Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sempozyumu

Eğitimin şart olduğunu vurgulayan kadınlar, örgütlü mücadele yapılması ve sorunların alanlara taşınması gerektiğine dikkat çektiler. Sempozyumda, milletvekilleri Sena Kaleli ve Nur Serter, Soroptimist Kulübü Kurucu Üyesi ve Onursal Başkanı Merih Eroğlu, Türkiye Soroptimist Kulübü Federasyon Başkanı Şenay Önder, Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, 22. Dönem İzmir milletvekili Türkan Miçoğulları, yazar Meriç Velidedeoğlu, gazeteci, yazar Şükran Soner, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Çoban Döşkaya, tarihsel süreç içersinde kadına uygun görülen rolleri masaya yatırdılar.Sivil toplum temsilcileri ve üyelerinin katıldığı etkinlikte gerçekleştirilen arama konferansında, toplumsal cinsiyet eşitliğinde kadınların yeri ve konuyla ilgili yasal düzenlemeler değerlendirildi. Toplumda kadın erkek rollerinin yanı sıra iş yaşamındaki eşitsizliklerin masaya yatırıldığı sempozyumda dile getirilen görüş ve öneriler şu başlıklar altında toplandı: Erkek ve kadın olmakla ilintili çağrışımlar azaltılmalı. STK`lar yardım işlerinden daha fazla eğitim işlerine yönelmeli, üyelerinin ve halkın eğitimine önem vermeli. Kadına yönelik şiddet konusunda cezaların artırılması değil, cezaların uygulanması yoluna gidilmeli. Hukuki mücadele toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda her şey değildir, ama önemlidir. Gençlerin siyasete özendirilmesi, karar mekanizmalarında yer almaları teşvik edilmeli. Toplumsal cinsiyete ilişkin olumsuz rol modelleri, eğitim materyallerinden çıkarılmalı ve yerine olumlu eşitlikçi rol modelleri konulmalı. Örgün ve yaygın eğitim programlarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi konuları da müfredata eklenmeli. Kadın ve erkeklere ait bilgilerde sayısal ve niceliksel eşitliğe dikkat edilmeli. Kadın örgütlemeleri, sorunların çözümünde önemlidir.Eğitim müfredatı toplumsal cinsiyet eşitliğine göre yeniden düzenlemeli. Kadının insan hakları eğitimleri ile farkındalık oluşturulmalı. Ev kadınları sosyal güvenceye kavuşturularak güçlendirilmeli. Kadın sağlığı psikolojik ve bedensel olarak güvence altına alınmalı. Her kadına bir sağlık karnesi verilmesi ve bunun kimlik belgesi kadar önemli olduğunun vurgulanması toplumun yarısının sağlığını izlemek bakımından önemlidir. Televizyon ve radyo kanallarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına karşı şiddet konusunda duyarlılık kazandırıcı programlar yayınlanmalı.Konak Belediye Başkanı Dr Hakan Tartan, İzmir`de gerçekleştirilen bu sempozyumun Türkiye`ye ışık tutmasını dileyerek, “Nüfusun yarısını oluşturan kadınların karar alma mekanizmaları dahil toplumsal yaşamın her alanında etkin bir şekilde yer alması ülke kalkınması ve demokrasi için olmazsa olmaz bir koşuldur" dedi. Şiddetin her türlüsünün kabul edilemez olduğunu dile getiren Tartan, erkek egemen sisteme karşı kadınların daha örgütlü mücadele vermeleri gerektiğine dikkat çekti. Tartan, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), BM Kadınlara Karşı Her Türlü Şiddetin Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri ve Pekin Deklarasyonu gibi metinlerin son derece önemli olduğunu da belirterek, “Bu metinlerin önümüzdeki süreçte kadınların bu mücadelelerini zaferle taçlandıracağına inanıyorum” dedi.