Tim 17. Olağan Genel Kurulu...(2)

  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Gazze için seslerini yükseltmelerinin , Kudüs için yüreklerini ortaya koymalarının , bir eksen kaymasının , bir politika değişikliğinin , bir düşman üretme gayesinin neticesi olmadığına vurgu yaparak , " Bu , hukukun egemen olması , adaletin egemen olması , bölgeye barışın gelmesi , akan kanın , akan gözyaşının dindirilmesi içindir . Ne şöhret peşindeyiz ne de rol kapmanın mücadelesi içindeyiz . Biz sadece insanlık diyoruz , sadece vicdan diyoruz , hukuk diyoruz , hak
diyoruz , adalet diyoruz " dedi .
Türkiye İhracatçılar Meclisi ' nin ( TİM ) Rixos Otel ' de gerçekleştirilen 17 . Olağan Genel Kurulu ' nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Türkiye ekonomisinin 7 yıl gibi kısa bir sürede , dünya ekonomisinde 26 . sıradan 17 . sıraya yükselmesinin asla tesadüf olmadığını belirterek , bu gelişmeler karşısında ' bakar kör ' olunamayacağını söyledi . Erdoğan , bu başarının kendilerinin ve ihracatçıların çabaları yanında Türkiye ' nin tüm dünyaya ve bölgesine barış mesajlarını samimi şeklide iletmesinin , güven vermesinin
ve itimat telkin etmesinin bir sonucu olduğunu söyledi .
Türkiye ' nin sadece 2002 yılında Arap ülkelerine yaptığı ihracatın 3 . 2 milyar dolar iken , bu rakamın 2008 yılında 25 milyar dolara çıktığını belirten Erdoğan , " Halep oradaysa arşın Ankara ' da . Tam yüzde 668 oranında bir artık . Gerçek bu . 2009 yılında krize rağmen Arap ülkelerine ihracatımızı 21 milyar doların üzerinde tutmayı başardık . Peki bu nasıl oldu? Durup dururken mi oldu? Bu , proaktif dış politikayla oldu . Bu , bizim barış temelli istikrar temelli işbirliği noktasındaki anlayışımız ve onlarla olan bu
işbirliği temelli yapıcı yaklaşımlarımızla oldu . Samimi bir şekilde refahı , huzuru , barışı savunmamız sayesinde oldu . Bakın Amerika Birleşik Devletleri ' nde kriz oluyor , tüm dünya bundan etkileniyor . Türkiye kaynaklı değildi bu kriz . Yanı başımızda kriz varsa , savaş varsa , istikrarsızlık varsa , kan ve gözyaşı varsa isteseniz de istemeseniz de bundan etkilenirsiniz . Bizim yanı başımızda savaş yok muydu , vardı . Irak ne hale geldi görüyorsunuz . Irak ' ta bütün bu süreç devam ederken Türkiye , sürekli olarak
tırmanışa devam etti " şeklinde konuştu .

" NE ŞÖHRET PEŞİNDEYİZ , NE ROL KAPIYORUZ "
Yurt içinde ve yurt dışında dış politikalarını eleştirenlerin , eksen kaymasından bahsedenlerin bu rakamları görmediğini belirten Erdoğan , dünyanın içine girdiği değişim ve dönüşümü okuyamadıklarını ya da okumak istemediklerini söyledi . Erdoğan , şunları kaydetti :
" Orta Doğu ' daki yangına sırtınızı dönemezsiniz . Orta Doğu yanarken siz burada kendinize yalıtılmış müreffeh bir dünya inşa edemezsiniz . Orta Doğu ' daki yangına , çatışmaya , hukuksuzluğa , katliamlara ' adam sende geç git ' diyemezsiniz . Biz Orta Doğu ' da barış istiyoruz , istikrar , refah ve huzur istiyoruz . Bunu tüm Orta Doğu halkları için olduğu kadar kendimiz için istiyoruz . Avrupa için istiyoruz , küresel barış için istiyoruz . Bunun için yıllardır elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz , elimizden gelen katkıyı
vermeye çalışıyoruz . Eğer Gazze için sesimizi yükseltiyorsak , eğer Kudüs için yüreğimizi ortaya koyuyorsak , bu bir eksen kaymasının , bir politika değişikliğinin , bir düşman üretme gayesinin neticesi asla değildir . Bu hukukun egemen olması , adaletin egemen olması , bölgeye barışın gelmesi , akan kanın , akan gözyaşının dindirilmesi içindir . Ne şöhret peşindeyiz ne de rol kapmanın mücadelesi içindeyiz . Biz sadece insanlık diyoruz , sadece vicdan diyoruz , hukuk diyoruz , hak diyoruz , adalet diyoruz . "

