Tokat'ta 'Tevhid Işığında Toplumsal Vahdet' Konferansı

Tokat’ta Kutlu Doğum Haftası dolayısı ile KYK Gaziosmanpaşa Erkek Öğrenci Yurdu’nda düzenlenen “Tevhid Işığında Toplumsal Vahdet” konulu konferans verildi.

Kredi ve Yurtlar Kurumu Tokat İl Müdürü Muzaffer Öz ile öğrencilerin katıldığı konferansın açılış konuşmasını Yurt Müdürü Hacı Ömer Meletlioğlu yaptı. Meletlioğlu’nun konuşmasının ardından kürsüye gelen Yrd. Doç. Dr. Cafer Acar, kainatın bir olmak üzere yaratıldığını sorununun birlik ve beraberlik olduğunu söyledi.

Maddi bedenimizle manevi bedenimizin bir biri ile uyumlu olmaması durumunda psikolojik bozukluklar, travmaların ortaya çıkabileceğini ifade eden Acar, “Bir insanın psikopat olduğunu nerden anlarsınız? Bedensel davranışları ile zihinsel manevi davranışları bir biri ile uyum sağlamaz ise yani tevhide ulaşmamışsa yani vahdeti gerçekleştirmediyse oradan sorunlu bir birey çıkar. O nedenle iyi bir iş yapmak istiyorsak o tevhidi vahdeti gerçekleştirmek zorundayız. Büyük bir devlet olalım kıtaları fethedelim insanlığa medeniyet getirelim insanlığı bir değerden öbürüne taşıyalım diyorsak muhtaç olduğumuz bir tek şey var, vahdet. Vahdet ol demekle olacak bir şey değil” şeklinde konuştu.

"BİR MİLLETİ, BİREYİ ŞAHSİYETLİ YAPAN DİN, TARİH VE EDEBİYATTIR"

Dünyada Avrupa, Amerika, Rusya’nın 50 tane devleti bir araya getirip yeni bir devlet, yeni bir birlik oluşturmaya çalıştığını ifade eden Acar, “Ama bizim coğrafyamızda bir milletten 50 tane devlet ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Buradaki inceliği, tarih perspektifini kavrayabilmek için biraz tarih şuuruna sahip olmak gerekiyor. Bugün niye Avrupa Birliği diye bir mekanizma varda Avrupa’nın en ücra ülkelerinden bile AB’ye katılımlarla yeni bir ülke tek vücut ülke ve dünya siyasetinde aktör olacak bir ülke meydana getirmeye çalışıyorlar. Niçin ABD, Rusya onlarca parçadan bir bütün oluşturup dünya siyasetinde aktör haline dönüşüyor da İslam coğrafyası bu kadar kabiliyet ve kudretine rağmen 50 parça haline bölünüp, daha küçük parçalara bölünmek durumu ile karşı karşıya kalıyor. Bunu kavrayabilmek için ancak tarih şuuruna sahip olmak gerekiyor. Bir milleti, bireyi şahsiyetli yapan üç şey vardır. Bu din, tarih ve edebiyattır. Bu üçünden birisi eksik olursa şahsiyetin oluşumu tamamlanmaz. Bizim tarih derslerimiz tarihsel vakaların aktarımından ibaret değildir. Tarih sadece o tarihsel vakadan ibaret değildir. O tarihin inşa edildiği zihniyet önemlidir. Onun için mutlaka tarih bilmek zaruretimiz var” diye konuştu.