Türk-AB İlişkilerine Kadın Eli

AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: 'Kariyer memurlarımızın yüzde 57'si, bakanlığımızdaki tüm çalışanların da yüzde 53'ü kadın. Bu aynı zamanda yönetici oranına da yansıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse bundan yüksek bir memnuniyet duyuyorum' 'Şimdiye kadar, kadın çalışanlarımızdan, yöneticilerimizden, uzmanlarımızdan ve memurlarımıza gelen çalışmaların hiç birini 'bu olmamış' diye geri çevirmedim. Hepsi mükemmel şekilde yapılmıştı' 'AB Bakanlığı olarak da diğer kurumlara bir örneklik teşkil ettiğimizi düşünüyoruz. Bakanlık olarak kadın çalışanlarımızın yüksek seviyede olmasından memnunuz. İnşallah sayısı daha da artar'

SULTAN ÇOĞALAN - AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, bakanlığının yarısından fazlasının kadın olmasından dolayı gurur duyduklarını belirterek, 'Kariyer memurlarımızın yüzde 57'si, bakanlığımızdaki tüm çalışanların da yüzde 53'ü kadın. Bu aynı zamanda yönetici oranına da yansıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse bundan yüksek bir memnuniyet duyuyorum.' dedi.

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı.

BM'nin bu yılki temasının 'küreselleşme ve teknolojik gelişmeler karşısında kadının nasıl etkilendiği' ile ilgili olduğunu dile getiren Çelik, dünyanın birçok yerindeki felaketlere ve kadın ayrımcılığına bakıldığında halen yürünmesi gereken çok yol olduğunu ifade etti.

Maalesef dünyada ön yargıların geride bırakıldığı denilen platformlarda bile bunun olabileceğini kaydeden Çelik, son olarak Avrupa Parlamentosunda (AP) eşit ücret konusu konuşulurken, deneyimli bir milletvekilinin 'kadınların daha az ücret alması gerektiği, onların daha zayıf olduğunu' sözlerini hatırlattı.

Çelik, 'Normalde AP'de, böyle bir platformda hiçbir şekilde dile gelmemesi gereken bir şey. Dünyanın birçok yerinde siyasi ve sosyal, herhangi bir kötüleşme süreci yaşandığında bundan kadınlar daha yoğun bir şekilde etkileniyorlar. Maalesef, bunda ön yargıların, toplumsal hayat içerisinde aşılması gereken engellerin çok büyük negatif katkısı oluyor. Bu nedenle yürümemiz gereken çok yol var. Türkiye'de mesafe alıyoruz, tabii ki istediğimiz düzeyde değil ama özellikle de konunun kadınların istihdamı, çalışma hayatına katılması, ama bu katılım gerçekleşirken de aile ve sosyal hayattan diğer ilgilerinden kopmaması şeklinde bir yaklaşım üretiyoruz.' diye konuştu.

Hükümet olarak bu konuda çeşitli adımlar atıldığını anımsatan Çelik, annelere doğum sonrası yarı zamanlı çalışma, işverenlere prim desteği gibi konuların önemli olduğunu söyledi.

Çelik, kadınların iş hayatına katılırken, liberal bir takım ayrımcılıklara da uğrayabildiğine dikkat çekerek, 'Şöyle ayrımcılıklar oluyor. Çocuk sahibi olmak istediklerinde veya aile hayatını da beraber götürmek istediklerinde çocuk sahibi olmak isteyenlerin, aile hayatı olanların da bir şekilde dışlandığı birtakım süreçler yaşanıyor. Hükümet olarak aldığımız tedbirler de bunların engellenmesine dönük. Kadın iş hayatına katılmak istediği zaman aile hayatından ve diğer mekanizmalardan kopmasın. Sadece kadının iş, sosyal hayata ve diğer hayata katılımını hayatın paylaşılması olarak görmemek lazım. Hayatın yönetilmesindeki kalitenin artırılması olarak da görmek de lazım.' ifadelerini kullandı.

