Türk Eczacilari Birligi Ve 54 Bölge Eczaci Odasi 43. Dönem 1. Bölgelerarasi Toplantisi Düzenlendi

Toplanti da ki degerlendirme sonrasi su açiklamalar yapildi:

“Türk Eczacilari Birligi, tüm Bölge Eczaci Odalari ve ülkemizin dört bir yaninda hizmet sunan meslektaslarimiz, üstlendikleri sorumlulugunun bilincinde, toplum sagligini koruma ve gelistirme ana hedefiyle eczacilik meslegini onurlu bir sekilde sürdürebilmek için var gücüyle çalismaktadir. Ancak meslegin karsi karsiya kaldigi sorunlar, artik katlanilamaz bir boyuta ulasmis durumdadir. Eczacilik meslegi, benzeri daha önce hiç yasanmamis bir ekonomik tehdit altindadir. Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yilindan bu yana eczacilarla ilgili olan bölümü bir türlü degistirilmeyen ilaç fiyat kararnamesidir. 13 yildir degistirilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin olusturdugu kosullara bir de ekonomik krizin eklenmesi eczacilari tamamen tüketmistir. Eczacilar; kira, elektrik, dogalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri dahi yapamayacak noktaya gelmis, ecza depolarina ödemeleri birikmis ve bir kredi borcunu baska bir kredi borcuyla ödedikleri bir borç sarmalina girmislerdir. En temel isletme giderlerini dahi karsilayamaz duruma gelen eczacilarin bu borç sarmalindan çikmasi mümkün görünmemektedir. Iki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yasadigi bu ortamda, eczane iflaslarinin baslamasi an meselesidir. Türk Eczacilari Birligi bu konuda diyalog kanallarini sonuna kadar kullanmistir. Türk Eczacilari Birliginin, sorunun çözümü için yaptigi sayisiz girisim ve uyari göz ardi edilmis, her türlü yapici öneri görmezden gelinmistir. Meslegin sorunlarini çözme gayretinin gösterilmesi bir yana, içinde bulundugumuz krizin derinlesmesine her geçen gün seyirci kalinmistir. Ne yazik ki 44 bini askin eczacinin ve eczacilik mesleginin sorunlari görmezden gelinmis, adeta yok sayilmistir. Mevcut kosullarin, sadece bugünümüzü degil, gelecegimizi de kararttigi asikardir. Saglik çalisanlarinin özlük haklariyla ilgili geçtigimiz haftalarda TBMM’den geçen son yasal düzenlemede kamu eczacilarinin hak ettikleri sekilde yer almamasi meslegimize bakis açisinin bir baska tezahürüdür. Kamuda görev yapan eczacilarimiz ile kamudan emekli eczacilarimizin ugradigi hak kaybi kabul edilemez. Hastalarin ilaca erisim sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yokluklari artik daha sik periyotlarla yasanir hale gelmistir. Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp hastaliklari gibi kronik hastaliklara ait ilaçlara erisimde güçlük yasanmaktadir. Hastalarimizin yasadiklari bu magduriyetin sorumlusu eczacilar degildir. Yasanan bu soruna kalici ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaslarimizin ilaca erisimi her geçen gün daha da zorlasacaktir. Bu durum ciddi saglik sorunlari olusturacaktir. Bununla birlikte, basta onkoloji ilaçlari olmak üzere çok sayida yeni nesil ilaç, Türkiye’ye gelmemektedir. Hastalarimiz daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden mahrum kalmaktadir. Hastalarimiza fiyat farki çikarmayan ilaç neredeyse kalmamistir. Bazi ilaçlarda, Sosyal Güvenlik Kurumunun karsiladigi tutarin daha fazlasini hastalarimiz cebinden ödemek zorunda kalmaktadir. Mevcut ekonomik kosullar düsünüldügünde, hastalar açisindan sürdürülemez olan bu durum, eczacilar açisindan da magduriyet olusturmaktadir. Buradan ilan ediyoruz ki; Eczacilik mesleginin varlik yokluk mücadelesi verdigi bir dönemde, Türk Eczacilari Birligi ve 54 Bölge Eczaci Odamizin öncelikli gündem maddesi, mesleki sürdürülebilirligi saglamaktir. Burada ifade ettiklerimizin disinda, meslegimizin çok sayida çözüm bekleyen sorunu bulunmaktadir. Tüm bu sikintilarin ve eczacilik mesleginin sorunlarinin görmezden gelinmesi, meslegimizin sorunlarini çözme istek ve iradesinin bulunmadigini göstermektedir. Eczacilar, kendilerini yok sayan bu iradeye boyun egmemeye kararlidir. Eczacilar olarak birlikte eylemsel tavir gösterme kararimiz; meslege baslarken ettigimiz yeminin geregidir. Bu yeminin geregi olarak harekete geçmekten baska çaremiz kalmamistir. Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere kademeli eylem planimiz acilen hayata geçirilecektir. Bu çerçevede, Anayasal demokratik haklarimizi kullanacagimiz yönündeki güçlü irademizi kamuoyunun bilgisine sunariz.”