Türk Eğitim-Sen 24 Kasım Öğretmenler Günü Anket Sonuçlarını Açıkladı

Türk Eğitim-Sen 24 Kasım Öğretmenler Günü Anket Sonuçlarını Açıkladı

Türk Eğitim-Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

Türk Eğitim-Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı anket çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

Türk Eğitim-Sen’in öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumlarını ve mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla yaptığı anket çalışmasına 11 bin 454 eğitimci katıldı.

Ankete katılanların yüzde 83.1’i öğretmen, yüzde 10.2’si okul müdür yardımcısı, yüzde 6.7’si de okul müdürü oldu. “Alım gücünüz azalıyor ise bu en çok hangi durumu ortaya çıkarıyor?” sorusu yöneltildiğinde ankete katılanların yüzde 41.3’ü giyim, barınma, ısınma gibi ihtiyaçlarda kısıtlama yaptıklarını, yüzde 24.5’i sosyal, kültürel faaliyetlerin azaldığını, yüzde 12.1’i psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olduğunu, yüzde 10.2’si aile içi tartışmalara yol açtığını, yüzde 10.2’si yeterli ve dengeli beslenmeye engel olduğunu ve yüzde 1.7’si herhangi bir etkisi olmadığını söyledi.



“Ek iş yapıyor musunuz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 26.2’si ek iş yaptığı, 73.8’i ek iş yapmadığı yanıtını verdi. “Döviz artışı nedeniyle başta gıda maddeleri olmak üzere tüm gider kalemlerimizde artış olması ve enflasyonun artması nedeniyle memurlara ek zam yapılmalı mıdır?” sorusuna ankete katılanların yüzde 98.4’ü "evet" cevabını verdi. Ankete katılanların yüzde 29.3’ü okulda/okul çevresinde şiddet gördüğünü ifade etti.

Şiddete maruz kalanların yüzde 54’ü sözlü, yüzde 38.7’si psikolojik, yüzde 7’si fiziksel, yüzde 0.3’ü de cinsel şiddete uğradığını söyledi.



Öğretmenler “sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik kaldırılsın” diyor

Ankete katılanların yüzde 83.6’sı sözleşmeli öğretmenlerin görev süresinin 3+1 şeklinde olmasının beklentilerini karşılamayacağını ve sözleşmeli öğretmenliğin tamamen kaldırılmasını istediğini söylerken; yüzde 16.4’ü beklentilerini karşıladığını belirtti.

Ankete katılanların yüzde 90.2’si ücretli öğretmenliğin eğitimin kalitesini düşürdüğü, ucuz işgücü sağladığı ve öğretmenler arasında ayrıma yol açtığı için kaldırılması gerektiğini bildirirken, yüzde 9.8’i öğretmen açığını gidermek için gerekli bir uygulama olduğunu söyledi.

Ankete katılanların yüzde 95.4’ü öğretmen atamalarında uygulanan mülakat yöntemini doğru bulmazken, yüzde 4.6’sı doğru bulduğunu belirtti.

Ankete katılanların yüzde 97.6’sı ise öğretmenlerin statü kaybı yaşadığını düşünüyor. Öğretmenlerin statü kaybı yaşadığını düşünenlere “Bunun en önemli sonucu hangisidir?” sorusunun yöneltilmesi üzerine yüzde 81.4’ü toplumda öğretmenlere yönelik küçümseyici ifadelerin artması, yüzde 10.9’u öğrenci/velinin öğretmenlere yönelik şiddet uygulaması, yüzde 6.3’ü diğer, yüzde 1.4’ü öğretmenlik mesleğinin tercih edilmemesi cevabını verdi.

“Öğretmen olmanızdaki en önemli neden nedir?” sorusuna ankete katılanların yüzde 41.3’ü "idealimdeki meslekti", yüzde 22.4’ü "saygınlığı olan bir meslek olduğu için seçtim", yüzde 19.4’ü "üniversiteye giriş puanım nedeniyle öğretmenlik mesleğini seçtim", yüzde 11.1’i "iş garantisi olduğu için seçtim", yüzde 5.8’i de "çevremdekilerin teşvik etmesiyle seçtim" dedi.

“‘Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi emekliliği teşvik edecek ve öğretmen atamaları için kadro açılmasını sağlayacaktır’ ifadesine katılıyor musunuz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 71.4’ü "katılıyorum", yüzde 23.7’si "kısmen katılıyorum", yüzde 4.9’u da "katılmıyorum" cevabını verdi. “Emekliliği teşvik için en çok aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?” sorusuna ankete katılanların yüzde 52’si "3600 ek gösterge verilmelidir", yüzde 26’sı "ek ders ücretleri ve emekliliğe yansımayan diğer ödeme/ücret kalemleri emekliliğe yansıtılmalıdır", yüzde 21’i "öğretmenlere yıpranma payı verilmelidir", yüzde 1’i de "stajyerliğin başlama tarihi emeklilik başlama tarihi olarak kabul edilmelidir" cevabını verdi.

“Hizmet içi eğitimlerin yeterli olması için en çok ne yapılması gerekmektedir?” sorusuna ankete katılanların yüzde 31.2’si "eğitmenler daha bilgili ve donanımlı olmalıdır", yüzde 30’u "hizmet içi eğitimlerin içeriği yenilenmelidir", yüzde 18’i "online hizmet içi eğitim modeli getirilmelidir", yüzde 10’u "hizmet içi eğitimlerin sayısı artırılmalıdır", yüzde 8.2’si de "hizmet içi eğitimlere katılımın artması sağlanmalıdır" cevabını verirken, yüzde 2.6’sı "hizmet içi eğitimler mevcut haliyle yeterlidir" cevabını verdi.

“Ankete bu yıl damgasını vuran en önemli konuların başında ekonomik sorunlar geliyor”

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, ankete bu yıl damgasını vuran en önemli konuların başında ekonomik sorunların geldiğini ifade etti.

Geylan, “Öğretmenlerimizin statülerinin, itibarlarının, iş memnuniyet düzeylerinin artırılması ve hak ettikleri konuma ulaşmaları için başta siyasi erk olmak üzere toplumun her kesimi ele ele vermelidir. Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmasını istiyoruz. MEB bu konuda bir an önce adım atmalıdır. Tabii bu kanun çıkarılırken kazanılmış haklarımıza dokunulmadan gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu kanun çıkarılırken öğretmenlik mesleğinin saygınlığı korunmalı, öğretmenlik mesleğinin statüsü sağlam bir zemine kavuşturulmalıdır. Öğretmenlerimizin taleplerinden birisi de ek göstergelerinin 3600’e çıkarılması sözünün yerine getirilmesidir. Bu durum anketimizde de net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Seçim vaadi olan 3600 ek gösterge, emekliliği teşvik edecek ve yeni atamalara yer açılmasını sağlayacak bir uygulama olacaktır. Bu konuda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde müjde vermesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile