Tezkere için gizli oturum

Başbakan Tayyip Erdoğan, Almanya'ya hareketinden önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Terörle mücadeleyle ilgili TBMM'de muhalefeti bilgilendirme toplantısının Salı günü tezkerenin görüşüleceği oturumda yapılacağını belirten Erdoğan başörtüsü tartışmalarıyla ilgili de "Kamusal alan kamusal alan kamusal alan. Yedi yıl öncesine kadar bu ülkede kamusal alan yok muydu? Çankaya'ya 7 sene öncesine kadar rahatlıkla herkes giriyordu, ama 7 sene önce bir kamusal alan literatüre sokuldu ve ondan sonra başörtülüler Çankaya'ya da alınmaz oldu. Ya bu ülke kimin?" diye konuştu.

"Bırakalım şu özgürlüğü herkes yudumlasın" diyen Erdoğan muhalefete de "Bu konuda anamuahalefet ve diğer partiler kararlıysa hemen arkadaşlarımıza talimat verelim, görevlendirelim. Eğer bu konuda yasal bir zemin gerekiyorsa, bu iş sağlama bağlayayım diyorsak, hemen adımı atalım, fazla değil 3 maddede hallolacak birşey" çağrısı yaptı.Erdoğan şunları söyledi:

GİZLİ OTURUM SALI GÜNÜ : Tezkereyle bilgilendirmeyi ikisini bir arada gizli oturumla yapacağız. Arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyorlar. Sanıyorum Salı günü bunu gerçekleştirecekler, ya da Çarşamba."

KİM SAMİMİ ORTAYA ÇIKSIN : Süreci sizler yazılı ve görsel medyanın temsilcileri olarak yakından izliyorsunuz. Sizler bu soruyu sormaktan her halde yorgun düşmüş olmanız lazım. Biz de bu soruya yanıt vermekten hakikaten yorulduk. Yasama organı ne iş yapar? Yasama organından bir kanun çıktıysa, bu kanun çıktıktan sonra da eğer uygulama alanını bulamıyorsa, ki anayasa mahkemesinin bir müdahalesi olmak suretiyle daha önce böyle bir mudahalede bulunuldu, fakat şu anda ana muhalefet lideri olumlu bir yaklaşım ortaya halk oylaması sırasında koydu. Fakar şimdi görüyorum ki farklı açıklamalar görüyorum. Bu konuda anamuahalefet ve diğer partiler kararlıysa hemen arkadaşlarımıza talimat verelim, görevlendirelim. Eğer bu konuda yasal bir zemin gerekiyorsa, bu iş sağlama bağlayaım diyorsak, hemen adımı atalım, gerekli olan neyse... fazla değil 3 maddede hallolocak birşey. Kim samimi kim değil ortaya çıksın."

İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE PERDE KOYMAYALIM "İnancım gereği başımı örtüyorum diyen insanlarla ilgili bu alanda cumhuriyetin en önemli kurumu hangi kurumdur? Siyasi partiler değil, neresi; diyanet işleri başkanlığıdır. Diyanet bu konuda çalışmasını yapar. Fakat ben bunu Genel başkana da söyledim, eğer bunun yanında da başka çalışma yaptırmak istiyorsanız siz de yaptırın biz de yaptıralım, havuz oluşsun, hazırlıklarımızı yapalım. Bu işi bitirelim. Yani bu gündemden kalksın. Bu bir inanç meselesi, inanç özgürlüğüyle alakalı bir konu. Ve İnanç özgürlüğüne eğitim özgürlüğüne artık bu perdeyi koymayalım. Bu ülkede bu genç yavrularımız huzur bulsunlar anneler babalar huzur bulsunlar. Ve problemleri ortadan tek tek kaldıralım."

ŞU ÖZGÜRLÜĞÜ HERKES YUDUMLASIN : Kamusal alan kamusal alan kamusal alan. Yedi yıl öncesine kadar bu ülkede kamusal alan yok muydu? Çankaya'ya 7 sene öncesine kadar rahatlıkla herkes giriyordu, ama 7 sene önce bir kamusal alan literatüre sokuldu ve ondan sonra başörtülüler Çankaya'ya da alınmaz oldu. Ya bu ülke kimin? Bu ülkenin kamu binaları kimin? Bunlar kamunun değil mi? Buralara rahatlıkla benim vatandaşım giremeyecek mi? Bazı yerlerde bakıyorsunuz, anneler babalar hanımlar testten geçiriliyor. Şöyle olursa olur gibi saçma sapan şeyler ortaya konuyor. Bunlar özgürlükçü ülkelerde, laik sosyal hukuk devletinde olacak şeyler değil. Ama Ne yazık ki bu ülke de zorla bu alıştırılmaya çalışılıyor. Ki zorla bir yere gitmek mümkün değil. Bırakalım halkımızı, özgürlük çerçevesinde bunu herkes yaşasın. Şu özgürlüğü herkes yudumlasın. Bu ülkede kimse birbirine şüpheyle bakmasın. Özgüven içinde yürüsün. Birbirine saygıyla, sevgiyle muamele etsin. Tüm derdimiz bu. Bütün mesele şu ülke gerilimler ülkesi olmasın. mutluluk ve huzur ülkesi olsun."