Doç. Dr. Mustafa Uslu, topuk dikeninin tekrarlayan ayak ağrılarına sebep olduğunu belirterek, hastalığa karşı ise önemli uyarılarda bulundu. Uslu, topuk dikeninin özellikle topuk kemiğine yapışma yerinde tekrarlayan mikro travmalar sonucu oluşan bir aşırı kullanım yaralanması olduğunu ifade etti.
Topuk dikeni hastalığının özellikle sporcularda yaygın görülebileceğini belirten Uslu, sporcularda özellikle koşucularda görülmesinin nedeninin antrenman programında yapılan değişikliklerden kaynaklandığını ifade etti.
Uslu, sporcu olmayan kişilerde ise uzun süreli sert zeminde yürüme, ayakta durma veya merdiven çıkma sonrasında rastlanabileceğini ifade etti.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Uslu, hastalığın risk faktörleri arasında düz tabanlık, pençe ayak, ayakta bulunan kavislerin sert oluşu ve kötü ayakkabı bulunduğunu anlattı. Hastalığın belirtileri ve etkileri hakkında da bilgi veren Uslu, "Hastalar, topuk altındaki şiddetli ağrıdan yakınırlar. Ağrı genellikle ayakta dururken veya sabah uyandığında ilk adımlarda veya uzun süreli oturmayı takiben kalkıp adım atarken şiddetlidir. Antrenmanın başlangıcında şiddetli iken egzersiz yaptıkça ağrı azalır. Elle dokunarak yapılan muayenede topuk altında ağrı vardır. Başparmağın yukarı hareketi de ağrılı olabilir” dedi.
TEDAVİSİ
Tedavinin ilk aşaması için basit germe egzersizleri olduğunu söyleyen Uslu, tedavi yöntemleri konusunda ise önemli uyarılarda bulundu. Uslu, “Hasta aşil tendonunu yatakta yatarken büyük bir havlu ile gerer. Hasta, ayağını günde en az 10 kez yukarı doğru bilekten çeker hale getirir ve 30 saniye boyunca bu gerginliği korur. Gün içinde hasta bir duvara karşı eğik bir vaziyette duvarı iterek bu yapıyı gerebilir. Germe hareketleri dizler dik, topuklar yerde iken en az 30 sn boyunca yapılmalıdır. Hasta bir konserve kutusu veya golf topu üstünde ayak arkını yuvarlayabilir. Ayak için ortopedik ateller tavsiye edilebilir. Gece atelleri de posterior bacak kasları ve plantar fasyanın esnekliğinin devamının sağlanmasında etkili olabilir. Ağrı düzelmezse fizik tedavi, iğne tedavisi, ölçü alınarak yapılan ayak atelleri ve destekleyici ayakkabılar tedavi seçeneği olarak hasta ile konuşulmalıdır. Ayakkabılar, eklenen ateller için yeterli derinliğe ve düzgün topuk ve medial desteğe sahip olmalıdır. Eğer iğne tedavisi gerekli ise en hasta nokta palpe edilip enjeksiyon iç taraftan yapılmalıdır. Bir yıl içinde hasta aynı bölge için üçten fazla iğne tedavisine maruz kalmamalıdır. Aynı bölgeye yapılan çoklu iğne tedavileri yumuşak dokularda zayıflamaya yol açabilir. Hasta için ağrılı olacağından ayak tabanından yapılacak iğne tedavisinden kaçınılmalıdır” diye konuştu.
ŞOK DALGA VE İĞNE TEDAVİSİ
Hastalıkta yeni tedavi yöntemleri Ekstrakorporeal Şok Dalga (Ses Dalgası-Ultrason) ile diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olmasıyla kullanılan iğne tedavisi hakkında da bilgi verdi. Uslu, “Cilt kesisi gerektirmeyen, lokal anestezi altında yapılan bir işlemdir. Etki mekanizması tam anlaşılamamıştır, bununla birlikte ses dalgası tedavisi kronik durumu akut duruma döndürür. Geleneksel veya endoskopik girişimleri istemeyen hastalar için bu düşük riskli alternatif göz önünde tutulabilir. Günümüzde bu tür bir işleme karar vermeden önce 6 aylık cerrahi dışı tedavi yapılması kabul edilmektedir. İğne tedavisi, diğer tedavi seçenekleri(aktif germe, NSAİİ, gece splinti, ayak ortezleri) başarısız olduktan sonra kullanılır. İğne tedavisi ağrının geçmesini sağlar ancak plantar fasya yırtığı ve yağ yastığı atrofisi riski taşır” ifadelerini kullandı.
Topuk Dikenine Karşı Önemli Uyarılar
Özel Deva Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Uslu, en sık rastlanan ayak rahatsızlıklarından biri topuk dikeni olduğunu belirterek, önemli uyarılarda bulundu.