Toroslar’da Yapı Denetiminde Taviz Yok
Mersin merkez ilçe Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, inşaatlarda yapılan hatalar nedeniyle Van depreminde büyük acılar yaşandığını belirterek, belediye olarak ruhsat ve yapı denetiminde asla taviz vermediklerini söyledi.
Bu konularda siyaseten sıkıntı yaşadığını, küsenler olduğunu kaydeden Tuna, “Van depremiyle ne kadar doğru yaptığımızı gördük. Sizin hayatınızı koruyoruz, bu konuda bize gücenecekseniz de gücenin” dedi.Van depreminde onlarca binanın yerle bir olması ve yüzlerce insanın bu binaların altında yaşamını yitirmesi üzerine başlayan tartışmalarda, belediyelerin denetim eksikliği de bir kez daha gündeme geldi. Bu tartışmalar ışığında İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Toroslar bölgesinin çarpık yapılaşma içinde bir gelişme gösterdiğini ifade etti. Özellikle Mersin’e hızlı göçün olduğu süreçte Toroslar’ın eski mahallelerinin planlarını emlakçıların yaptığına işaret eden Tuna, “Emlakçılar almışlar 20-30 dönümlük patlıcan tarlasını ya da narenciye bahçesini, parşömen üzerinde çizmişler 7 metrelik yolları, parselleri de hisseli parsel şeklinde millete satmışlar. Çıkan aflar da olunca o yoğun göçün olduğu süreçte insanlar ellerindeki imkanlar ölçüsünde bir gecekondu yapmışlar, sonra büyütmüşler, derken hakikaten çok sağlıklı binalar değil. Biz göreve geldikten sonra ilk yaptığımız iş; inşaat ruhsat harçlarında yüzde 50 indirim yapmak oldu. Amaç şuydu; insanlar gelsinler ruhsatlı bina yapsınlar. Teşvik etmek istedik, biz de belediye olarak sürümden kazanalım. Yoksa kaçak yapıya tevessül ediyorlar. Yapı kullanma izin belgesinde yüzde 57 indirim yaptık ve 100’ü geçmemiş olan bölgemizdeki inşaat ruhsatında biz şu anda binleri yakaladık. Geçen yıl Mersin’de en çok inşaat ruhsatı veren belediye Toroslar Belediyesi oldu, binin üstüne çıkmışız. Bu çok anlamlı, çok önemli. Hem biz kazanıyoruz ruhsatlı bina yaptırmak suretiyle hem vatandaş kazanıyor. Hiçbir belediyecinin karşısında, kontrol mekanizmasının karşısında el avuç ovuşturmuyor. İşini dört dörtlük yapıyor, kimse de kendisine dönüp sorgu sual etmiyor, bu çok önemli” diye konuştu.2010 yılında art arda meydana gelen Haiti ve Şili depremlerinin ardından Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir konuşma yaptığını anımsatan Tuna, Haiti depreminde on binlerce insanın yaşamını yitirdiğini, Şili’de aynı şiddetteki depremde ise 100 kişinin öldüğünü anımsatarak, şunları söyledi: “Aradaki fark bu işte. Biri gariban, ekonomik anlamda sıkıntılı bir ülke, bir diğeri de ekonomik anlamda biraz daha refah seviyesi üstte olan bir ülke. İşte gelinen noktadaki sonuç bu. ‘Buradan ders almamız gerekir’ dedik, bir öneri sundum. İlçe olarak biz kaçak yapı konusunda mücadele ediyoruz ama yan tarafımızdaki ilçeler o anlamda takipçi bir sistem içerisinde kaçak yapıyla mücadele etmezse biz vatandaşla yüzgöz oluyoruz. ‘O tarafta serbest senin bölgede yasak, nasıl olur ‘gibi marjinal söylemler de çıkıyor. Dedik ki, komplike olsun, Büyükşehir nezdinde bir klip hazırlansın, depremin ne sıkıntılar getirdiğini gösterelim. Deprem insanı öldürmez, binalar öldürüyor. Erciş’te, Van’da gördük, binaların biri sapasağlam ama diğerinde malzemeden çalındığı için yerle bir olmuş, aradaki fark bu işte; malzemeden çalmayacaksın, hakkı neyse onu vereceksin, hakkını da satarken isteyeceksin.”“DENETİMDE SİYASETEN SIKINTILAR YAŞADIK AMA TAVİZ VERMEDİK”İnşaatların yapı denetimi konusunda yaşadıkları sıkıntıları da aktaran Başkan Tuna, oy kaybetme pahasına dik duruş sergilediğini ve bu konuda asla taviz vermediğini vurguladı. Toroslar bölgesinin genelde S-2 denilen serbest nizam iki kata imarlı olduğunu dile getiren Tuna, S-2’lerde çok problem olmadığının altını çizerek, “Ruhsatlı yaptıktan sonra çünkü malzemeden çalamaz, iki katlı binanın malzemesinden, demirinden çalsan ne olur? Bu, genelde yüksek katlı binalarda oluyor. Şu anda bizim bölgemizde de hızla gelişiyor, müteahhitler akın akın geliyorlar. 2004 yılında devraldığımız belediyede teknik ekip anlamında sıkıntılarımız vardı, eleman da alamıyorduk. Şu anda yatay geçişle bazı kurumlardan aldığımız teknik elemanlarla bu işi artık oto kontrol düzeni içerisinde sağlıklı bir şekilde yapıyoruz. Beton dökülmeden önce bizim teknik ekip mutlaka gidiyor, demir kontrollerini yapıyor, artık kesinlikle hazır beton kullanılıyor. Şu anda ekibimiz çok iyi ve iyi de mücadele ediyoruz. Zaman zaman siyaseten de sıkıntı yaşıyoruz ama ben inanın o konularda hiç taviz vermiyorum. Zaman zaman kırılan gücenen de oluyor ama iyi ki öyle yapmışım, iyi ki öyle davranmışım; işte çıkan sonuç ortada. Küstürdüğüm çok insan oldu bu anlamda. Partililerimizden sitem geldi. Aslında biz sizin geleceğinizi, hayatınızı koruyoruz, kollamaya çalışıyoruz. Bu konuda bize güceniyorsanız da gücenin. Oy kaybetmek pahasına bu dik duruşu sergiledik. Ama şimdi hepsi bize hak veriyor. Çünkü biz geleceği gören, o anlamda vizyona sahip insanlarız. Seçimler gelir geçer, kaybedebilirsin de kazanabilirsin de ama can gidince geri gelmiyor. Bunu yaşadık gördük” ifadelerini kullandı.“İLÇELERLE BİRLİKTE KLİP HAZIRLAYALIM DEDİK, BÜYÜKŞEHİR’DEN DUYARLILIK GÖREMEDİK”Depremlerdeki can kayıplarının neden kaynaklandığını göstermek, insanları deprem konusunda bilinçlendirmek için Büyükşehir Belediye Meclisi’ne bir öneri sunduğunu da belirten Tuna, hazırlanmasını istediği klip konusunda Büyükşehir Belediyesi’nden beklediği duyarlılığı görmediğini kaydederek, sitem etti. Tuna, şöyle konuştu: “Haiti depremi ile Şili depremini hep örnek verdim. O günün şartlarında o klip hazırlansın insanları bilinçlendirelim. ‘Haiti’yi ve Şili’yi gösterelim ki, farkı fark etsin insanlar, sağlıklı bina yapmakla çürük bina yapmak arasındaki farkı görsünler’ diye, maalesef orada Büyükşehir’de o duyarlı tepkiyi göremedik. Bu komplike bir mücadeledir yani 4 ilçe belediyesi ve Büyükşehir’in tepede olmasıyla bu kenti, burada yaşayan insanları düşünüyorsak, böyle yapmamız lazımdı. İlçe belediye başkanları bizi destekledi, ‘hatta parasını da biz verelim’ dedik ama Büyükşehir’den olumlu tepki alamadık. Bu iş en tepede olsun, ben bunu yaparım, klip olarak da hazırlarım, yerel televizyonlarda da gösteririm ama yakışmaz, bunu komplike yapmak lazım. ‘En tepedeki Büyükşehir’e yakışır, o görev onun olması gerekir’ dedim maalesef olmadı. Bu acılar yaşanınca biz hissederiz, acıların yaşandığı günlerde çok gündemde kalır, çok konuşulur ama maalesef insanlar çabuk unutuyorlar, 15 gün sonra bununla ilgili hiçbir şey kalmaz ama eğer biz geleceğimizi, çocuklarımızı, bu kenti düşünüyorsak, ne pahasına olursa olsun bu işlerden taviz vermememiz gerekir.”