- ' AB Bakanlığı yarın itibariyle bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Bakanlığı olacak'

Çelik, bakanlığının yarısının kadın olmasından dolayı gurur duyduklarını kaydetti.

AB Bakanı Ömer Çelik, şöyle devam etti:

'Kariyer memurlarımızın yüzde 57'si, bakanlığımızdaki tüm çalışanların da yüzde 53'ü kadın. Bu aynı zamanda yönetici oranına da yansıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse bundan yüksek bir memnuniyet duyuyorum. Arkadaşlarımızın çalışmalarının, Türkiye'nin dış politika konularını takip etmek, Türkiye'nin içerisinde yapmamız gereken işler konusunda hiçbir şekilde gözümüz arkada kalmıyor. Son derece kaliteli işler üretiliyor. Ben kendilerinden bir çalışma istediğim zaman şimdiye kadar... Özellikle altını çiziyorum bunun. Kadın çalışanlarımızdan, yöneticilerimizden, uzmanlarımızdan ve memurlarımızdan gelen çalışmaların hiç birini 'bu olmamış' diye geri çevirmedim. Hepsi mükemmel şekilde yapılmıştı. Çünkü zaman zaman iş hayatında olur. Bir not isterseniz, bir rapor hazırlamalarını istersiniz, bir konuda bir toplantıya gireceksiniz veya gündem vardır, hazırlık yapmalarını istersiniz, zaman zaman arkadaşlarımızın yaptığını eksik bulabiliriz, 'Bu olmamış' diyebiliriz. Ama özellikle kadın çalışanlarımızdan gelen raporların hiçbirini 'olmamış' diye geri çevirmedim. Her zaman mükemmel ve zamanında hazırlanmıştı. Bu bakımdan gurur duyuyoruz. AB Bakanlığı olarak da diğer kurumlara bir örneklik teşkil ettiğimizi düşünüyoruz. Tabii bunun suni bir şekilde de olmaması kendi tabii akışı içerisinde olması gerekiyor. AB Bakanlığında bu gerçekleşmiş. Bu da şunu gösteriyor. Aslında hükümetlerimiz döneminde bir ön yargı yok. Yani, bu şekilde bir tablo ortaya çıktığı zamanda bu desteklenmektedir, teşvik edilmektedir. Daha da fazla olsun isteriz. Ama hepimiz kamu işi yapıyoruz. İlk önemsediğimiz şey şudur. Yaptığımız işin kalitesi, vatandaşımızın ve devletimizin bizden beklentisinin, ilgilendiğimiz dış politika konularının gereklerinin yerine getirilmesidir. Bakanlık olarak kadın çalışanlarımızın yüksek seviyede olmasından memnunuz. İnşallah sayısı daha da artar. Bir bakıma AB Bakanlığı bu bakımdan yarın itibariyle bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Bakanlığı olacak.'

Dünyada ve Türkiye'de kadının siyasetteki temsiliyeti konusunda ise Çelik, olumlu artışlara rağmen bunun yetersiz olduğunu anlattı.

Kamusal alanın dünyanın pek çok ülkesinde ve hatta küresel düzeyde henüz ataerkil ve eril bir şekilde düzenlendiğini belirten Çelik, 'Dolayısıyla kadınların kamusal hayata girmesi kadın görünürlüğünü artırabiliyor ama işlerin yapılmasında, kamusal hayatın örgütlenmesi ve yönetilmesinde kadın boyutunu artırmayabiliyor. Sadece kadın görünürlüğünün artması yanıltıcı olabilir, bununla birlikte kadın boyutunun da artması gerekebilir. Çünkü çoğu yerde, kamusal alan dediğimiz alan siyasal olarak veya toplumsal olarak eril bir biçimde organize edilmiş. Kadınların o eril alana dahil edilmesi sadece görünürlük düzeyinde olduğu zaman orada tekrar eril rollerin kadınlar tarafından üretilmesi gibi bir tablo ortaya çıkabiliyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile