Türk Eğitim-Sen’den 'Öğrenim Özrü Tayini' Talebi

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz, öğrenim özrünün yeniden özür grubu tayinleri içerisinde değerlendirilmesi ve öğrenim özrü tayinlerinin-tıpkı eş ve sağlık durumu özründe olduğu gibi-Şubat ayında yapılmasıdır” dedi.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Şubat ayında yapılacağı bildirilen öğretmenlerin eş ve sağlık özrü tayinlerinin yanı sıra öğrenim özrü tayinlerinin de yapılmasını dile getirdi. Koncuk, “Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada öğretmenlerin eş ve sağlık özrü tayinlerinin Şubat ayında yapılacağını açıkladı.

Bu durum parçalanmış aileleri birleştirecek, çocukların anne, babalarına kavuşmasını sağlayacak, sağlık sorunları yaşayanların sıkıntılarını bir nebzede olsa azaltacaktır” dedi

Konunun sürekli gündemde tutulması ve Ömer Dinçer'in görevden alınmasının bu sonucu doğurduğunu söyleyen Koncuk şunları kaydetti: “Başbakan; öğretmenlerin tepkilerinin her geçen gün yoğunlaştığını görmüş ve bu nedenle onlara Şubat ayında özür grubu tayin hakkını yeniden vermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bu uygulamayı hangi şartlarda yapacağını ya da bir şart koyup koymayacağını yayınlayacağı yazıda göreceğiz. Ancak Başbakan Erdoğan’ın, Şubat ayında sadece eş ve sağlık özrü tayinlerinin yapılacağını açıklaması, öğrenim özrünü bu kapsam içinde değerlendirmemesi, yönetmelikte olan bir hakkı görmezden gelmesi son derece üzüntü vericidir.” Öğrenim özrü mağdurlarının, şu anda büyük bir infial içerisinde olduklarına dikkat çeken Koncuk, “Zira öğretmenlerin istedikleri ilde yüksek lisans ya da doktora yapmasının önüne engeller konulması nasıl bir mantıkla izah edilebilir?” ifadesini kullandı.

“KENDİSİNİ GELİŞTİRMEK İSTEYEN BU İNSANLAR GÜNAH MI İŞLEMEKTEDİR?”
“Öğretmenlerin yüksek lisans ya da doktora yapması, eğitimlerini sürdürmek istemesi bu ülkede suç mu sayılmaktadır?” diyen Koncuk, şu ifadelere yer verdi: “Bu öğretmenler neden cezalandırılmaktadır? Öğretmenlere ‘kendini geliştirme’ diyen bir Bakanlık anlayışı dünyanın başka hangi ülkesinde vardır? ‘Görev yaptığın ilde yüksek lisansını, doktoranı yapacaksın’ demek, onları buna zorlamak, haklarını gasp etmek tam bir ortaçağ zihniyetinin yansımasıdır. Bilindiği gibi Ömer Dinçer, öğrenim özrünü özür grubu tayinleri arasından çıkarmıştı. Öğrenim özrü mağdurlarını yok sayan bir zihniyetin eğitime herhangi bir katkısı olamaz. Zira Ömer Dinçer’in eğitime katkısı olmadığı anlaşılmıştır ki, Dinçer, Bakanlık görevinden alınmıştır.”

Türk Eğitim-Sen olarak taleplerini ileten Koncuk, “Öğrenim özrünün yeniden özür grubu tayinleri içerisinde değerlendirilmesi ve öğrenim özrü tayinlerinin -tıpkı eş ve sağlık durumu özründe olduğu gibi- Şubat ayında yapılmasıdır. Bu konuda ötekileştirici, ayrımcı bir tavır asla doğru değildir, devlet adamlarına da yakışmamaktadır” diye konuştu.

İlerleyen yıllarda benzer sorunların yaşanmaması için Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, özür grubu tayinlerini eskiden olduğu gibi yılda iki kez yapmasını ve il/ilçe emrini geri getirmesini talep eden Koncuk, şöyle devam etti: “Bir diğer önemli konu da atama bekleyen öğretmenler meselesidir. Başbakan’ın ataması yapılmayan öğretmenler ile ilgili bir açıklama yapmaması büyük bir eksiklik olmuştur. Başbakan bu konuyla ilgili bir sayı telaffuz etmese de, Şubat ayında öğretmen ataması yapılacağına dair bir bilgi vermeliydi. Bizim bir diğer öncelikli talebimiz; MEB’in 350 bin atama bekleyen gencin yakarışlarını duymasıdır. Atama bekleyen öğretmenlerimiz Şubat ayında öğretmen ataması yapılması konusunda müjdeli bir haber beklemektedir. Ne Başbakan, ne de Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ataması yapılmayan öğretmen sorununa gözlerini kapatamaz. Nabi Avcı'nın Milli Eğitim Bakanı olması genç öğretmenlerimizin beklentisini artırmıştır. Atama bekleyen öğretmenler, Şubat ayında öğretmen ataması yapılacağına inanmıştır. Bu gençleri hüsrana uğratmaya hakkı yoktur. Bu konuda da Sayın Başbakan'dan en kısa sürede açıklama bekliyoruz. Şayet atama olmazsa, tepkiler azalmayacak, tam tersine daha da yoğunlaşacaktır.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile