Kadir Has Üniversitesi'nin davetlisi olarak İstanbul'a gelen Cibali, üniversitenin Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi'nin düzenlediği "Tunus Devrimi'nin kazanımlarının korunması, Arap baharının etkileri, sonuçları ve geleceği" başlıklı toplantıya katıldı.
El-Cibali, Tunus'ta 23 yıl ülkeyi yöneten Zeynel Abidin Bin Ali'nin ülkeden kaçmasıyla sonuçlanan olayların, ülkenin yoksul mahallelerinden birisinde yaşayan Muhammed Buazizi'nin kendisini yakma girişimiyle başladığını hatırlattı.
Halkın sosyal adalet, yoksulluk, eğitim ve sağlık hizmetlerinden duyduğu rahatsızlıklar için sokağa çıktığını aktaran Cibali, sonraki yönetimlerin de bu beklentileri karşılayamadığını, toplumların terör ve diktatörlük tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
- "DAEŞ gibi terör örgütleri fakirlikten ve zulümden besleniyor"
Cibali, DAEŞ gibi terör örgütlerinin fakirlikten, diktatörlüklerden ve zulümden beslendiğini ifade eden Cibali, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu terör örgütünden daha tehlikeli bir terör var ki o da devlet terörü. O zaman DAEŞ terör örgütü yoktu ama bizde devrim kıvılcımını başlatan Muhammed Buazizi, eğer o gün DAEŞ terör örgütü olsaydı, örgütün içinde ve muhtemelen onun önde gelenlerinden olacaktı. İslam tarihinde insanların ötekileştirilmesi var ama bu derece olmamalıydı. Dünyanın birçok yerinde kitapları okutulan meşhur Tunuslu sosyolog İbn-i Haldun, 'Adalet mülkün temelidir, zulümle abad olunmaz' diye yıllar önce yazmıştı. Doğal olarak terörle mücadele kavramından daha ziyade 'Niçin terör?', bunun üzerinde yoğunlaşmamız gerekir. Buraya gelmeden önce Obama'nın sekreterlerinden birisi geldi. Kendilerine şunu söyledim, 'Siz, Afganistan'da, Irak'ta ne yaptınız, hedeflerinize ulaşabildiniz mi? Doğal olarak terörü ortadan kaldırmak istiyorsanız bu tip vesilelerle kaldırmanız mümkün değil. Toplumdaki sosyal adaleti, gelir dağılımını ve toplumun özgürleştirilmesini sağlamak durumundasınız. Aksi takdirde terör her zaman devam edecektir."
Cibali, Türkiye'deki gelişmeleri yakından izlediklerini ifade etti. Türkiye'yi seçilmişlerin yönettiğini, bunun çok önemli olduğunu dile getiren Cibali, Türkiye'nin son dönemdeki gelişmesinin tüm ülkelere örnek olabileceğini kaydetti.
- "Yeni parti kurulmasını gerektirecek bir durum olursa tereddüt etmem"
Toplantının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Hammadi el-Cibali, partisi Nahda'dan istifa etmesine karşın siyasetin her zaman içinde olduğunu bildirdi.
Tunus'ta çok sayıda siyasi parti bulunduğunu ve yeni bir partiye ihtiyaç duyulup duyulmadığından emin olmadığını aktaran Cibali, "Ben şu anda genel siyasi politik hayata bakıyorum eğer ileride yeni bir parti kurulmasını gerektirecek bir durum olursa tereddüt etmem" ifadelerini kullandı.
- "O fotoğraf Suriye rejimi için skandal"
Cibali, Suriyeli sığınmacı çocuğun kıyıya vuran cesedinin fotoğraflarının yayımlanmasının, Suriye'deki rejim için bir skandal olduğunu söyledi.
Türkiye'nin sığınmacılar konusunda özverili tavrını büyük memnuniyetle karşıladığını aktaran Cibali, "Bu derece memnuniyetsizliğimi de Arap devletleri için söylüyorum. Arap ülkeleri sığınmacılar için üzerine düşen görevi yapmıyor. Küçücük çocuklar Avrupa'ya ulaşmak için yollarda ölüyorlar. Bu bizim için utanç verici bir durum. Türkiye'nin yaptığı bu özverinin aynısını Arap ülkelerinden de bekleriz" dedi.
Avrupa ülkelerinin tavrını da eleştiren Cibali, "Avrupa'nın gerçek yüzünü de görüyorsunuz. Bunlar çok olumsuz" ifadelerini kullandı.
Cibali, Avrupa ülkelerindeki sığınmacı hakları konusunda yapılan yürüyüşlere de değinerek, "Benzeri gösteri yürüyüşlerinin Arap ülkelerinde de yapılmasını isterim. Neden bu sığınmacılar Avrupa'ya gitmek zorunda kalıyorlar? Bu insanları bizim Arap ülkelerinde barındırma imkanımız var" şeklinde konuştu.
Tunus'un Eski Başbakanlarından Cibali, İstanbul'da
Tunus'un eski başbakanlarından Hammadi el-Cibali, "Toplumdaki sosyal adaleti, gelir dağılımını ve toplumun özgürleştirilmesini sağlamak durumundasınız. Aksi takdirde terör her zaman devam edecektir" dedi.