Tunç Soyer'den Partisine Sert Elestiriler Açiklamasi 'Siyasi Nezaketsizlik'

CHP Izmir’de, 31 Mart 2024 Mahalli Idareler Genel Seçimleri için adaylarin netlesmesinin ardindan, mevcut Baskan Tunç Soyer’in yerine Cemil Tugay aday gösterildi. Aday gösterilmeyen Tunç Soyer ise sosyal medya hesabi üzerinden ilk açiklamayi yapti.

“Aday belirleme süreçlerinde eksikler ve hatalar oldugunu düsünüyorum”

Önce Seferihisar’da sonra da Izmir’de canla basla çalistigini ve bu süre içinde Türkiye’ye örnek olacak birçok uygulamayi baslattigini aktaran Soyer, “Cumhuriyet Halk Partililerin gurur duyacaklari, saygiyla anilacak, temiz ve basarili isler yapmaya gayret ettim. Koltuk sevdasi degil, sadece memleket sevdasi tasidim. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden hiç ayrilmadim. Çok sükür basim dik, alnim açik ve vicdanim rahat. 35 yil boyunca Cumhuriyet Halk Partisi’nin neferi olmaktan gurur duydugum Büyüksehir Belediye Baskanligimin ilk döneminin sonunda, yeni bir dönem için aday gösterilmeyecegimin, MYK toplantisindan 5 dakika önce tarafima teblig edilmis olmasini en hafif deyimle siyasi nezaketsizlik olarak degerlendiriyorum. Ancak bu nezaketsizlikten daha vahiminin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin aday belirleme süreçlerindeki eksikleri ve hatalari oldugunu düsünüyorum” diye konustu.



“Ayni objektif kriterler uygulanmadi”

Genel Merkez tarafindan kapali kapilar ardinda yürütülen çalismalarin, yapildigi söylenen memnuniyet anketlerinin, sayisinin, yönteminin ve sonuçlarinin usulen ve esasen adil olmadigini belirten Soyer, “Adaylik süreçlerinde tüm belediye baskanlari için ayni objektif kriterlerin uygulanmasi gerekirken, ne yazik ki böyle olmamistir” ifadelerine yer verdi.

“Adaylarin açiklanmasinda yasanan gecikme Izmir halkina saygisizliktir”

Ayrica örgütün sesinin dinlendigine, tabanin ve sivil toplum kuruluslarinin tercihlerinin dikkate alindigina dair de hiçbir emarenin bulunmadigini söyleyen Tunç Soyer, “Talep edilmesine ragmen ön seçim de yapilmamis, süreç Izmir halkiyla seffaf bir sekilde paylasilmamistir. Bütün bunlar yapilmadigi gibi sadece siyasi ödüllendirme ve cezalandirma yoluna gidilmis olmasi kaygi vericidir. Sürecin bütünü degerlendirildiginde ise adaylarin açiklanmasinda yasanan gecikme Izmir halkina saygisizliktir. Bütün bu elestirilerden bagimsiz olarak, adayligi açiklanan tüm büyüksehir ve ilçe belediye baskan adaylarimizi kutluyor, üstün basarilar diliyorum” cümlelerini kullandi.

Uluslararasi iliskilere degindi

Izmir Büyüksehir Belediyesi’nin tüm büyüksehirler arasinda bütçesinden en çok yatirima pay ayiran belediye olmasinin gururunu tasidigini aktaran Soyer, “Bunu yapmamizi mümkün kilan uluslararasi iliskilerimizden kisaca bahsetmek istiyorum. Seferihisar Belediye Baskanligi dönemimde baslattigim uluslararasi iliskiler öncelikle sakin sehir uygulamalarinin Türkiye’ye yayilmasina yol açmis ve nihayet üç ay önce Avrupa Konseyi Bölgeler Meclisi Baskanligi’na getirilmem noktasina tasinmisti. 46 ülkeden 130 bin yerel yönetimin üye oldugu bu meclis baskanligi koltugu, Türkiye’nin ve partimizin Avrupa Konseyi nezdindeki en yüksek makami olup, iki ay sonra belediye baskanligi görevimin sona ermesi nedeniyle bu koltuk da kaybedilecektir” açiklamasinda bulundu.

“Son nefesime kadar çalismaya devam edecegim”

Parti politikalarinin olusmasinda da demokrasinin daha çok vücut bulmasi için mücadele edecegini söyleyen Soyer, sözlerini söyle sürdürdü:

“Son genel seçimler ertesinde 21 Haziran’da “Yeni Siyaset Belgesi Izmir Durusu” metninde ifade ettigim gibi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yasayacagi degisimin mutlaka sosyal demokrat ve sol degerler üzerinden yapilmasi gerektigi bir kez daha ortaya çikmistir. Otoriter ve popülist siyasal iklimin degismesi; bu degerlerin üzerinde olusacak ittifaklarin yayginlasmasi ve toplumsal muhalefetin bu köklerden beslenerek büyütülmesi ile mümkün olacaktir. Memleketimizin rotasinin aydinlik bir gelecege çevrilmesi için bu kaçinilmazdir. Insanligin içinde bulundugu ekonomik ve siyasi krizler, iklim krizi, savaslar ve yoksulluk gibi global krizlerin tamaminin panzehirinin çagdas ve demokratik ilkelerde yattigini biliyorum. Bugüne kadar oldugu gibi kurumsal degerlerine ve ilkelerine sonuna kadar bagli kalacagim ve sadece aday belirleme süreçlerinde degil, parti politikalarinin olusmasinda da demokrasinin daha çok vücut bulmasi için mücadelem sürecektir. Hizmet etmekten onur duydugum hiçbir Izmirlinin yilginliga kapilmasina, üzülmesine gerek yoktur. Demokrasinin kalesi olan ve Türkiye’deki en güzel uygulamalarini ortaya koyan Izmir’de bu sanli mirasi ileriye tasimak için son nefesime kadar çalismaya devam edecegim. Mutlaka basaracagiz.”