yumularak hiçbir işlem başlatılmaması önce sosyal medyada akabinde ulusal medyada eleştirilerek haberleştirilmiş ve konu meclise taşınarak birçok milletvekili tarafından Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü kınanmıştı.
Disiplin cezası alan öğrenci hakkını mahkemelerde aramaya karar vererek cezanın iptali için dava açtı.
Av. Melih Akkurt tarafından hazırlanan dava dosyasında özetle; terör örgütü mensuplarının meşrulaştırıldığı ve övüldüğü, bunun suç teşkil ettiği, idari işlemin suç teşkil etmesinin hukuk devletinde kabulünün mümkün olmadığı, disiplin cezası ile milli gücün unsurlarından moral gücün işlevsiz hale getirildiği, moral gücün milli güç unsurlarında çarpan etki oluşturduğu ve terörle mücadeleyi zafiyete uğrattığı, soruşturmanın süresinde açılmadığı iddialarına yer verildi.
Hacettepe Üniversitesi savunmasında ise davacı öğrencinin sloganı ile üniversitenin huzurunun bozulduğu, cezanın haklı olarak mevzuata uygun biçimde verildiği vurgulanmıştı.
Av. Akkurt tarafından Ankara 12. İdare Mahkemesinde açılan davada; disiplin soruşturmasının başlatılması için gereken yasal süre geçtikten sonra disiplin cezası verilemeyeceğinden bahisle cezanın iptaline karar verilerek, uygulama yargıdan dönmüş oldu.
Dava dosyasını hazırlayan Av. Melih Akkurt, yaptığımız röportajda, “Üniversite yönetiminin terör örgütü yöneticilerinin şeref ve haysiyetini savunarak, kampüsü terör örgütü propaganda merkezi haline getirmek yerine, devletini ve milletline bağlı öğrencilerine sahip çıkmasının mevzuata ve bilimsel özerkliğe uygun olacağını, mahkeme heyetince verilen kararla adaletin tecelli ettiğini ve kamuoyundaki infialin giderildiğini” ifade etmiştir.
Cezadan sonra, rektörlük önünde grup adına açıklama yapan Oğuzhan Köroğlu, üniversitenin 30 yıl boyunca terör örgütünün ideolojik kampına dönüştürüldüğünü iddia ederek, “Öğrenciler arasında terör örgütü kampı olarak anılır hale gelmiştir. Okulumuz içerisinde terör örgütünün sempatizanları kendisine karşı çıkan öğrencileri dövmektedirler. Hatta terör örgütü liderlerine ait posterleri asıp, onlara mensup dergiler rahat rahat dağıtılmaktadır. Okulumuz, yani vatanımızdan bir parçamız gayrı resmi olarak işgal edilmiş haldedir. 30 yıl boyunca bu vaziyete susanlar, okul yönetimleri sadece seyretmiş, bu işlere mani olması gereken hiçbir idari mekanizma hiçbir şey yapmamıştır. Terör örgütü eylemlerini protesto ettiğim için, bana disiplin cezası verildi” şeklinde konuştu.
Terör Örgütünü Protesto Eden Öğrenciye Verilen Disiplin Cezası Yargıdan Döndü
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsünde terör örgütünü protesto eden öğrenciye verilen disiplin cezası, yargıdan döndü.