Tunceli'de 4 Mayıs Anması

Tunceli'de 4 Mayıs Anması

Tunceli’de, 4 Mayıs 1937 tarihinde dönemin Bakanlar Kurulu tarafından Dersim’e askeri harekat yapılmasına karar verilmesi nedeniyle harekatta katledilen insanlar anısına anma gerçekleştirildi.

Seke Sure İnisiyatifi’nin çağrısıyla gerçekleştirilen anma, Tunceli’nin Hozat ilçesine Bağlı Karabakır köyünde askeri harekat sırasında Baran ve Canan ailelerinden 24 kişinin topluca katledildiği toplu mezarın bulunduğu alanda gerçekleştirildi.

Geçtiğimiz ay savcılık ve bilirkişi nezaretinde açılan toplu mezarın bulunduğu alandaki anmaya, kentteki sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra katliamda yakınlarını kaybedenler katıldı.

Dersim harekatı sırasında katledilenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından katliamda hayatlarını kaybedenlerin yakınları ağıtlar yakarak dualar etti.

78 yıl önce gerçekleştirilen askeri harekatın Dersim’in etnik ve inançsal özgünlüğünü yok etmeye yönelik olduğunu belirten ailelerin avukat Cihan Söylemez, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendilerine hüviyet cüzdanı verdiği, muhtarlık mühürleri verdiği yurttaşlarını bir gün içinde isyancı ilan etmiş ve 197-37-1938 yılları boyunca devam eden silahsız ve savunmasız Dersimlilere yönelik katliamlarda zehirli gazlardan, savaş uçaklarına, yakarak öldürmekten, insanların başlarını sopalarla ezmeye, insan başlarını kesmeye, süngülerle bebekleri dahi öldürmeye kadar her türlü cani ve barbarca yöntemi kullanmıştır" dedi.

Devlet adına Dersim için dilenen özürleri yarım ağız ve gayri ciddi olarak nitelendiren avukat Söylemez, "14 ve 15 Nisan 2015 tarihlerinde, Dersim’deki yüzlerce toplu katliam noktalarından sadece biri olan Bargini köyü Seke Sure mezrasında mahkeme kararları sonucu yapılan kazı çalışması sonucunda toprak altından ortaya çıkan, çocuklara ve bebeklere, kadınlara ve yaşlılara ait kafatasları, iskeletlerin yanında bulunan dönemin ordu birliklerince kullanılmış bor mermi kovanları karşısında daha ne kadar, yüzleşmekten kaçınacaksınız? Dersimliler, ne intikam istiyor ne daha fazla gözyaşı. İstedikleri devletten yazılı bir özür ve taziye mesajı. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Dersimli yurttaşlarına karşı 77-78 yıl önce işlenen insanlığa karşı suçlar nedeniyle bir taziye ve bir özür sorumluluğu vardır. Devlet, Dersimlilerin manevi acılarını hiçbir zaman dindiremez ama hiç değilse atacağı samimi ve diyalog içeren adımlarla azaltabilir" diye konuştu.

Söylemez, devleti temsilen Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden beklentilerini ise şöyle sıraladı:

"Dersimi yurttaşlarından yazılı olarak özür dilemeli ve yaşanan acılar nedeniyle taziye mesajı yayınlamalı ve her yıl 4 Mayıs tarihi, Dersim Tertelesini anma yıldönümü olarak resmi takvimde yerini almalıdır. 1937-1938 yıllarında, Dersim’de işlenmiş suçlarla ilgili Türk Ceza Kanunu’nun insanlığa karşı suçlar kapsamında savcılık soruşturmalarında zaman aşımı işlemeyeceği resmi bir aride ile ortaya koymalıdır. Toplu katliam noktalarında, insan hakları örgütleri, Tunceli Barosu, ulusal ve uluslararası bağımsız adli tıp uzmanları gözetiminde savcılık makamlarınca koordineli olarak soruşturmalara başlanmalı ve tüm toplu mezarlar açılmalı ve dini usullere göre tekrardan defin sağlanmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu’nda cevap bekleyen, Dersimlilere ait binlerce başvuru dilekçeleri talepleri doğrultusunda sonuçlandırılmalıdır. Katliam sırasında, devlet tarafından zorla alı konulan çocukların akıbetleri açıklanmalıdır. Zorunlu iskana tabi tutulan Dersimlilere ait sürgün listeleri açıklanmalı, dersim arşivleriyle ilgili çalışmalarda Dersimli akademisyenlerin çalışma içerisinde bulunması kabul edilmeli, keyfiyet ve sansür uygulamasına son verilmelidir. Dilsel soykırım politikası sona erdirilmeli ve eğitim öğretim faaliyetlerinde Zazaca ve Kurmanci zorunlu dil olarak, Türkçe’nin yanında öğretilmelidir. İnançsal ve ekolojik soykırım politikaları da sona erdirilmeli, Dersim’in ve Dersimli’nin kendi özgünlüğünü korumasına ve geliştirmesine destek olunmalıdır. Devlet ve hükümet tarafından, bu insani taleplerimiz yerine getirilmeli ve yüzleşme hukuku hayata geçirilmelidir."

Açıklamanın ardından katliamda hayatını kaybedenler için pişirilen niyazlar dualarla katılımcılara dağıtıldı.

Açılan toplu mezar alanına karanfiller bırakarak mum yakan vatandaşlar daha sonra sessizce dağıldı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile