Anadolu Ajansı Finans Masası'na konuk olan Başaran, Türkiye'nin 1996'da Gümrük Birliği'ne girmesinin sektörün rekabetçiliğini olumlu etkilediğini ve bu bağlı olarak sektörün varoluşunun müşteri memnuniyetinden geçtiğini belirtti.
İthal araç oranının yüzde 79'a çıktığını, bu oranın da ekonomik dengeler açısından doğru olmadığını ifade eden Başaran, ''Bugünkü dış ticaret açığımızı görmemiz ve yaptığımız planlamalarda bugünkü tüm söylemlerimizin arkasında durabilmemiz lazım'' dedi.
Ülkenin otomotiv sektöründen beklentilerinin büyük olduğunu dile getiren Başaran, 2023'e giden yolda sektörün lider olarak ülkeye ihracat fırsatları getirmesi ve pazarı büyütmesi gerektiğini, 75 milyar dolarlık ihracat büyüklüğünü gerçekleştirmenin yolunun da mutlaka ithal araçlardaki yüzdelerin ülke ekonomisini negatif etkilememesini sağlamaktan geçtiğini kaydetti.
Üretimde, İthal oranlarının mümkün olduğu kadar azaltılması, yerlilik oranlarının maksimize edilmesi gerektiğine işaret eden Başaran, ''Ama yerlilik oranı, sadece yerli üretim anlamına da gelmiyor. Yerli ürettiğimiz şeyi de kendi gücümüzle, rekabet avantajımızla, entelektüel mülkiyetimizle beraber büyütelim ve bu ülkeye katma değer oluşturabilelim'' diye konuştu.
Sektörde ithal oranlarının artmasının bir rekabet unsuru olarak ele alınması, yerli sanayinin o rekabetle savaşabilmesi ve ülke ekonomisinin 2023'e giden yolculuğunun buna göre regüle edilebilmesi gerektiğini ifade eden Başaran, sektördeki tüm oyuncularda yeteri kadar güç bulunduğunu ve ülke ekonomisi ön planda tutulduğu sürece her türlü rekabetin içinde yeteneklerini ortaya koymaya hazır olduklarını dile getirdi.
Başaran, ''Sektördeki hiçbir oyuncu bir takım vergilendirmeler ya da geçici tedbirlerle rekabet planlarını yapmaz. Bunlar stratejilerimizi gözden geçirilebileceğimiz bilgilerdir. Burada önemli olan Türkiye ekonomisinin daha da öteye gitmesi, hedeflerine doğru koşmasıdır. Bunun için ne gerekiyorsa biz orada neferiz'' ifadelerini kullandı.
-2013'te 130 milyon avro yatırım planı-
ÖTV artışlarının geçen yıl pazarı olumsuz yönde etkilediğini ve hacim kaybettirdiğini ifade eden Başaran, artışın bu yılki etkilerinin ise tamamen müşterilere bağlı olacağını çünkü büyüyen pazarda hızlı dinamikler bulunduğunu, segmentelerde farklılıklar oluştuğunu kaydetti.
Başaran, TOFAŞ'ın 3 vardiyadan 2 vardiyaya dönmesine ilişkin, ''Maalesef kontratlarını uzatamadığımız bir miktar arkadaşımız aramızda değil. Ama kendileri geçici bir kontratla alınmıştı. Bir sene kadar daha uzatabildik. Ama TOFAŞ'ın 400 binlik kapasitesi, Türkiye'de bugün lider kapasitedir. Yaylanma etkisiyle oluşabilecek, Avrupa'dan gelebilecek, hatta pazarımızın 800-850 binlere koşması durumdan ortaya çıkabilecek talebi karşılayabilmek için hiçbir sorunumuz yok. Zaten biz her an verimliğimizi artırıyoruz. Dolayısıyla TOFAŞ'ın 400 binlik bir kapasiteye tekrar gelmesi tabi ki tekrar 3. vardiyayı gündeme getirecektir'' şeklinde konuştu.
Başaran, Balkanlara dönük bir projeleri olup olmadığına dair bir soruyu da, ''Fiat'ın, Chrysler ile yaptığı büyük bir birliktelik var. Artık ortak platformlar kurmaya, ortak araçlar geliştirmeye, ortak rekabet şartlarını kullanmaya başladı.
Organizasyonlar içiçe girdi, pazarlar birleşiyor. Global tüm pazarlar içinde bu etkileri görebiliyoruz. Balkanlarda üretim açısından bir faaliyet şu anda söz konusu değil, ancak buralarda ürünlerimizle beraber daha görünür olmamız lazım. Türkiye'nin bu kapsamda üstüne düşen görevleri üstlenmesi için her türlü enerjisi var. Önümüze çıkacak fırsatları değerlendirmek için açıkçası isteğimiz var ama Balkanlar'da somut bir projemiz şu an için yok'' cevabını verdi.
Türkiye'nin kazandığı itibar kapsamında tüm sektörlerin bölge ülkeleriyle çok daha yakınlık kurup bu pazarlardaki fırsatları gözden geçirmesi gerektiğini ifade eden Başaran, hem oralara ürün ihraç edilmesinin hem oralarda üretim yapılmasının hem de oralardan bir takım rekabet avantajı sağlayacak imkanların olası olduğunu belirtti.
TOFAŞ'ın rekabet avantajını korumak ve modern teknolojilerden kopmamak için en kötü döneminde bile 100 milyon avro mertebesinde yatırım yaptığını, 2013 yılı için ise 130 milyon avro yatırım planladıklarını anlatan Başaran, ''TOFAŞ'ın 2013 yılı yatırım planı içinde Doblo'nun Amerika projesinin yatırımları ve fabrikanın tüm modernizasyonu ve altyapısının rekabetçi bir hale getirilmesi var. Çevre de son derece önemli konulardan biri. Çevreye uyum ve saygı açısından, enerji verimliği yatırımlarımız da bu sene içinde söz konusu olacak'' ifadelerini kullandı.
-''TOFAŞ'ın halka açıklık oranını değiştirmekle ilgili hiçbir önceliği yok''-
TOFAŞ'ın mevcut halka açıklık oranının artırılması gibi bir düşüncelerinin olup olmadığı ilgili soru üzerine Başaran, şunları söyledi:
TOFAŞ'ın çok itibarlı iki tane ortağı var. Koç Holding, Fiat-Crysler. Her ikisininde yüzde 37,8 civarında bir ortaklığı var. Geri kalan ise borsaya kote. Böyle baktığımızda ise bizim şu an TOFAŞ'ın güçlü finansal yapısı ile içinde bulunduğu ortamda ve bundan sonraki gelecek yatırım ortamı ile ilgili olarak halka açıklık oranının değiştirmekle ilgili hiç bir önceliği yoktur.
Bizi güçlü kılan finansal unsurlarımızdan birini değiştirmek istemiyoruz. Kaldı ki şu anda bizim borsaya kote olan yüzdemizde, yüzde 85 civarında yabancı girişimlerde. Bu da şirkete duyulan güveni, şirkete verilen ayrıcalığı gösteriyor. Bunu rekabet unsurlarımızdan biri olarak öngörüyoruz. Böyle bir şey düşünmüyoruz.''
Pazar çeşitlendirmesine de değinen Başaran, yaklaşık Avrupa dışına ihracatlarını 10 puan kaydırdıklarını buna rağmen 2012 yılında ihracatta yüzde 8-9 düzeyinde kayıp olduğunu söyledi.
-''Kurla ilgili bir sıkıntımız olmayacak''-
Son dönemde döviz kurlarındaki hareketlenmenin TOFAŞ'ın mali verilerine etkisini değerlendiren Başaran, ''Bizim ihracat kontratlarımız zaten özellikle kurlardaki değişmeye karşı bizleri koruyan bir yapı içerisinde. Dolar ve avro bazındaki değişmelerde şirketin yapmakta olduğu ihracatta herhangi bir negatif etkisi olmayacaktır. Diğer taraftan Türk Lirası'nın değerlendiriyor olması iç pazardaki satışlarımız açısından bir miktar rekabetimizi etkilese dahi sonuçta tüm rekabetçi yapımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ortadan kaldıracaktır. Yaptığımız 100 bin-160 bin adet ihracatla zaten kurlara karşı korunma yapısı içinde olduğumuzdan TOFAŞ'ın önümüzdeki dönemde kurla ilgili bir sıkıntısı olmayacaktır'' ifadelerini kullandı.
Muhabir: Mücahid Eker-Ümit Çevik
Yayıncı: Hasan Arslan
Tofaş Ceo'su Başaran, Aa Finans Masasına Konuk Oldu Açıklaması
Tofaş Üst Yöneticisi Kamil Başaran, sektördeki hiçbir oyuncunun bir takım vergilendirmeler ya da geçici tedbirlerle rekabet planlarını yapmadığını söyledi.