TFF Eski Başkanı Özgener, İZTO'ya Aday

İzmir Ticaret Odası başkanlığına adaylığını açıklayan Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı ve Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Mahmut Özgener, “Değişim için gereken adımları cesurca atacağız. Gelişim için gereken tüm koşulları oluşturmak için çalışacağız. Tüm hedeflerimizi birlikte, yan yana, büyük bir sinerjiyle başaracağız” dedi.

Projelerini açıklayan Özgener, henüz adaylık açıklamasında bulunmayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ın yeniden aday olması durumu hakkındaki soruya da, “Ciddi bir rakip, çekişmeli bir seçim sürecini beraberinde getirir. Rekabetin olduğu her ortamda da kazanan kurum olur” cevabını verdi.

“Potansiyeli gerçeğe çevireceğiz”

İzmir’in, ekonomik değerlerle öncü bir şehir olduğunu söyleyen Özgener, “Aynı anda hem ihracat/ithalat rakamlarında, hem sanayi üretiminde, hem tarım ve hayvancılıkta ilk 5 sıra içinde olan Türkiye’de başka bir kent yok. Tüm bu özelliklerle ortaya çıkan potansiyeli gerçeğe çevirmek, değişimi birlikte başarmak, geleceği birlikte oluşturmak için adayız” diye konuştu.

Yapılan araştırmaların, İzmir’in en önemli sorunlarından birinin kendini anlatmak olduğunu gösterdiğini belirten Özgener, İzmir’in kalitesini dünyaya kanıtlamaya odaklanacaklarını söyledi.

İzmir Ticaret Odası olarak her üyenin yer alacağı, her bileşenin katılacağı bir hamleyle İzmir’in dünyada konuşulan, övgüyle bahsedilen, tercih edilen bir kent haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Özgener, dünyanın önde gelen finans merkezlerinde, sunumlar yaparak İzmir’in potansiyelini anlatacaklarını dile getirdi.

“İzmir’in varlığını ve imajını hissettireceğiz”

Dünyadaki ticaret odaları ile üyeleri arasındaki dijital entegrasyonu sağlayacaklarını belirten Özgener, projelerini şöyle anlattı:

“Avrupa Birliği fonlarından oldukça düşük seviyede faydalanan üyelerimizin bu fonlardan maksimum seviyede fayda sağlaması hususunda öncü çalışmalar başlatacağız. Uluslararası işbirliklerini artıracak, dünyanın büyük ticaret merkezlerinde, teknoloji bölgelerinde, dünya ekonomisine yön veren kentlerde ismimizi duyuracağız. Çin’den Silikon Vadisi’ne kadar ticari ve kültürel ilişkilerimizi güçlendirecek, önemli Avrupa metropollerinde, Ortadoğu’nun önemli merkezlerinde İzmir’in varlığını ve imajını hissettireceğiz.”

"İzmir’i teknoloji merkezi haline getireceğiz"

İzmir’i teknoloji konusunda Türkiye’nin merkezi haline getireceklerini söyleyen Özgener, şöyle devam etti:

“İnovasyon Üssü adı altında yenilikçi yatırımları üyelerimizle birlikte hayata geçireceğiz. İç ve dış turizmde payımızı artırmak adına markamızı yeniden konumlandıracağız. Ayrıca kentimiz ve bölgemizin en önemli özelliklerinden olan yemek kültürünü tüm yerli ve yabancı turiste tanıtarak Yerel Gurme Köyleri kurulması gibi projelerle destek olacağız.”

Atölye Kentler

Tüm KOBİ üretim atölyelerinin çağın şartlarına uygun bir şekilde, altyapı ve lojistik problemlerini çözerek Atölye Kentler oluşturacaklarını vaat eden Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ara eleman sıkıntısını çözmek için yüksekokullar ile işbirliği yapacak, üniversitemizin bu konuda etkin rol almasını sağlayacağız. İletişim atölyeleri, sektör çalıştayları, teknolojik gelişmelerin tanıtımları, uluslararası konferanslar, uluslararası önemli kentlerin ticari kurumların sunumlarıyla, sinerjik etkinlikler düzenlemediğimiz tek bir hafta bile kalmayacak.”

Öğrencilere sertifika programları

İzmir’in işsiz genç nüfusunun Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu hatırlatan Özgener, şunları söyledi:

“İzmir Ticaret Odası olarak meslek seçimi konusunda danışmanlık, farklı boyutlardaki staj programları, gençlerimizin kendisini gösterebileceği proje bazlı girişimler şart. İzmir Ticaret Odası bünyesinde, gençlerimizin öğrencilik hayatlarıyla senkronize bir şekilde ilerleyecek sertifika programlarına yer vereceğiz."

Veri bankaları ve spor ekonomisi

İzmir Ticaret Odası olarak tüm Türkiye’ye hizmet verecek veri bankaları kuracaklarını kaydeden Mahmut Özgener, “Her üye kurumumuz, bilgiye İzmir Ticaret Odası bünyesindeki bilişim uzmanlarının desteğiyle rahatlıkla ulaşacak. İzmir’in ticari ve ekonomik hayattaki büyük deneyimi veri haline dönüştürülerek özel yayınlar haline getirilecek. Doğru yaklaşımlarla hareket edildiği takdirde İzmir’in dünya spor endüstrisi haritasında adını duyurmaması için hiçbir neden yok. Tek branşta değil, her sporda atılım yapılabilmesi adına uluslararası uzmanların, ülkemizin en iyi spor kurumlarının, kulüplerimizin eşliğinde orta ve uzun vadeli stratejik planlar oluşturarak, üyelerimizin spor ekonomisinden daha fazla pay almasının önünü açacağız” dedi.



“Rekabetin olduğu ortamda kazanan kurum olur”

Özgener, adaylık açıklamasının ardından gazetecilerin de sorularını yanıtladı. Henüz adaylık açıklamasında bulunmayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ın yeniden aday olması durumuna nasıl baktığı hakkındaki soruyu cevaplayan Özgener, “Ciddi bir rakip, çekişmeli bir seçim sürecini beraberinde getirir. Rekabetin olduğu her ortamda da kazanan kurum olur. İnşallah Ekrem Demirtaş’la berber bu seçim sürecinde İzmir için yapılacak projeleri karşılıklı paylaşırken İzmir’in kazanacağı bir seçim sürecini yaşamış oluruz” diye konuştu.



"Siyasetle ilgili hiçbir şey düşünmüyorum"

Özgener, bir gazetecinin siyaset ile ilgili durumunu sorması üzerine de şu cevabı verdi:

“Siyasetin yoğun olduğu her dönemde ismimin sürekli bir yerlerde geçtiğini görüyorum ama baktığımız zaman bugüne kadar siyaset yapmadım. Siyasetle ilgili hiçbir şey de düşünmüyorum. Ben bir işadamıyım, sonra spor adamıyım, bir aile adamıyım. Bugüne kadar siyasete herhangi bir ilgim, herhangi bir siyasi partiye üyeliğim olmadı. Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığını da kendi ilke ve prensiplerimle yönettiğimi açıkça paylaşabilirim. İzmir Ticaret Odası güçlü bir sivil toplum kuruluşu ve tamamen iş dünyasını temsil etmekte. Tüm partilere de eşit mesafede durması gereken bir yerde. İzmir iş dünyamızın tüm partilerle işbirliği içinde olması gereken bir pozisyonda durması lazım. Bu şehirde beni tanıyan çok iyi tanır. Bir işe talip olduğumda referansımın siyaset değil, görev arzum ve iş yapmak olduğunu herkes çok iyi bilir."