" İRAN SÖZÜNDE DURURSA , BİZ DE İMZALARIMIZIN ARKASINDAYIZ "
İran ' ın nükleer çalışmalarında bölgenin , dünyanın güvenliği adına , Brezilya ile birlikte inisiyatif aldıklarını ve sonucu ulaştıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan , ancak bunu içerde de dışarıda da karatmak isteyenler olduğunu vurguladı . Bazılarının , ' ne işimiz var orada bizim ' dediğini belirten Erdoğan , " Arkadaşlar , var , var . Niye var? Biz uluslararası bir rol oynuyoruz . Biz BM Güvenlik Konseyi ' nin üyesiyiz . Türkiye sıradan bir ülke değil . Biz kabile devleti değiliz arkadaşlar . Bunu bir defa göreceğiz .
Bizim tarihimizi şöyle bir görelim , ele alalım değerlendirelim . Hani şair diyor ya ' Bir zamanlar biz de millet , hem nasıl milletmişiz , gelmişiz dünyaya millet , milliyet nedir öğretmişiz ' . Biz böyle bir milletin torunlarıyız . ' Ne olacak adam sende bırak , öyle gitsin ' ; hayır biz öyle bir noktada değiliz . Gücümüzün farkında olalım . Kendi kendimize yetmesini bilelim ve bunu başaracak bu millet ve bunu başarıyor " diye konuştu .
İran ' ın nükleer programıyla ilgili attıkları adımın ABD Başkanı Barack Obama ile yaptıkları görüşmeler ve Obama ' nın yazdığı mektuplar çerçevesinde atılmış adımlar olduğunu belirten Erdoğan , " Onlar zannettiler ki burada netice nasıl olsa alınamaz , biz bu mektubu yazalım , dostlar alışverişte görsün . Ama gerçekleştikten sonra ' acaba şöyle mi böyle mi ' demeye başladılar . Hayır , biz yola çıktık . Şu anda biz orada atılan imzaları , bir defa 10 maddeyi o imza sahipleri olarak takip ediyoruz . İran sözünde
durdukça biz de o imzalarımızın arkasındayız . Uluslararası camianın da sözünün arkasında durmasını istiyoruz . Eğer dünya barışına katkı vereceklerse . Yazılı metin benim de elimde Brezilya Devlet Başkanı ' nın da elinde . Nitekim şu anda dünya basınında da bunlar yazıldı çizildi " diye konuştu .

" İSRAİL EN BÜYÜK DOSTUNU KAYBETMEK ÜZERE "
Başbakan Erdoğan , İsrail ve Filistin görüşmelerine arabuluculuk yaparken , barışı desteklerlerken , bölgenin istikrarı adına , bölge halklarının refahı adına bunu yaptıklarını belirterek , " İsrail şu bölgeden en önemli dostunu kaybetmek üzere , bu anlayışla , kafa yapısıyla giderse . Onun için İsrail yönetiminin kendini çek etmesi lazım . ' Biz ne yapıyoruz ' demesi lazım . Bugün bizim yaptığımız sadece bu dostluğu koruyabilme gayretiydi . Ama İsrail yönetimi maalesef bunun farkında olmadı ve tarihi bir yanlışı
yaptı . Ve bunu sadece Türkiye ' ye karşı da yapmadı . 32 ülkenin insanına karşı yaptı . Bu gemilerde silah yoktu . Bu gemilerde sadece insani yardımlar vardı . Bugün de çabamız sadece barıştır , sadece vicdanlardaki kanamanın dindirilmesidir " dedi .