Thulium Lazer Sayesinde Parlak Ve Gergin Cilt

Thulium akıllı lazerin en güncel lazer teknolojilerinden birisi olduğunu dile getiren Dr.Sevgi Ekiyor, “1927nm dalga boyuna sahip fraksiyonel bir lazerdir. İlk defa prostat hastaları için 2005 yılından itibaren kullanılmaya başlandı. Melazma tedavisinde ise ilk defa 2011 yılından itibaren kullanılmaya başlandı. Akıllı lazer, BB lazer, lavieen lazer, tülyum lazer olarak da yaygın şekilde bilinir” dedi.

Dr.Sevgi Ekiyor, Thulıum (lavıeen) lazerin hangi tedavilerde kullanıldığı konusunda ise şunları kaydetti; “Thulium lazeri güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, melazma denilen; özellikle kadınlarda görülen ve tedavisi güç olan düzensiz şekilli renk koyulaşmaları şeklinde oluşan lekelenme tablolarında sıklıkla kullanılmaktadır.

Özellikle leke tedavisinde kullanılan thulium lazer lekelerin giderilmesi konusunda oldukça güçlü bir etkiye sahiptir. Sadece leke tedavisi değil ince kırışıklıklar, yara izleri, sivilce izleri, cildin sıkılaşması gibi uygulama alanları da mevcuttur.

Uygulama sırasında üst deri ile alt deri arasındaki birleşim tabakasına etki eder. Makrofaj denilen melanositleri hedefleyerek bu bölgede mikro hasarlanmalar yapar. Derinin kendini tamir etme prensiplerine dayanan bir çalışma sistemine sahiptir.

Thulium lazerin leke tedavisinde kullanılan diğer lazer sistemlerine üstünlüğü ise yan etki riskinin çok daha az olması, uygulamasının daha pratik olması ve çok daha az sayıda seans gerektirmesi şeklinde sıralanabilir. Thulium lazer uygulamaları, tüm tıbbi işlemlerde olduğu gibi uzmanlar tarafından uygulanması gereken önemli bir işlemdir.

Cildi aydınlatma etkisi sebebi ile BB lazer olarak da bilinir. Uygulaması kolay bir yöntemdir. Lokal anestezi kremleri uygulandıktan sonra lazer işlemi yapılır. İşlem sırasında bir miktar ağrı ve hafif yanma hissi olabilir. Bu his en fazla bir saat sürer ve ertesi gün hasta günlük yaşantısına rahatça devam edebilir.

Uygulama bölgelerinde nokta nokta kahverengi şekilde minik kabukçuklar oluşur, bu kabukların uygulama sonrasında kesinlikle koparılmaması gerekir. Bu noktalar yaklaşık bir hafta, on gün içerisinde vücuttan kendiliğinden atılırlar ve bunların yerinde tamir olmuş ve aydınlık bir deri oluşmaya başlar.

İyileşme süreci aslında aylarca sürer fakat ilk etkileri 10 gün içerisinde görülmeye başlar.

Leke tedavisinde bazen bir seansta bile, uygun vakalarda iyi sonuçlar alınabilmektedir. İhtiyaç halinde üç seans işlem yapılır ve ileriki yıllarda tekrarlayan seanslara ihtiyaç olabilmektedir.

İşlem sonrasında kurallara uyulması başarıyı olumlu yönde etkilemektedir. Kabukların yolunmaması, bölgenin ovalanıp yıpratılmaması gerekmektedir.

Etkinlik kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Bazı lekelerde etkiler çok hızlı görülebilirken bazı lekelerde kısmi etkiler gözlenebilmektedir.”