Fevzi Kızılkoyun-Tahsin Güner - ANKARA / DHA
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu, DİSK Başkanları Kurulu, bölge ve il temsilciliklerinden gelen yönetici ve temsilcileriyle, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen 'Torba Yasa'sını protesto etti. Mithatpaşa'da toplanan DİSK üyeleri, Meclis Çankaya Kapısı'na kadar yürüyerek yasayı protesto ederken, görüşlerini içeren bir dosyayı da meclise sundu.
DİSK üyelerinden oluşan yaklaşık bin kişi sabah saatlerinde Mithatpaşa Caddesi'nde toplandı. Buradan meclise yürümek isteyen üyelerle geniş güvenlik önlemleri alan polis ekipleri arasında yürüyüş güzergahı konusunda tartışmalar yaşandı. Bunun üzerine DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile yöneticiler, polis yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerin ardından yürüyüşe karar verildi. Mithatpaşa Caddesi'nde hareket eden grup, sırasıyla Sakarya Meydanı, Yüksel Caddesi ve Konur Sokak'tan geçerek Meclis Çankaya Kapısı'nın karşısına kadar geldi. Sloganlar atarak, davullar eşliğinde yürüyen grubu, Meclis Çankaya Kapısı karşısında geniş güvenlik önlemleri alan polis ekipleri tarafından durduruldu. DİSK Genel Başkanı Çelebi ile bazı sendika yöneticileri, hazırladıkları dosyayı sunmak üzere polis kontrolünde Meclis kapısına kadar geldiler. Çelebi ve beraberindekiler hazırladıkları dosyayı, meclis kapısında kendilerini karşılamaya gelen TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun CHP'li üyelerine sundular. Ardından grup tekrar sloganlar atarak aynı güzergahtan Sakarya Caddesi'ne geldi. Burada bir açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, hükümetin 'Torba Yasa'sını çorba yasasına çevirdiğini belirterek, 'Bu işçiler, bu emekçiler, bu halk sizin başlarına örmek istediğiniz çorap yasaya da, hırsızlık yaptığınız torba yasaya da, her şeyi birbirine karıştırdığınız için çorbaya dönen yasanıza da karşı' dedi.
'Yasa oluşturulurken ta en başından antidemokratik olarak temellerinin atılmasındadır. Toplumun büyük bir bölümünü yakından ilgilendiren bu değişiklik tasarısı, sosyal tarafların, işçilerin, çalışanların, emekçilerin görüşlerine başvurulmadan gündeme getirilmiştir' diyen Çelebi, şunları söyledi:
“TORBANIN İÇİNE ÖYLE KAZIKLAR KONMUŞ Kİ…”
'Eskiden birkaç konu bir arada olduğunda 'yasa paketi' denilirdi, şimdi belki kömür torbasını filan çağrıştırdığından 'Torba Yasa' diyorlar. Önce dediler ki, 'Yaşadınız! Alın size bir kıyak daha... Vergi borçları affedilecek ve sözüm ona bazı güzellikler' yapılacaktı. Sonra bir baktık, aynı torbanın içine sessiz sedasız öyle kazıklar konmuş ki... Özellikle belediye işçilerinin, genç işçilerin, engellilerin vb. canlarına okuyacak düzenlemeler... Ve öyle bir tezgah ki, 'vergi borcum kalktı' diye sevinen esnaf, işçi oğlunun canına okuyacak aynı yasaya mecburen sessiz kalacak. Zaten maksat da bu değil mi? Birisi bağırırken diğeri onu sustursun! Bu Çorba Yasa'nın özelliği saymakla bitmez. Önceden toplam 113 maddeden oluşan, ve gerekçeleriyle 163 sayfa olan bu değişiklik tasarısında, 3 ayrı kanunda 42 madde değiştirilmek isteniyordu; şimdi 216 maddeye çıkartıldı. Bunlardan biri de, yapılan düzenlemelerle gizli işsizlerin de sayısının artması. Yani yarı zamanlı ve geçici çalışma yaygınlaşacaktır. Bu tasarı ile insan onuruna yaraşır, nitelikli ve güvenceli işler yaratılması amaçlanmamaktadır.'
“CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ GETİRİYOR”
Bu yasanın temel gerekçelerinden birinin de 'evden çalışma' ve 'uzaktan çalışma' gibi esnek çalışma modellerinin yasal dayanağa kavuşturulması ve uygulamasının yaygınlaştırılması da olduğunu savunan Çelebi, 'Bu işçiler, bu emekçiler, bu halk sizin başlarına örmek istediğiniz çorap yasaya da, hırsızlık yaptığınız torba yasaya da, her şeyi birbirine karıştırdığınız için çorbaya dönen yasanıza da karşı!..' diye konuştu. Tasarının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiğini, kadınları çalışma yaşamının dışında tutmayı sürdürdüğünü de kaydeden Çelebi, 'Başbakan kadınlardan 3 çocuk doğurmalarını istiyor, anneliği neredeyse meslekleştiriyor. Açık açık kadın erkek eşitliğine inanmadığını söylüyor. Başbakanın bu söylemleri hazırlanan yasa tasarının fikri çekirdeğini oluşturduğu gözümüzden kaçmamıştır. Kadın işçiler lehine hiçbir olumlu değişikliğe gidilmemiş, kamu emekçisi kadınlarla ilgili yapılan düzenlemeler eksik ve cinsiyet körü olmaya devam etmektedir. Tüm bu değişiklikler dikkate alındığında yasa tasarısının kadını eve hapseden, erkek egemen bir kapitalist zihniyetle hazırlandığı bir kez daha gözler önüne çıkmaktadır' dedi.
ESNEK ÇALIŞMA
Torba Yasa ile kamuda esnek istihdam artık yasal hale getirileceğini, öngörülen değişiklik ile bir memur birkaç farklı kurumda çalıştırılabileceği gibi, 8 saatlik çalışma süresinin dışında farklı şekillerde de çalıştırılabileceğini de kaydeden Çelebi, '657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinde tanımlanan ve sendikal hak eylemlerinin işten atma nedeni olarak belirlendiği hükümler taslakta korunmakla kalmamakta, ayrıca grev vb. yasaklar arasında sayılan 'engelleme' ibaresi 'kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme' şeklinde ele alınarak kamu emekçilerinin sendikal hak arama yollarına getirilen sınırlandırma genişletilmektedir. Bu yasayla gençlerin yanı sıra işsizlerin de ekmeği çalınacaktır! Hırsızlık Yasası'yla, çalışma hakkının gasp edilmesi, işten çıkartılman, iş bulamamanın karşılığında sana maaş ödenmesi için ayrılan kaynak, yani İşsizlik Fonu işverenlerin daha fazla yağmasına açılmaktadır.
İşçi düşmanlığı yapan bu Hükümet, işsizleri de kendi sistemlerinin günah keçisi yapmaktadır. Sevgili işsiz arkadaşım, iş bulamamak senin sorumluluğun değil, sana iş yaratması gereken Hükümetin sorumluluğudur. Fakat bu yavuz hırsız, seni işsiz bıraktığı dönemlerde sana ödemesi gereken kaynağı da elinden almak istemektedir. İşte şimdi de bu yasayla esnek çalışma biçimlerinin, gençlerin sömürüsünün ve taşeronlaşmanın yaygınlaştırılmasına çalışılmaktadır. Yani gençlere daha fazla sömürü, işçiye ise esnek ve güvencesiz çalışma!' dedi.
Basın açıklamasının ardından DİSK üyeleri sloganlar atarak olaysız dağıldı.
Kaynak: Milliyet