Türk Diyanet Vakıf-sen Erzincan Şube Başkanı Galip Sökmen:

Türk Diyanet Vakıf-sen Erzincan Şube Başkanı Galip Sökmen:

Türk Diyanet Vakıf-Sen Erzincan Şube Başkanı Galip Sökmen 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla bir açıklama yaparak, "Din görevlisi şerefli bir görev ifa etmektedir" dedi

Türk Diyanet Vakıf-Sen Erzincan Şube Başkanı Galip Sökmen 1-7 Ekim tarihleri arasında kutlanan Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla bir açıklama yaparak, "Din görevlisi şerefli bir görev ifa etmektedir" dedi.
Sökmen yaptığı açıklamada şunları söyledi; "Türk milletinin dini, sosyal ve kültürel hayatında saygı ve hürmet duyulan çok önemli mekanlar olarak hizmet veren ve vatan topraklarımızın tapusunun mührü olan camilerimiz ve bu camilerde anlamlı sosyal kamu hizmeti sunan din görevlilerimizin önem ve ehemmiyetini hatırlamak üzere; 1-7 Ekim tarihleri Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Din Görevlilerimizin anıldığı bu haftayı en içten dilek ve temennilerimizle kutluyoruz. Camiler dini hayatın yaşandığı önemli kutsal mekanlardır. Bu mekanlar kutsallığını ve önemini Allah'ın evi olmasından ve kıblemiz olan Kabe'nin şubesi olarak değerlendirilmesinden alır. Milletimiz dinine saygı ve bağlılığını ihtişamlı mabetler inşaa ederek göstermiştir. Bu mabetlerde ve müştemilatında topluma yönelik eğitim, sağlık, sosyal ve hayri hizmetler sunulmuştur. Bu hizmetle milli kültürümüze ve sosyal hayatımıza önemli katkılar sağlamıştır. Camiler asrı saadetten başlayarak belli bir döneme kadar pek çok hayırlı hizmetlere ve faaliyetlere karar merkezi olmuştur. Özellikle milletimizin var olup yok olma mücadelesinin verildiği yıllarda da Milli Mücadeleye destek ve katkı sağlayan önemli mekan olarak fonksiyonunu gerçekleştirmiştir. Geçmişimizde önemli fonksiyonu bulunan camiler; değişen anlayış ve kültürle toplumda etkinliğini ve fonksiyonunu yitirmesi için Din, Devlet ve Millet düşmanı çevrelerce hedef seçilmiştir. Geçmişinde olduğu gibi aynı işlevleri görmesi en büyük arzumuzdur. İstanbul'un fethinin sembolü olan Ayasofya Camiinin müze olarak kullanılması, Hristiyan kültürüne yönelik tarihi eserlerin bakım ve onarımına, tanıtımına gösterilen ihtimamın ecdat yadigarı şaheser camilerimizden esirgenmesi ve bakımsızlığı yüreklerimizi sızlatmaktadır. Bu kutsal camilerimiz kadar bu camilerde görev yapacak insanlarda önemlidir. Din, insanlar içindir. Burada söz konusu olan insan; eğitimlisinden eğitimsizine, yediden yetmişe her yaş,her cins, her meslek ve her kültürün insanıdır.Dolayısıyla din görevlisi bu insanların hepsiyle muhatap olmak durumundadır.Din görevlileri, din' i kendilerine görev edinmiş; din konusunda halkı aydınlatacak ve onlara rehberlik edecek insandır.Bundan dolayı dinden ne anladığımız, din görevlisine yükleyeceğimiz anlam ve fonksiyonla doğrudan ilgili olmaktadır.Maalesef din hizmeti veren görevlilere camilerin inşaasına gösterdiğimiz ilgi kadar, ilgi ve önem verilmemektedir. Din görevlisi şerefli bir görev ifa etmektedir. Sosyal hayatta önemli bir konumu bulunmaktadır. Bu memleketin huzurunda, emniyetin ve asayişin temininde yüzde 50 payı vardır. Eğer hutbeleri ve vaazları bir yıl terk edelim, iddia ediyoruz ki bu milletin huzuru bozulur.Yaptığımız görevi kimse küçümseyemez ve hafife de alamaz. Böyle önemli bir konuma sahip bir görev ehlinin yetiştirilmesi önem arz etmektedir. Hızlı değişimin yaşandığı günümüzde Din görevlisi mesleki, sosyal ve kültürel birikime sahip olmalıdır. AB uyum yasaları ile birlikte sosyal hayatımızın her alanında olduğu gibi dini hayatımızda da bir takım değişikliklerin ortaya çıkacağı aşikardır.Mesela daha önce misyonerlik olarak anlaşılan faaliyetler, din ve ifade özgürlüğü adına toplumda kolayca icra edilebilecek ve bu konuda yasal olarak hiçbir şey yapılamayacaktır.Bu gibi konularda toplumu bilinçlendirmekten, doğru ve zamanında bilgilendirmekten başka bir çözüm görünmemektedir.Dolayısıyla güzel bir şekilde namaz kıldırıp hutbe okumanın yanında, toplumda olup bitenleri anlayan, kavrayan ve doğru bir şekilde yorumlayabilen bir din görevlisi profiline ihtiyaç vardır. Din Görevlisinin en çok şikayet ettiği iki konu vardır: Birincisi sahipsizlik ve diğeri sevgisizliktir. Bizden geçinen siyaset, bizi yöneten Sn. yöneticilerimiz Din Görevlisine sahip çıkmadığı gibi, gerekli iletişimde kurulamadığı için sıkıntı ve problemler içinde boğuşmaktadır. Sevgi ve ilginin esirgendiği moralsiz Din görevlisinden de başarılı bir din hizmeti beklemek hayal olur. Bu vesileyle haftanın hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'tan diler, ahirete irtihal etmiş hocalarımızı ve büyüklerimizi rahmet ve şükranla yad eder, emekli olan hocalarımıza aileleriyle sağlık, huzur, mutluluk dolu bir hayat sürmelerini, görevde bulunan meslektaşlarımıza sıhhat ve huzur içerisinde başarılı hizmetler niyaz ederiz." Dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile