The Economist art arda tuşlara basıyor! 20 paylaşım yaptı: Bay Kemal'in skandallarını fark etmeden gözler önüne serdi

The Economist art arda tuşlara basıyor! 20 paylaşım yaptı: Bay Kemal'in skandallarını fark etmeden gözler önüne serdi

Seçime artık sayılı saatler kalmışken dış basında art arda skandal ifadelerin olduğu ve algı operasyonunun yapıldığı haberler servis ediliyor. Bu algı operasyonun başında ise The Economist dergisi var. 4 Mayıs'taki 'Erdoğan gitmeli' haberini yayımlamasının ardından dergi günlerdir Erdoğan karşıtı paylaşımlar yapıyor. 20'den fazla paylaşım yapan dergi sosyal medya kullanıcılarından tepki alırken, dün yaptığı paylaşımla CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu güzellemesi yaptığı haberinde Kılıçdaroğlu'nun skandallarını fark etmeden tekrardan gözler önüne serdi.

Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerine giderken tüm dünya da gözünü kritik bir tarih olan 14 Mayıs'a kilitledi. Batı medyasında ise Türkiye seçimleri için eşi benzeri görülmemiş yoğun bir mesai var. Uluslararası ajanslar manşetlerinde seçime yönelik analizlere sıklıkla yer veriyor.

Seçim sürecine girildiğinden beri özellikle dış basında Türkiye ve AK Parti hükümetini karalayıcı skandal propagandaların ardı arkası kesilmek bilmedi. Alman basın mecralarına ve Fransız dergilere kadar pek çok ajans algı operasyonu uğruna bir karalama kampanyası başlattı.

Bu kirli propagandayı yürütenlerin başında ise İngiliz dergisi The Economist geliyor. Türkiye seçim sürecine girdiğinden beri art arda haber yayımlayan ve sosyal medya mecralarında paylaşım yapan dergi iki gün önce yayımladığı haberini yeniden paylaşarak yine CHP lideri ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu güzellemesi yaptı.

Paylaşımda, 'Anketlerin çoğu Kemal Kılıçdaroğlu'na Recep Tayyip Erdoğan karşısında dar bir fark veriyor. Ancak, herhangi biri mutlak çoğunluğu alamazsa, ikinci tur yapılacak. CHPi lideri birinci turda kazanmayı umuyor' denildi.

Skandal ifadelerin olduğu haberde 'Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin diktatörüne ve zamana karşı yarışıyor' ifadelerine yer verilmişti.

Yine haberin devamında ise 'Muhtemelen kampanyanın hızından dolayı biraz bitkin görünen Kılıçdaroğlu, diktatörünün yarattığı bölünmeleri iyileştireceğini söylüyor. Ama önce kazanması gereken bir seçim var' denilmişti.

Haberin geri kalan kısmında ise kurulduğu andan beri asla bir düzen oturtulamayan ve içinde bölünmelerin olduğu 7'li koalisyondan da bahsedildi. Ayrıca Kılıçdaroğlu'nun zamanında başörtüsü hakkında söylediği skandal ifadelerden 'iyimser' bir tavırla vazgeçtiğine yönelik bir olumlu eleştiride bulunuldu.

Söz konusu metnin detayları 'Sayın Kılıçdaroğlu zaten adil bir birlik anlaşması yaptı. 2010'dan beri başkanlığını yaptığı CHP'yi son birkaç yılda İYİ Parti ve dört küçük partiyi Millet İttifakı'nı oluşturmak için bir araya getirdi . Kendi partisini de dönüştürdü. 2000'lerde, CHP eşi başörtüsü taktığı için seçilmiş cumhurbaşkanı ile herhangi bir ilişki kurmayı reddetti ve Türkiye'nin en büyük etnik azınlığı olan Kürtler için yeni hakları tartışmayı reddetti. Kılıçdaroğlu ideolojik bagajın bir kısmını çöpe attı ve bunun meyvelerini verdi. HDP geçtiğimiz ay onu resmen onayladı' ifadeleriyle açıklanırken, HDP-CHP iş birliği resmen gözler önüne serildi.

Sosyal medyada ise The Economist'in bu kirli propagandasına tepkiler büyüyor. Kullanıcılar derginin şimdiye kadar 20'den fazla Erdoğan karşıtı paylaşım yaptığını ifade etti.

The Economist'in kapağındaki Erdoğan karşıtı ifadelerin benzerine karşın ise sosyal medya kullanıcıları 'Demokrasiyi koru', 'Erdoğan devam' şeklinde bir grafik hazırlayarak sosyal medyada dolaşıma soktu.


Geçtiğimiz günler seçimin bıçak sırtında olduğunu ifade eden The Economist yine algı operasyonu yaparak 'Erdoğan'ın az farkla yenileceğini' iddia etmişti. Başka bir haberinde ise The Economist, yine skandal ifadelere yer vererek , 'Türkiye diktatörünü görevden alırsa, her yerdeki demokratlar cesaretlenmeli' diyerek algı operasyonu yapmıştı.

Erdoğan düşmanlığında zirve yapan The Economist, internet sitesinde de 4 Mayıs tarihinde yapılan haber, halen en üst sırada gösterilmeye devam ediyor.

Derginin kapağında Türk bayrağının yanı sıra 'Erdoğan gitmeli' ve 'Oy verin!' ifadelerinin birer çıkartma üzerinde yer aldığı bir görsel kullanıldı. Haberlerde açıkça 7'li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini ilan ettiler.

Algı operasyonu yapan yalnızca The Economist değil. Alman Der Spiegel dergisinin basılı şekilde piyasaya çıkacak son sayısı da Türkiye'deki seçimleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı konu aldı. Dergi, Erdoğan'ın fotoğrafına yer verdiği kapağında, 'yenilmez' anlamına gelen 'unbesiegbar' kelimesini kullandı ancak 'un' ekini siliniyormuş gibi gösterdi.

Derginin kapağındaki 'Hilal' detayı ise Almanların asıl amaçlarını ortaya çıkarır nitelikte. İslam'ı simgeleyen Hilal sembolünün parçalanmış olarak gösterilmesi Alman Der Spiegel'in hedefinde İslam'ın da olduğunu gösterdi.

İngiliz The Economoist gibi Fransız 'Le Point' ve 'Le'xpress' dergileri de Erdoğan nefretlerini kapaklarına yansıttı. Fransız Le Point dergisi Başkan Erdoğan'ın fotoğrafını kapağını taşırken, Putin benzetmesinde bulundu. Derginin kapağında Başkan Erdoğan'dan 'İslamcı' olarak bahsedilirken 'Putin gibi, İslamcı cumhurbaşkanı da imparatorluk hayalinin peşinden gidiyor. Seçim arifesinde dünya nefesini tutuyor.' denildi.

Yapılan bu algı operasyonuna ise tepkiler gecikmedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün katıldığı bir toplantıda Batı'nın kirli oyunundan bahsetti. Çavuşoğlu şu ifadelere yer verdi:

'Onlar Erdoğan gitsin istiyor. Çünkü bugün kadim Türk yurdu Karabağ'da anlı şanlı Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Onlar Erdoğan gitsin istiyorlar. Çünkü onlar ne kadar silah mühimmat verseler de PKK'ya, Suriye'nin kuzeyinde terör devleti kurdurmuyor. Onlar Erdoğan gitsin istiyorlar. Çünkü Bayraktar'ımız, Altay'ımız, Kızılelma'mız, Atak-2'miz, Gökbey'imiz, Hürjet'imiz, KAAN'ımız, TCG Anadolu'muz Erdoğan imzası taşıyor. Bundan rahatsızlar. İlk defa yapmıyorlar bunu.

Bizim için sürpriz değil. Daha önce de böyle hayal gücü yüksek yazılarla Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye'yi hedef almışlardı. Popülizm arttıkça bizi hedef alıyorlar. Biz sizin iç seçiminize karışıyor muyuz? Sadece Avrupa'da 5 milyon Türk var. Birçok ülkede seçim kaderini etkileyecek Türk seçmen var. Hiç müdahale ediyor muyuz? Bizde basın, siyasetçi 'o kazansın, bu kazanmasın, diğeri gitsin' diyor mu? Biliyorsunuz, ahilik geleneğinde bir esnaf kusurlu mal satarsa, o mal, o esnafın damında beş gün sergilenir.

Yahu, biz bu 'Erdoğan gitsin' diyenlerin pabucunu kaç seçimdir dama atıyoruz. Bundan da mı ders almıyorsunuz. Hala uslanmadılar. Anlayana kadar itinayla öğretmeye devam edeceğiz. Türkiye ve Türk milletine nasıl davranacaklarını itinayla öğretiyoruz'
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile