Raporda, bankacılık sisteminin, TL likidite ihtiyacının daha kalıcı bir yöntemle ve daha düşük bir maliyetle karşılanması, döviz rezervlerinin desteklenerek zamanında, kontrollü ve etkili bir şekilde kullanılması, sermaye hareketlerindeki aşırı oynaklığın makroekonomik ve finansal istikrar üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması ile altının ekonomiye kazandırılması amaçlarıyla para politikası aracı olarak Rezerv Opsiyonu Mekanizması'nın kullanılmaya başlandığı anımsatıldı.
Rapora göre, bu çerçevede TL zorunlu karşılıkların TL veya yabancı para cinsinden tesis edilmesindeki maliyet farkının azaltılması ve bankaların ROM imkanını likidite gereksinimleri doğrultusunda serbestçe kullanmaları amacıyla Rezerv Opsiyonu Katsayıları belirlendi.
ROM'un, bankaların TL zorunlu karşılıklarının belirli bir yüzdesini döviz ve altın cinsinden tesis edebilmelerine imkan tanıyan uygulamayı, ROK'un ise birim TL zorunlu karşılık başına tesis edilebilecek döviz veya altını belirleyen katsayıları ifade ettiği hatırlatılan rapora göre, ilk aşamada, TL zorunlu karşılıkların bir kısmının döviz olarak tesis edilebilmesine Eylül 2011'de, altın olarak tesis edilebilmesine Ekim 2011'de imkan verildi.
Söz konusu imkanlar, piyasa koşulları çerçevesinde kademeli olarak yükseltilerek, son olarak döviz için 17 Ağustos 2012 tarihinde yüzde 60, altın için 31 Ağustos 2012 tarihinde yüzde 30 düzeyinde belirlendi. TL yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların döviz olarak tutulabilmesine ilişkin ROK muhtelif düzenlemeler ile ilk yüzde 40'lık ve izleyen yüzde 5'lik dilimler için 1,4 ve 2,4 aralığında artan bir şekilde, altın olarak tutulabilmesine ilişkin ROK ise 1,2 ve 2,2 aralığında belirlendi.
Rapora göre, ROM ile bankalara TL zorunlu karşılıkları daha düşük maliyetle tesis etme imkanı sağlanmakla birlikte, bankaların bu imkanı ne ölçüde kullanmayı tercih edecekleri yabancı para ve TL kaynakların maliyetine göre değişebiliyor. Bankalar söz konusu imkanları yüksek oranda ve istikrarlı bir şekilde kullanıyor. TL zorunlu karşılık yükümlülükleri için döviz tutma imkanından yararlanan 37 bankadan 12'si 55-60'lık son yüzdelik dilimde imkanın tamamını kullandı. TL zorunlu karşılık yükümlülükleri için altın tutma imkanından yararlanan 21 bankadan 7'si 25-30'luk son yüzdelik dilimde olup imkanın tamamını kullandı.
-ROM aracılığıyla rezervi TCMB'den daha çok bankaların biriktirmesi sağlandı-
Döviz ve altın cinsinden borçlanma maliyetinin TL cinsinden borçlanmaya göre daha düşük olması sebebiyle bankaların artan ROK uygulamasından yüksek oranda faydalanmasının etkisiyle TCMB'nin brüt döviz rezervlerinin arttığı vurgulanan rapora göre, 9 Kasım 2012 tarihi itibarıyla 99,2 milyar dolar olan TCMB döviz rezervinin 28,8 milyar dolarını ROM kapsamında tutulan döviz, 21,2 milyar dolarını yabancı para zorunlu karşılık yükümlülüğü için tutulan döviz oluşturdu.
Benzer şekilde, TCMB altın rezervi 18,1 milyar dolar iken, söz konusu tutarın 11,1 milyar dolarlık kısmı ROM kapsamında tutulan altından, 0,7 milyar dolarlık kısmı kıymetli maden depo hesapları için tesis edilen altından oluştu.
ROM uygulamasının bankaların bilanço yapılarında önemli etkileri olduğu belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi:
''TL zorunlu karşılıkları döviz ve altın olarak tutma imkanıyla, Eylül 2011-Eylül 2012 döneminde TL zorunlu karşılık yükümlülüğü için TCMB serbest hesaplarda tutulan TL tutarı gerilerken, yabancı para cinsinden bloke hesaplarda tutulan zorunlu karşılıklar artmıştır. Bu çerçevede, TCMB'den TL alacaklar 53,1 milyar lira azalırken, yabancı para cinsinden zorunlu karşılıklar hesabı 31,7 milyar dolar artmıştır.
TCMB'de zorunlu karşılık olarak tutulan TL tutarının azalmasına bağlı olarak, TCMB'den repo yoluyla borçlanmalar ve piyasadaki TL likidite açığı azalmıştır. Bu çerçevede, repo işlemlerinden sağlanan TL fonlar 32,8 milyar TL gerilerken, repo işlemlerine bağımlılık azalmıştır. Söz konusu azalış, bankaların TL faiz maliyetlerini azaltmış ve net faiz gelirlerini olumlu etkilemiştir.''
Rapora göre, zorunlu karşılıklar için döviz ve altın cinsinden tesis edilen tutarların bir kısmı yabancı para likit varlıklarla finanse edildi. Ağırlıklı olarak bankaların yurt dışı muhabir mevcutlarından oluşan bankalardan yabancı para alacaklar hesabı 3,1 milyar dolar, yabancı para menkul kıymetler hesabı 4 milyar dolar azaldı. Zorunlu karşılıklar için döviz ve altın cinsinden tesis edilen tutarların bir kısmı likit varlıklarla finanse edilirken, önemli bir kısmı yabancı para cinsinden borçlarla finanse edildi.
Yabancı para cinsinden pasifler bu dönemde 35,3 milyar dolar arttı. Yabancı para cinsi borçlanmaların büyük bir kısmının bankalarca döviz ve altın zorunlu karşılık tesisinde kullanılması yabancı para kredi büyümesini sınırladı. Aynı dönemde, 35,3 milyar dolar yabancı para kaynak teminine rağmen, yabancı para cinsinden krediler sadece 6,1 milyar dolar arttı. Diğer taraftan, ROM uygulamasıyla bu kapsamdaki döviz tesisi artarken bankaların TL likidite ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptıkları TL borçlanma swap işlemlerinin azalmasıyla TL kredilerin de artış hızı yavaşladı.
ROM aracılığıyla rezervi TCMB'den daha çok, bankaların biriktirmesi sağlandı. Sermaye hareketlerindeki oynaklık asıl olarak bankaların borç ödeme kapasitesini ve bilançolarını olumsuz etkileyeceğinden, rezervi de büyük oranda bankaların tutması ve şokların niteliğine göre optimal olarak kullanabilmesi sistemin etkinliğini artırdı. TL zorunlu karşılıkların döviz ve altın olarak tutulmasıyla bankaların yabancı para nakit ve benzeri varlıklarının bilanço içindeki payı ve bu varlıkların yabancı para yükümlülükleri karşılama oranı arttı.
-''ROM aktif olarak kullanılmaya devam edecek''-
ROK'un artırılması veya azaltılması sayesinde, sermaye hareketlerindeki oynaklığın finansal istikrar üzerindeki olumsuz etkisini gidermek amacıyla TCMB'nin piyasaya döviz alım veya satımı yönünde müdahale ihtiyacının azaldığına işaret edilen rapora göre, zorunlu karşılıklar otomatik dengeleyici özelliği göstererek döviz kurlarındaki oynaklığın azaltılmasına katkıda bulundu.
Raporda, ''Önümüzdeki dönemde küresel büyüme görünümü, kısa vadeli sermaye akımlarında yaşanabilecek hareketler ve yerli para üzerinde oluşabilecek değer hareketlerine bağlı olarak, inşa süreci devam eden ROM aktif olarak kullanılmaya devam edecektir'' denildi.
Muhabir: Murat Birinci
Yayıncı: Affan Kulunyar
''tl Zorunlu Karşılıkların Döviz ve Altın Olarak Tutulmasıyla Bankaların Yabancı Para Nakit ve Benzeri Varlıklarının Bilanço İçindeki Payı ve Bu Varlıkların Yabancı Para Yükümlülükleri Karşılama Oranı Arttı''
Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu'na göre, Türk Lirası zorunlu karşılıkların döviz ve altın olarak tutulmasıyla bankaların yabancı para nakit ve benzeri varlıklarının bilanço içindeki payının ve bu varlıkların yabancı para yükümlülüklerini karşılama oranını arttı.