Türk Çam Balı ISO Belgesi Alınca Avrupa'ya Daha Pahalıya Satılacak

Türk Çam Balı ISO Belgesi Alınca Avrupa'ya Daha Pahalıya Satılacak

Avrupa pazarında ‘çam balı’ olarak işlem görmeyen Türk çam balı adının tescillenmesi için Fransa’da yapılan toplantıya katılan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, ISO’un Bal Ürünleri Alt Komitesinde çalışma kararı alındığını açıkladı. Dünya çam balının yüzde 92’sini karşılayan Muğla, bu sayede en büyük pazarı olan Avrupa’ya yüzde 40-50 daha yüksek fiyata ihracat yapabilecek.

Dünya çam balının yüzde 92’sini karşılayan Muğla çam balının Avrupa ülkelerinde salgı balı olarak işlem görmesinin ardından Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB), Uluslararası Standardizasyon Örgütünün Fransa’nın başkenti Paris’te 26-29 Haziran tarihleri arasında yapılan toplantısına katıldı.

ISO/TC 34/SC 19 “Bee Products-Bal Ürünleri” alt komitesi ve bağlı çalışma grubu WG1 ‘Bal’ toplantısında, bal, polen, arı sütü, propolis gibi arı ürünlerinin standart tasarılarına ilişkin konular yer aldı. Toplantıya Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin, Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık ve TSE’den Müşavir Dr. Servet Atayeter katıldı.

8 milyon kovan ve 70 bin arıcı ile dünya bal üretiminin yaklaşık yüzde 6’sını gerçekleştiren Türkiye açısından Türk çam balının uluslararası standardının belirlenmesi konusunda alt komisyonda çalışmaya başlama kararı alındı. Toplantıda, propolis çalışma komisyonu başkan yardımcılığını da Türkiye yapacak. Toplantıda ayrıca 2020 yılı ISO/TC 34/SC 19 ‘Bal Ürünleri Alt Komite toplantısının Türkiye’de TSE’nin ev sahipliği ile yapılması prensip kararı olarak kararlaştırıldı.

“Alt komisyonlarda çalışma yapılması kabul edildi”

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, dünya pazarlarında sürdürülebilir ve kalıcı olmanın arı ürünlerinin dünya standartlarının oluşturulmasına bağlı olduğunu belirtirken, bu çalışmanın ülke arıcılık sektörünün önünü tamamen açacağını açıkladı.

Şahin, Türk çam balının kimliklendirilmesi konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı ile üç yıllık bir proje yapıldığını, şu anda Türk gıda kodeksinde iyileştirme konusunda çalışmaların sürdüğünü, ancak bunun kendi ülkemizi ilgilendirdiğini söyledi.

Şahin, “Yurt dışında bizim ISO dediğimiz uluslararası kalite konusunda soru işaretleri var. Bu konu hiçbir zaman uluslararası bir kurula götürülmemiş. Türkiye Arıcılar Birliği olarak biz bunu takip ediyoruz. Tüm arı ürünlerimizde takip ediyoruz. ISO’nun bu yıl Fransa’nın başkenti Paris’te 26-29 Haziran tarihlerinde yapılan toplantılarına katıldık. Bu kurulda özellikle balımızın alt komisyonlardan geçmesi konusunda bir çalışmamız oldu. Alt komisyonlardan çalışma yapılması yönünde karar alındı. Bu bizim için çok sevindirici. Bundan sonra Yeni Zelanda’nın Manuka balı ile Türk çam balının kurulda çalışma yapılmasına karar verildi” dedi.



“Arı ürünleri ile dünya standartlarında yerimizi alacağız”

Türkiye çam balının ISO belgesi alarak dünya standartlarında yerini alması için çalıştıklarını belirten Şahin, “Sadece bal değil, balın dışında arı sütü, propolis ve polen gibi arı ürünlerimiz var. Bu arı ürünleri konusunda da çalışılması konusunda komisyonlarda başkanlığını Çin, başkan yardımcılığını da Türkiye’nin yapması kararı alındı. Bu bizim için sevindiricidir. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de üretilen tüm arı ürünleri ISO kurulunda tartışılarak, ISO kayıtları yapılarak ISO belgesi ile beraber dünya standartlarında yerimizi almış olacağız diye düşünüyorum” dedi.



“Üretici de kazanacak, ihracatçı da kazanacak”

Türk çam balının Avrupa’da ISO belgesi almasının Türk üreticilere de büyük katkılar sağlayacağını belirten TAB Başkanı Şahin, “Her şeyden önce bizim yurt dışına sattığımız çam balımız gelecekte diğer ülkelerde üretilen salgı ballarından farklı bir kategoride değerlendirilecek. Bizim çam balı ile salgı balı farklıdır. Şu an itibari ile alımı yapılan ballar salgı balı olarak alınıyor. Burada gerek üreticimizin ve gerekse ihracatçımızın büyük kayıpları var. Türkiye olarak içinde bulunduğumuz sektör, ticaret erbapları ve ihracatçılarımız ile kol kola vererek kendi standartlarımızı koymuş olmamız bizim için çok sevindiricidir. Bunun yanında fiyatlarımız da haliyle aratacak, hem ihracatçımız kazanacak, hem de Türkiye’deki üreticilerimiz kazanacak. Şuan 5 dolar civarında bal satıyorsak, bu sayede yüzde 40-50’lik bir kazançla 7-8 dolara balımızı satma imkanına kavuşacağız. Biz dünya pazarında olmak zorundayız” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile