'Teröre Karşı Ortak Mücadele Asya'da Ortak Hedef Olmalı'

TBMM Başkanı Mustafa Şentop: 'Din, dil, inanç farkı gözetmeden, teröre karşı samimi, kararlı ve tutarlı bir şekilde ortak mücadele Asya kıtasındaki tüm ülkelerin ortak hedefi olmalı' 'Asya bölgesinde barış, refah, ekonomik ve sosyal ilişkiler konularında parlamentolar arası iş birliğini güçlendirmek temel amacımız' 'Asya kıtası, Türk dış politikasında da özel bir yere ve öneme sahip' 'Çözümsüzlüğün başlıca müsebbibi İsrail iken, bedelini Filistin halkının ödemesinin hiçbir izahı yoktur'.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Din, dil, inanç farkı gözetmeden, terörün hiçbir şekline herhangi bir kisve altında müsamaha göstermeden, teröre karşı samimi, kararlı ve tutarlı bir şekilde ortak mücadele Asya kıtasındaki tüm ülkelerin ortak hedefi olmalıdır. " dedi.

Şentop, Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleştirilen Parlamentolararası Birliği (PAB) 140. Genel Kurulu'na katılarak bir konuşma yaptı.

Asya Parlamenter Asamblesi'ni (APA) parlamenter diplomasi açısından son derece önemli platform olarak gördüklerini kaydeden Şentop, APA'nın 2017-2019 dönem başkanlığı görevini üstlendiklerini ve TBMM'nin ev sahipliğinde APA 10. Genel Kurul Toplantısı'nın 20-25 Kasım 2017'de, APA 11. Genel Kurul Toplantısı'nın ise 28 Kasım-3 Aralık 2018'de İstanbul'da düzenlendiğini hatırlattı.

Şentop, "APA olarak Asya bölgesinde barış, refah, ekonomik ve sosyal ilişkiler konularında parlamentolar arası iş birliğini güçlendirmek temel amacımızdır. Gerçekleştireceğimiz iş birliğiyle geleneksel diplomasiye ilave güç katabilir, Asya kıtasının sorunlarının çözümünde önemli pay sahibi olabiliriz. Bu itibarla sorumluluklarımız büyüktür." ifadelerini kullandı.

Asya kıtasının küresel siyaset ve ekonomide yükselen güç olduğuna dikkati çeken Şentop, 21. yüzyılın bizzat "Asya yüzyılı" olarak nitelendiği göz önüne alındığında, bölgede ekonomik refahın desteklenmesinin uluslararası ekonomik sistemin tümü bakımından büyük önem taşıdığının altını çizdi.

- "Asya'nın bir barış, istikrar ve refah kıtası konumuna yükselebileceğini düşünüyoruz"

Şentop, Asya ülkelerinin son yıllarda ekonomide, özellikle yoksulluğun azaltılması ve gelirin artırılması konularında önemli ilerlemeler kaydettiğine işaret ederek, "Birçok Asya ülkesi 2030 yılına kadar yoksulluğun kökünün kazınması hedefine ulaşma yolunda ciddi ilerleme sağladı." dedi.

Kıtada sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek biçimde altyapı gelişiminin devam edeceğini söyleyen Şentop, "Söz konusu sürdürülebilir kalkınma süreci ilerledikçe bununla ilgili alanlardaki ihtiyaçlar da artmaktadır. Bu nedenle, Asya ülkelerinin ekonomik büyüme ve kalkınma için ekonomik entegrasyon ile iş birliğinin yanı sıra kendi kapasite gelişimlerini de artırmaları önem taşımaktadır." ifadelerini kullandı.

Şentop, bölgedeki ülkelerin sahip olduğu zengin insan kaynaklarının, bilim, teknoloji, yenilikçilik, iklim değişikliği, afet yönetimi, sürdürülebilir tarım, yeşil büyüme, yenilenebilir enerji, su kaynakları yönetimi ve sağlık gibi kalkınmayla ilgili birçok alanda ilerleme kaydedilmesi için yeterli potansiyeli sunduğuna inandıklarını kaydetti.

Şentop, "Ülkeler arasında gelişmişlik düzeylerindeki farkın kapatılması, yoksulluğun üstesinden gelinmesi, bağlantısallığın en üst düzeyde sağlanması, su, gıda ve enerji güvenliği gibi temel konularda gelişme gösterilmesi suretiyle Birleşmiş Milletler (BM) 2030 Kalkınma Hedeflerine giden yolda Asya'nın bir barış, istikrar ve refah kıtası konumuna yükselebileceğini düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

- "Asya, Türk dış politikasında da özel bir yere ve öneme sahip"

Şentop, Asya bölgesinde toplumların kaliteli bir yaşam standardına ulaşmayı fazlasıyla hak ettikleri görüşünde olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Asya kıtası, Türk dış politikasında da özel bir yere ve öneme sahiptir. Girişimci ve insani yaklaşımı esas alarak yürüttüğümüz dış politikamızda iş birliği ve dostluk bağlarını sadece komşu ülkeler ve yakın coğrafyalardan ibaret görmüyoruz. Asya başta olmak üzere tüm kıtalara yönelik açılım ve ortaklık politikalarımızı hayata geçirmeye devam ediyoruz."

Türkiye'nin Asya'da ülkeler ve uluslararası örgütlerle ilişkilerinin hızla geliştiğini söyleyen Şentop, kıtadaki kimi ülkelerle ilişkilerin stratejik ortaklık düzeyine yükseldiğini ve tüm bölge ülkeleriyle ikili ticaret hacminde son on yılda ciddi artışlar yaşadığını belirtti.

- "Bölgesel ve küresel meselelere ilişkin öncü adımlar atmaktayız"

Şentop, "Sadece bölgede değil, dünya çapında en önemli devletler arası entegrasyon girişimlerinden biri olan Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ile Sektörel Diyalog Ortaklığı, diğer önemli bir örgüt olan Pasifik Adaları Forumu ile ise 'Forum Sonrası Diyalog Ortağı' ilişkisi tesis ettik." diye konuştu.

Türkiye'nin Brunei'de Bandar Seri Begavan, Kamboçya'da Punom Pen, Myanmar'da Nepido ve Laos'ta Viyentiyan büyükelçiliklerinin açılmasıyla Asya kıtasındaki diplomatik ağının genişlediğine dikkati çeken Şentop, "Önümüzdeki dönemde yeni diplomatik temsilcilikler açılması yönündeki çalışmaları sürdürüyoruz." dedi.

Şentop, ayrıca Türk Hava Yollarının (THY) Asya'daki uçuş noktalarını ve sefer sayısını artırma konusunda planları olduğunu kaydetti.

"Türkiye olarak, güvenlik, barış ve kalkınma alanındaki faaliyetlerimizi yürütürken, bu farkındalık ile girişimlerde bulunmakta, bölgesel ve küresel meselelere ilişkin öncü adımlar atmaktayız." diyen Şentop, Türkiye'nin bu anlayışla dünyada milli gelire oranla ve toplamda en fazla insani yardım yapan ülke konumunda olduğuna işaret etti.

Şentop, OECD ülkeleri arasındaki en yüksek büyüme oranına ulaşan ülkeler arasında yer alan Türkiye'nin sahip olduğu potansiyelle Asya'da refahın desteklenmesi yolunda sağlam ve güvenilir bir ortak olduğunu söyledi.

TBMM Başkanı Şentop, "Ekonomik alandaki potansiyeline ilaveten, dünya üzerinde çok taraflılığın güçlendirilmesini, birlikte çalışma, çatışmaların barışçı yollardan çözümü ve ara buluculuk kültürünün yerleştirilmesini dış politikasında öncelikli hedeflerden biri olarak belirleyen Türkiye, bölgesel ve küresel barış ve istikrar bağlamında değerli bir konuma sahiptir." ifadelerini kullandı.

- Terörle mücadele

Dış politikada terörle mücadele ve bölgesel buhran yönetiminin en büyük öncelikleri arasında yer aldığını anlatan Şentop, "Bu sorunların üstesinden ancak uluslararası toplum olarak doğru ortak paydalarda buluşarak, samimi bir dayanışma sergileyerek gelinebileceğine inanıyoruz." diye konuştu.

Şentop, "Din, dil, inanç farkı gözetmeden, terörün hiçbir şekline herhangi bir kisve altında müsamaha göstermeden, teröre karşı samimi, kararlı ve tutarlı bir şekilde ortak mücadele Asya kıtasındaki tüm ülkelerin ortak hedefi olmalıdır." ifadesini kullandı.

"PKK/PYD/YPG, FETÖ, DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin hepsi eşit derecede teröristtir, insani değerlere, toplumların kalkınma ve refahına aynı ölçüde tehdit oluşturmaktadır." diyen Şentop, bu gibi örgütlerin diğer bölgelerde olduğu gibi Asya kıtasının güvenliği için de tehdit oluşturduğuna işaret etti.

