Türk-Alman Ekonomi Günü

Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Armin Laschet, Almanya ile Türkiye'yi birleştiren konunun ekonomi olduğunu kaydederek bu alandaki yakın iş birliği ile ilerlemenin imkan dahilinde bulunduğunu belirtti.

Aynı zamanda Alman Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) Genel Başkan Yardımcısı olan Laschet, Almanya'nın Düsseldorf kentinde Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneğince (ATİAD) düzenlenen "7. Türk - Alman Ekonomi Günü" açılışında konuştu.

Almanya ile Türkiye'yi birleştiren konunun ekonomi alanındaki yakın işbirliği ve birlikte ilerleme isteği olduğunu ancak bunun dünya genelinde sorgulanmaya başladığını belirten Laschet, "Birden bire bir ABD Devlet Başkanı, Alman otomobillerine engel olmamız gerekiyor, buna göre gümrük vergileri oluşturmamız gerekiyor açıklaması yapıyor. Bunun yanında Çin Devlet Başkanının serbest piyasayı savunması aniden her şeyin dünyada ters yüz olduğunu gösteriyor. Gümrük işbirliğine ve yakın ilişkide olan ülkelerin daha yakın ve sıkı bir iş birliğinde bulunması gerekiyor. Türkiye ve ülke işte böyle birer partner ülkedir." ifadelerini kullandı.

Bu ay sonunda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin önemine vurgu yapan Laschet, "AP seçimleri sonrası kimse kesinlikle Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda askıya alınmasını isteyemeyecektir. Biz CDU olarak kesinlikle Türkiye'nin AB persfektifinin savunulmasını istiyoruz, bunu bayrağımıza yazmış durumdayız." şeklinde konuştu.

Bir insanın iyi bir Alman vatandaşıyım derken özellikle Türk kökenli olduğunu vurgulayabileceğini belirten Laschet,"İnsan iki yüreğim var diyebilir. İki dili de çok iyi konuşmak çok güzel birşeydir. Çocuklarımızın ana dillerini konuşmalarını gelecekte de teşvik etmemiz lazım çünkü birden fazla dil konuşan insanlar her zaman avantajlı olacaktır. Türkçe, Almanca hatta İngilizce öğrenen bir insan, bir dil konuşana göre çok daha büyük avantaja sahip olacaktır." yorumunu yaptı.

- "Kuzey Ren Vestfalya'da 900 bin Türk asıllı insan var"

Kuzey Ren Vestfalya'da 900 bin Türk asıllı insan yaşadığını ve iki toplum arasında birçok ortaklılar ve iş birlikleri söz konusu olduğuna işaret eden Laschet, şu değerlendirmede bulundu:

"Son 10 yıldır Türk Alman ilişkilerinde inişli çıkışlı dönemler oldu. Türkiye'nin yurt içinde bir darbe yaşadığını gördük ve alınan tedbirler eleştiriye maruz kaldı. Bu Almanya'da da eleştirildi, basın özgürlüğü açısından da eleştiriler yöneltildi ama bir ülke açısından darbe ne anlama geliyor bunu da sorgulamamız gerekiyor. Eğer Almanya'da böyle birşey olsa Almanya nasıl bir tepki verirdi? İşte her zaman teorik olarak bunlar düşünülebilir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Köln'deki görüşmesine de değinen Başbakan Laschet, "Türkiye Cumhurbaşkanı Almanya'ya geldi, Köln'de kendisini havaalanında karşıladım. Aramızda çok samimi ve açık bir görüşme oldu. Bence kendisi belli kaygılar dile getirildiğinde gayet iyi dinleyebiliyor da. Her şeye rağmen yeni bir başlangıç konusunda hemfikirdik." dedi.

- "Türkiye kesinlikle bir demokrasi ülkesidir"

"Medyada Türkiye ile ilgili çarpıtlar yapıldığını ve bunun uygun olmadığını belirten Laschet Türkiye'nin kesinlikle bir demokrasi ülkesi olduğunu hatırlattı.

Türkiye ve Almanyan'nın iki önemli ticaret ortağı olduğunu vurgulayan Laschet, şunları kaydetti:

"Türkiye ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizi nasıl daha ileri götürebiliriz onu sorgulamamız gerek. Ulusları ileriye götüren tüccarlardır. Yüzyıllardır bu böyle olmuştur. Ticaret yapan kendi ürününü, kendi fikrini dünyaya sunabilmiştir, asırlardır bu böyle olmuştur. Çin'in yeni ipek yolu projesinde bir trilyon avroluk ticaret söz konusu. Bunu bir ülke yapabiliyor. Bunu biz Avrupa olarak, Almanya ve Türkiye olarak bir rol oynamak istiyorsak, daha güçlü bir şekilde devreye girme durumundayız. havalimanı çok büyük bir altyapı yatırımıdır.

Türkiye'de gerçekten havalimanları nasıl yapılır iyi biliniyor. Almanya aslında buradan kendine ders çıkarmalı. Yeni ekonomi imkanları açılıyor.Türkiye'nin 80 milyondan fazla nüfusu var, bizim de ona yakın. Onun için jeopolitik fırsatlarımızı da bir araya getirerek bizler ilişkilerimizde yeni bir başlangıca adım atmak açısından büyük bir fırsat yakalamış oluruz."