'terörle Mücadele Meşru ve Hukukidir'bolu

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğunun düzenlediği konferansa katılmak için Bolu'ya gelen Vural, partisinin il binasını da ziyaret etti. Burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Vural, Şırnak'ın Uludere ilçesinde 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından, Türkiye'de terörle mücadelenin sorgulanmaya başladığını söyledi.

''Hiç kimse Türkiye'nin terörle mücadele meşruiyetini sorgulayamaz'' diyen Vural, şunları kaydetti:''Türkiye'nin terörle mücadelesi meşru ve hukukidir. Hiç kimsenin Türkiye'nin terörle mücadelesini sorgulatmaya, hukuk dışı, meşruiyeti olamayan bir mücadeleymiş gibi göstermeye hakkı yoktur. Maalesef bu tür birtakım yayınlarla Türkiye'nin terörle mücadelesini hukuk dışı bir mücadele haline dönüştürmek isteyen zihniyet var. Bu zihniyet yeni değil. Türkiye'nin terörle yürüttüğü mücadele 'öyle olmaz, böyle bitmez' denmek suretiyle adeta dirençsiz hale getirilmek istendi. Bu olay vasıtasıyla da Türkiye'nin terörle mücadelesini, meşruiyetini sorgulayanlar açıkçası biraz da devlet düşmanlığı yapanların olduğuna şahadet ediyoruz.

İnanın ki bu devlet kılı kırk yarmıştır. Teröristler, o yöredeki yaşayan insanları birbirinden ayırmak için mücadele etmiştir. Devlet o bölgedeki terörle mücadelesini itina ile yürütmüştür.''-''Türkiye terörle mücadelede kararlı olmalıdır''Vural, hedefte Türkiye'nin terörle mücadelesi ve devlet olduğunu belirterek, birtakım kesimlerin Türkiye'yi bu yönüyle sıkıştırmak ve terörle mücadeleden vazgeçirmek niyetinde olduğunu savundu. ''Türkiye bu tuzağa düşmemelidir. Terörle mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir'' diyen Vural, halkın terörle mücadelede devletinin yanında olduğunu söyledi.

Vural sözlerini şöyle sürdürdü:''Devletimizi, güvenlik güçlerimizi töhmet altında bırakacak şekilde değerlendirmeler yapmak, doğrudan doğruya siyasal amaçlı ve kasıtlıdır. Bu konularla ilgili bütün değerlendirmeler yapılacaktır. Ondan sonra gerçekler ortaya çıkacaktır. Devletin hiçbir biriminin, hiçbirisinin doğrudan doğruya hiçbir kusuru olmadan, hiçbir delili olmadan, hiçbir tespiti yapmadan sanki böyle bir operasyon yapmış gibi gösterilmesi kabul edilecek gibi değildir. Devleti, terörle mücadeleyi mahkum etmek isteyenler açıkçası avuçlarını yalarlar. Türkiye terörle mücadelede kararlı olmalıdır.''Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana'nın aynı söylemlerde bulunduğunu ileri süren Vural, ''Selahattin Demirtaş'ın ifadeleri ipuçları veriyor. O bakımdan bu konuyu değerlendirirken bu işin içinde kimlerin parmağı var? Nedir, ne değildir? Ne yapılmak isteniyor? Bütün bunların arkasına bakıyoruz. Türkiye büyük bir oyunun içerisindedir.'' ifadelerini kullandı.

-''Bu coğrafyada zengin bir kültür vardır''Bu coğrafyada yaşayan insanların, bu ülkenin nimetlerinden eşit bir şekilde faydalandığını belirten Vural, ''İsteyen mühendis, doktor, cumhurbaşkanı ve başbakan olabiliyor. Bu coğrafyada bu ayrımcılık milletin içerisinde yokken, bu coğrafyada PKK'nın 30 yıldır sürdürdüğü kirli ve pis saldırılar ortadayken, buna rağmen milletin içinde birlik ve kardeşlik noktasında herhangi bir ayrışma oluşmamışsa bu oyunun aslında siyasal bir oyun olduğunu ve bu milletin bu coğrafyada yaşamasını istemeyenlerin oyunu olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.

Vural, milletvekili maaşlarının artırılması talebine ilişkin de, ''Cumhurbaşkanı da iade etti. Bizim tüm emeklilerin intibaklarının temin edilmesiyle ilgili bir önceliğimiz var. Aslında o gün görüşülürken de bizim bir önerimiz oldu. 2008 yılından önce emekli olanlarla 2008 yılı sonrası emekliler arasındaki o farkı ortadan kaldırmak için bir önergemiz oldu. Reddedildi. Kanunun tümüne bakıldığı zaman 217 milletvekili kabul etmiş, 216 AKP'li 1 tane CHP'li var. MHP'nin milletvekilleri de ''hayır'' demiş. Hepsine bütüncül açıdan bakmak lazım. Yeniden değerlendirme imkanı olacaktır tabi. Bu imkan çerçevesinde kamuoyunda oluşan bu değerlendirmeleri de meclis dikkate alacaktır'' diye konuştu.