Şentop, şunları kaydetti:

"Terör ve onun ortaya çıkardığı 'Yabancı Terörist Savaşçılar' sorunu bugün Avrupa'ya olduğu gibi Asya ülkeleri için de büyük tehlike içermektedir. Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde cuma namazını kılan cemaate yönelik gerçekleştirilen terör saldırısı insanlığımızı derinden etkilenmiş, hepimizi yaralamıştır. Dini ibadetini yerine getirmekte olan masum kişileri hedef alan söz konusu ırkçı ve faşist terör saldırısı, İslam karşıtlığının ve Müslüman düşmanlığının ulaştığı tehlikeli boyutları bir kez daha gözler önüne sermiştir. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde birlikte yaşama iradesi gösteren çoğulcu toplumları hedef alan bu tür eylemlere karşı, tüm dünya artık sesini yükseltmeli, İslam karşıtlığını esas alan terörizme dur demelidir."

Yeni Zelanda'da yaşanan terör saldırısını lanetleyen Şentop, yaralananlara acil şifalar, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Yeni Zelanda halkına başsağlığı diledi.

- Suriye ve Filistin

Şentop, Suriye krizinin başlı başına bölgesel güvenlik sorunu kaynağı olduğunu belirterek, "Bu krizin uluslararası hukuk çerçevesinde çözümü için sahada ve siyasi süreçte değerli katkılar sunuyoruz. Kuşkusuz Filistin'le ilgili yaşanan mesele devam ettiği müddetçe maalesef etrafındaki bölgelerin huzuru ve barışına yönelik potansiyel riskler de içermektedir." şeklinde konuştu.

Filistin'de süregelen işgalin birtakım oldu bittilerle tahkim edilmeye çalışıldığına tanık olduklarını kaydeden Şentop, "Bir yandan ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması, diğer yandan İsrail'in Filistin halkına yönelik şiddet politikaları ve hız verdiği yasa dışı yerleşim planları bizi nihai çözümden uzaklaştırmaktadır. Çözümsüzlüğün başlıca müsebbibi İsrail iken, bedelini Filistin halkının ödemesinin hiçbir izahı yoktur. Artık uluslararası toplumun tüm üyelerinin Filistin Devleti'ni tanımak için, önüne kasıtlı engeller konulan nihai çözümü beklemekten vazgeçmesi gerekmektedir." dedi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Golan Tepeleri üzerindeki İsrail işgalini resmen tanıyan son kararının uluslararası hukukun temel dayanaklarından olan egemenlik ilkesinin açıkça ihlali olduğunu vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:

"Beklentimiz Orta Doğu Barış Sürecini sekteye uğratacak ve hatta ortadan kaldırabilecek bu yanlış kararın gözden geçirilmesi ve uluslararası hukuka uygun davranılmasıdır. Esasen, bölgesel krizlerin çözümü için her şeyden önce uluslararası toplumda samimi ve yapıcı iradenin yerleşmesi elzemdir. Türkiye bu anlayışla, çatışmaların barışçı yollardan çözümü ve ara buluculuk alanında aktif çaba içindedir. Bu çerçevede ülkemizde ara buluculuk konferansları düzenliyoruz. BM, AGİT ve İİT’te ara buluculuk kapasitesinin güçlendirilmesi için çalışıyoruz. "

- "Asya'da refahın desteklenmesi hepimizin ortak yararına"

Şentop, hangi alanda olursa olsun, sorunların çözümünün samimi ve yapıcı iradenin ortaya konulabilmesine bağlı olduğuna işaret ederek, "APA üyeleri olarak bunu başarabiliriz. Asya kıtası, sahip olduğu potansiyelle ekonomik refahın tesisinde tüm dünyaya örnek olabilecek başarılar sergileyebilir. Kuşkusuz bunun için ekonomik refahın kıtadaki tüm ülkeler için ortak odak noktası teşkil etmesi ve etkin biçimde desteklenmesi gerekmektedir." diye konuştu.

Ekonomik refaha giden yolda insani koşulların iyileştirilmesinin elzem olduğunu söyleyen Şentop, güvenlikten sağlığa kadar uzanan geniş bir yelpazede, Asya'daki tüm toplumların insan onuruna yakışan yaşam koşullarına kavuşturulmasının başlıca hedef olması gerektiğinin altını çizdi.

Şentop, "Asya'da refahın desteklenmesi hepimizin ortak yararınadır. Bunun için APA gibi platformlardan istifadeyle hepimizin yararına projeler üretelim. Ortak geleceğimize birlikte yön verelim." dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile