'Türk Dünyası Genç Yazarlar Buluşması'

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Yılmaz: 'Bu program 30 yıl sonra, sadece Türkiye'de değil Türk dünyasında iz bırakacaktır. Hiçbir kalıcı başarı, hak etmediği bir emeğin sonucu olmuyor' Kosovalı Türk şair Cenolari: 'Haldun Taner, Sait Faik Abasıyanık, Nazım Hikmet'in eserleri Kosovalı edebiyatçılara çok yansımıştır. Kosova'daki edebi eserlerde olay birinci ağızdan, yazar gözünden anlatılır'

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla organize ettiği "Türk Dünyası Genç Yazarlar Buluşması" başladı.

Sultanahmet'teki TYB İstanbul Şubesinde gerçekleştirilen başlangıç etkinliğinin açılış konuşmasını İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz yaptı.

Edebiyat alanında gençlerin ilerliyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklerinden bahsederek, toplantının çok anlamlı ve derin olduğunu kaydetti.

Yılmaz, "Burada oluşan birikim, bir sabun köpüğü gibi akıp gitmeyecek. Bu program 30 yıl sonra, sadece Türkiye'de değil Türk dünyasında iz bırakacaktır. Hiçbir kalıcı başarı, hak etmediği bir emeğin sonucu olmuyor. Önemli olan ortaya bir fikir koymaktır. Onun için fikri gelişime önem verilmeli. Fikri olmayanın fiili olmaz." ifadelerini kullandı.

Etkinliğe Kosova'dan katılan şair Sümeray Cenolari, "Umut Çiçekleri" adlı bir şiir kitabı yazdığını söyledi.

Cenolari, Kosova'nın Osmanlı topraklarından çıkmasıyla edebiyatın zayıfladığına vurgu yaparak, "İkinci Dünya Savaşı'nın ardından 1960'lı yıllarda edebiyatta tekrar gelişme oldu. Roman, öykü, şiir gibi birçok tarzda ürünler veriyor Kosovalı edebiyatçılar. Özellikle tiyatro oyunları, Kosova'daki edebi eserler arasında önemli bir yer tutuyor." dedi.

Kosovalı edebiyatçıların Türkiye'deki edebiyatçılardan da etkilendiğine işaret eden Cenolari, "Haldun Taner, Sait Faik Abasıyanık, Nazım Hikmet'in eserleri Kosovalı edebiyatçılara çok yansımıştır. Kosova'daki edebi eserlerde olay birinci ağızdan, yazar gözünden anlatılır. Şiir ya da öykülerde Kosovalı Türk ağzına yönelik ağıt, atasözü gibi ifadelere yer verilirken ninni de oldukça zengin bir kültür olarak yerini muhafaza etmektedir." değerlendirmesini yaptı.

- "Modern hikaye destanlarla başladı"

Cenolari, Kosova'daki Türk edebiyatçıların iki nesil olarak düşünülebileceğini belirterek, çocuklara yönelik çağdaş eserlerin yanı sıra, folklorik öğeler içeren, geleneklerin önemsendiği eserlerin de edebiyatseverlerin beğenisine sunulduğunu kaydetti.

Türkmenistan'dan Begenç Miradov ise 6 yıldır Türkiye'de yaşadığını ve felsefe bölümünde okuduğunu anlattı.

Çocukluğundan bu yana edebiyatla ilgili olduğunu aktaran Miradov, "Orta Asya'da, 18. yüzyıl için Mahtumkulu Firaki, son zamanlar için de Cengiz Aytmatov önemli edebiyatçılardır. Mahtumkulu Firaki, İran'ın Türkmenlerle çatıştığı zamanlarda şiirler yazmıştır. Halkın acısına şahit olarak şiirler yazan şairin birçok şiiri savaştan dolayı kaybolmuş, yaklaşık bin 500 tanesi bugüne ulaşmıştır. O coğrafyalarda ayrıca dini ve ahlaki yönlerden şiirler de kaleme alınmıştır." diye konuştu.

Türkiye'den "butimar" edebiyat dergisi imtiyaz sahibi Şeyma Subaşı da Türkiye'de öykücülüğün birçok evreden geçtiğini vurguladı.

Subaşı, modern hikayenin destanlarla başladığına değinerek, "Osmanlı'nın Batı'ya yönelmesiyle ilk modern hikayeler yazıldı. Ahmet Hamdi Tanpınar, modern hikayenin başlangıcını da tercümelere bağlıyor. O dönemin eserlerinde Milli Mücadele, Anadolu ve Anadolu halklarının dertleri işleniyor. Sıradan insanların hikayeleri öncelikli hale geliyor." dedi.

- 18 Kasım'da sona erecek

Necip Tosun'un yazarlığı disiplinli bir hale getirmede önemli bir isim olduğuna dikkati çeken Subaşı, şöyle konuştu.

"Mustafa Kutlu ve Rasim Özdenören son dönem Türk öykücülüğünde adı mutlaka anılması gereken yazarlardan. 1980 sonrası kuşağa getirilen en önemli eleştiri, toplumsallıktan uzaklaşıp bireyciliğe yönelmeleri olmuştur. O kuşağın toplumsal sorunlara ilgisiz kaldığı, herkesin kendi benini anlattığı eleştirilerinde bulunuldu. Bu da içine kapanık, dış dünyanın gerçeklerinden kopuk bir edebiyat tutumu demekti aslında. İçinde haklı yanları bulunmakla birlikte, bu eleştirinin zamanla, gerçekleri tümüyle yansıtmadığı anlaşıldı. Hatta bir bütün olarak bakıldığında, bu dönemin öykücülüğümüzün parlak dönemlerinden biri olduğu görüldü."

Oturum başkanlığını Nüktedan Dergi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Samet Çakır'ın yaptığı programda, TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı da konuştu.

Türk dünyasının genç kalemlerini gençlerle buluşturmayı amaçlayan "Türk Dünyası Genç Yazarlar Buluşması"nda, edebiyatın ana dalları hakkındaki değerlendirmelerin yanı sıra dergi ve kitap tanıtımları yapılacak.

Müzik ve şiir dinletilerinin de yer alacağı buluşmalar, 18 Kasım Cumartesi günü sona erecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile